bal. chanmin

on dört, kabullenmek.

- bir iskambil falında, çıkmıştık birbirimize.
o güzel kupa kızıydı, sinek valesiydim bense.

"görüyorum diyorum sana neden inanmıyorsun Seungmin? dersi anlatırken bana baktı uzun uzun, hülyâlı bir biçimde. bence beni seviyor."

masada oturan ikili, sohbete dalmışlardı. ya da Jisung sohbete, Seungmin ise günlerdir konuşamadığı adamın özlemine. arkadaşının onu dinlemediğini fark eden Jisung tabağındaki kaşığı eline alarak onun alnına vurmuştu hafifçe. kızsa da arkadaşına kıyamazdı, hassas kalpliydi Jisung. dinlemesi gerekirdi onu, çünkü Jisung çok önemli bir olay anlatıyordu. Lee Minho, Avusturalya coğrafyasındaki koyunların insanlardan fazla olduğu hakkındaki dersi anlatırken ona bakmıştı. ve bu, Jisung'u, onun kendine aşık olduğuna ikna etmeye yetmişti. Seungmin başına yediği kaşık darbesi ile adeta yaralanmış bir ordu askeri gibi taklit yaparken yanlarına yeni gelen Sehun elindeki yemekler ile kahkaha atmıştı. onlar, son zamanlarda üç silahşör gibiydiler. birbirlerine sadece arkadaş, dost olmaktan çok aile olmuş, birbirlerinin evi haline gelmişlerdi. Sehun Jisung'un tabağına arkadaş çok sevdiği için kendi süt kutusunu bırakırken ona göz kırpmış, Seungmin'e anlattıklarını bir de o dinlemeye başlamıştı. Sehun sakin, olgundu fakat çekingen asla değildi. baskın bir karakteri vardı, arkadaşlıklarındaki güzel şeylerden biri de bu olmuştu. birbirlerini tamamlıyordu bu üç genç. Jisung onların neşe ve mutluluk kaynaklarıydı. renk katıyordu onlara. Sehun ise korumacıydı, baba figürü rolündeydi âdeta. üçlü aynı yaşta olsalar da onun çocuğu gibiydiler, o, uzun ve atletik vücudu ile onları sarıp sarmalıyordu. Seungmin ise anneydi özetlemek gerekirse. Jisung çocuk, Sehun ve Seungmin anne ve babaydı. birbirleri için ne gerekiyorsa o oluyorlardı aslında bakılırsa.

Sehun, Jisung'a gülerken başını salladı arkadaşına moral vermek için olsa da.

"kesinlikle seviyor, hatta hazırlan bir sonraki derste dia ring alacak, evlilik teklifi edecek sana Hanji'm."

Seungmin kahkaha atarken Jisung ikisine de tripli bir şekilde tavır almış gibi davranıyordu. Seungmin ona katılarak Jisung ile dalga geçmeye devam ederken sözü bölünmüştü.

"tabii hatta o koyunlardan daha fazla çocuğunuz bile olacaktır Jisu-"

sözünü bölen şey o yemekhaneye birden gelen dört kişiydi. bırakın şok olmayı, herkesin ağzı açık kalmıştı. öğrencilere ait bir bölümdü burası, idari kadro ve öğretmenler sadece duyuru vakti gelir, sonra hemen giderlerdi. fakat şimdi, Seo Changbin, müdür yardımcısı Christopher Bang, ve asıl şok edici kişi olan, ayda, hatta yılda bir okula gelen okul müdürü Luhan buradaydı. bir de Changbin'in dibinde yürüyerek ona bir şeyler anlatan Felix'i unutmamak gerek.

herkes onlara hayretle bakarken o dörtlünün gözleri boş bir masa arıyordu. Chris'in gözleri, Seungmin'i bulduğunda boş masa da bulunmuştu işte. okul kalabalık, masalar ise azdı. o nedenle masa bulmak zor olurdu normalde, fakat son zamanlarda Sehun onlarla olduğu için Seungmin ve Jisung'a kimse yaklaşamıyor, onlar da bu sayede sekiz kişilik masada üç kişi oturuyorlardı mutlu mutlu. şimdi ise onların üçlüsüne şok eden o dörtlü de gelmiş, yedi kişi olmuşlardı.
bir yanda Seungmin, yanında Sehun, onun yanına da sonradan gelen Luhan oturmuştu Jisung'u masanın ucuna kovarken. bozulmuş bir şekilde öbür tarafa oturacak olan Jisung'u da Seungmin'in karşısındaki yeri kapan Chris kovmuştu. bıkkınlıkla Changbin ve Felix'in arasına otururken Felix'in sitem eden bakışlarına mağruz kalmıştı.

aşçılar dahil herkesin onlara baktığını fark eden Luhan ayağa kalkmış, kurşun rengi takımına uygun siyah kravatını gevşeterek gülümsemişti.

"arkadaşlar, bugün sizlerle yemek istedik Chris öğretmeninizin ricası üzerine, ben de bu fikri beğendiğimden sizlerleyiz. afiyet olsun."

adama bakan Sehun nedense bunun altında bir şey arıyordu fakat sessiz kalmaya karar vererek sadece izlemeye devam etmişti. şimdi ise adam oturmuş, ona dönerek konuşmuştu.

"Sehun, senin gibi okulun başarı grafiğinin tepesinde bir öğrenci görmek öyle güzel ki. onur duyuyorum."

sırıtan Sehun Jisung'a imalı bir bakışla hava atarken başını salladı aşağı yukarı.  yüzünde flörtöz bir gülümseme fark etmeksizin oluşmuştu.

"o onur bana ait efendim, okulumuzdaki öğretmenlerimiz, ve sizin eserinizim."

bir müdürün yanaklarını kızartan ilk öğrenci Sehun olabilirdi. bu cümlesi masadaki herkesi güldürürken Luhan gözlerini kaçırarak önündeki yemeğin yanındaki sudan birkaç yudum içti kendini rahatlatmak adına.

Chris ise bu esnada ona bakan Seungmin'e göz kırpmış, utandığı için gülmüştü. Seungmin masanın altından ona ayağıyla hafifçe vurduğunda Chris kaşlarını kaldırmış, intikam alacağını gösterir şekilde sırıttı.

"müdür bey, bu da Kim Seungmin. Sehun ile arkadaş olsalar da onun kadar yüksek değil dersleri. ne yapsak ki.."

imalı cümle ile öksürme krizine giren Seungmin'e Sehun su içirirken müdür gelme sebebine uygun öğrencileri bulduğuna karar vererek başını salladı iki yana.

"hiç dert etme Chan, bugün zaten iki öğrenci ile konuşmayacak mıydık okul belgeleri için? bak, ikili olarak geldiler. Sehun ve Seungmin'i alalım."

fırsattan istifade edecek olan Chris hemen onaylar biçimde başını salladı aşağı yukarı. onun için işleri güzelleştirecek bir şeydi bu. Seungmin'i zaten özlemişti.

"uygundur, ben Seungmin'le hallederim, siz de Sehun ile iyi bir takım olursunuz bence."

onaylayan müdür Sehun'un fikrini almayarak ayağa kalkmış, onun da kalkacağını bilerek odasına yürümeye başlamıştı bile. kendisi Sehun'dan bunu istemeye utanırdı çünkü. Sehun arkadaşlarına el sallayarak masadan kalkmış, gitmeden önce Felix'in saçlarını karıştırmayı ihmal etmemişti.

Seungmin ise Chris'ten önce davranarak ayaklanmış, onu kolundan tutarak etraftakileri umursamadan çekiştirmeye başlamıştı odasına doğru. müdür ve yardımcısı odaları yan yanaydı, o nedenle dostu Seungmin'i, Chris'i odaya sokarken gören Sehun bileğine kuvvet dilemiş, kendisi de Luhan'ın peşinden odasına girmişti nedense neşeli bir şekilde.

Sehun'un dileğine ihtiyacı yoktu Seungmin'in. çünkü Chris'i çoktan yakasından yakalayarak öpmeye başlamıştı.

-'
yazdığım en uzun bölüm sanıyorum ki bu, eğlenceli tutmaya çalıştım. fakat sizden ricam ficten sıkılırsanız bana söyleyin lütfen.
her fic bir yerden sonra sıkıcı gelebilir, ondan bu isteğim.
oy vermeyi unutmayın lütfen,
iyi eğlenceler, iyi okumalar.