on iki, hasret.

672 80 50
                                    

- only if you knew, how much I liked you
but I watch your eyes as she walks by.

"ah hayır Chris o pamuk şekeri yemeyeceğ-"

ağzına tıkılan şeker ile kahkahaya boğulmuştu Seungmin. gülümseyerek ağzındaki şekeri eritirken Chris'e sahte bir sinir ile bakıyordu. ellerinden birini tehditkâr bir şekilde yüzüne sallayarak gülmemek için kendini sıktı.

"bebek miyim ben de böyle yapıyorsun Chris?"

cevap geç gelmemiş, Seungmin'i şok etmişti hemencecik.

"bebeğimsin, elbette ilgileneceğim."

söylediğinden çekinmemişti Chris, Seungmin bunu fark etmiş olmalıydı. Chris'in ona bir ilgisi olduğu belliydi, ve artık bunu ertelemenin bir anlamı yoktu. bir an önce söylemek, daha da yakından yanında olmak istiyordu. Berry köpek parkında dolaştığından onlar da rahattı. önce elindeki şekeri bıraktı Chris, daha sonrasında boştaki iki elini de kullanarak Seungmin'in ellerini tuttu. önce ellerindeki yüzüklerde gezindi gözleri, gümüş çok yakışmıştı Seungmin'in beyaz tenine. derin bir nefes sonrasında gözlerini, Seungmin'in gözleri ile buluşturacak kadar cesaretlenmişti. Seungmin'in gözlerindeki yıldızlarda gezindi kahve hareleri.

Seungmin'ın pembe dudaklarında bir tebessüm yakalamıştı. işte bu, Chris için her şey demekti. bir gülümseme bir insanın mutluluğu olabilir miydi? olabilirdi bu dudaklar inci'nin bal'ına ait ise. şimdi de Chris'in dudakları aralanmıştı, Seungmin'inkilere kapanmak üzere.

"Seungmin, balım. biliyorsundur diye düşünüyorum artık, görüp, anlamış olduğuna inanıyorum. çünkü artık içimde tutulabilir gibi değil, sana olan âşkım içimde tutulacak gibi değil Seungmin. ben saklamak adına çabalıyordum, öyle ki kendim dâhi kabullenememişken şimdi seni arkadaşlarıma, aileme, kardeşime, sana anlatmadan duramıyorum. seni sana saatlerce anlatmak istiyorum Seungmin. seninle olmak istiyorum saatler, ömürlerce. çünkü olmaz, olamaz sensiz bu yaşam. ne anlamı olur denizin ortasında istiridyesi olmayan bir incinin? benim de o inci misâli, sensiz kalma ihtimâlim yok. sensiz, Christopher olmanın bir anlamı yok. seninle geceler, gündüzler, ömürler geçirmek istiyorum ben Seungmin. çünkü öyle ki, ben senden hoşlanmakla kalmadım, sana âşık oldum Kim Seungmin. herkes duysun, Christopher Bang'in kalbi, Kim Seungmin için atıyor, o'nsuz, atışları duruyor."

duyduklarını sindirmek, anlamak istemiyordu Seungmin. şu an istediği tek bir şey vardı, o da karşısında kendisinden güzel sözcükler döken adamın dudaklarını öpmek, dudaklarını dudaklarına mühürlemekti.

   -cinselimsi uyarı.

öyle de yapmıştı, beklemeden biricik incisinin boynuna ellerini dolamış, onu kendisine çekerek birleştirmişti birbirleri için yanan dudaklarını. öyle bir uyumdu ki hareket eden, birbirini öpmeye doyamadan araya dillerini katan bu ikilinin uyumu. onları izleyen koca karanlık gökyüzünü dâhi kıskandıracak derecedeydi. karanlık, ay ve yıldızlar ona ait olsa da, Kim Seungmin ve Christopher Bang'in uyumuna ait değildi.

kucağında olduğu adamın dudaklarına tutku ve her şeyden öte hasret, özlem dolu kesik kesik iniltiler bırakıyordu zevk ve mutluluktan kıvranan Seungmin. Chris'in elleri belinden yavaşça kalçalarına kayarak bulunduğu yerin altını nazikçe okşuyordu. dikkatli davranmak istiyordu bebeğine karşın.

dudaklarını yavaşça geriye çekerek alnını Chris'in alnına yasladı Seungmin. onun burnuna minik bir öpücük bırakırken biraz daha sıkı boynuna sarılmış, boynuna dökülen tutamlarını okşamaya başlamıştı. gözlerini yavaşça aralayarak Chris'in kahve kürelerini izliyordu sızlayan dudaklarında bir tebessüm ile. fakat beklemediği, ve onu bölen şey, bir ağaca yaslı olan öğretmeni Hwang Hyunjin'in kucağında onu öpen abisi Jeongin'di.

VAR YA
o kadar tıkanmama rağmen bence bu bölüm çok soft, hoş bir bölümdü. ya bundan sonra kaos olursa ne olacak acaba? çünkü malûm, bir mutlu olunca hemen bozulması gerekir.
neyse, oy vermeyi unutmayın lütfen. 1k okunan hikâye nasıl 100 oy olabilir arkadaşlar ya.
love you all, K.

bal. chanminWhere stories live. Discover now