on, dönüş.

733 95 64
                                    

- your love, your love, your love I need that.

-oy vermeyi unutmayın lütfen.

sakince üzerindeki tişörtü çıkaran Chris, tişörtü başından çıkarırken burnuna gelen koku ile şaşırırken mutluluktan da havalara uçmuştu.
artık üzerinde Seungmin'in kokusu vardı.
artık inci, balına ait koku ile sarmalanmıştı.
artık inci ve bal birdi.

o tişörtü sonsuza dek saklama kararı almıştı, okula hayli hayli giyebilirdi. o nedenle elindeki tişörtü tekrar geçirdi üzerine. kendine hakim olmak adına derin bir nefes aldıktan sonra önce traş olmak için banyoya, sonra da okula gitmesi gerekiyordu. fakat tabii ki de bu ikisinin arasında köpeği berry'e yemek koyacak, öyle gidecekti. yoksa minik bebeği aç kalırdı, ve Chris bunu hiç istemezdi.

Seungmin ise bu esnada okula gidecek olmanın verdiği gerginlik ile formasının gömleğini giymeye çalışıyordu. onun için okula dönmek çok zor bir şeydi, pek çok homofobik vardı ve onun yönelimi öğrenilmişti bir iftira sayesinde. bu siyah giyinenlerin arasında turuncu giymek gibi bir şeydi. her hareketiniz ilgi çekiyor ve yanlış anlaşılmaya müsait oluyordu. fakat okulu güzel kılan incisi de vardı onun. onu en ufak zarardan dahi koruyacağını biliyordu. Seungmin artık Chris'e yaslanacak, ondan bulacaktı hayat gücünü.

K.
-8:17, Young Erkek Lisesi.
Sınıfına giden Seungmin bilerek müdür yardımcısı odasının önünden geçmiş, Chris orada mı diye bakınmıştı kısaca. onu orada, birçok evrağın arasında bir şeyler yazarken görünce istemsiz bir tebessüm oluşmuştu yüzünde. Huzurlu duruyordu Chris böyle, işini sevdiğine emindi Seungmin. peki onu da seviyor muydu? Chris, Seungmin'i seviyor muydu? Seungmin kendini bu bir yana, kendine başka bir soru sorarken de bulmuştu. Acaba Seungmin seviyor muydu peki Chris'i? Chris, Chris, Ch-

birden kendisine çarparak düşmesine sebep olan şey ile Seungmin'in düşünceleri bölünmüştü. öğrenci Park Jimin, ve yanındaki Min Yoongi'ye bakakalırken hangisine çarptığını anlamaya çalışıyordu. Jimin'in uzattığı eline önce kararsız bir şekilde baksa da onu tutmuş, kendisine kalkmada yardım etmesine izin vermişti. Jimin'e gülümseyerek dudaklarını araladı teşekkür etmek adına.

"teşekkür, ve özür dilerim."

"hiç önemli değil, Seungmin'di değil mi? Ben Jimin, bu da Yoongi. erkek arkadaşım."

ona uzatılan bir diğer ele bakarken genç çocuk şaşırmış, mutlu olmuştu. okulunda düşünceli, kibar ve onunla aynı yönelime sahip olup saklamayan birini bulmak güzeldi. ona uzatılan bir diğer eli de sıkmış, Yoongi'ye selam vermişti.

"Memnun oldun Seungmin."

"Ben de öyle Yoongi."

Jimin sınıfa girerken dâhi Yoongi'nin elini tutuyordu cesurca. olması gerektiği gibi tam da. onlara gülümseyen Seungmin'i öğle yemeğine davet ettikten sonra ikisi de sınıflarına girdi. Seungmin'in bir yan şubesinde okuyorlardı.

Seungmin de, onların peşinden kendi sınıfına girdi sakin, ve hâkimiyetli olmaya çalışarak. ellerini sırt çantasını askılıklarına götürerek sıkarken açık sınıf kapısından içeriye girdi. kendi sırasına geçerken birden bir öğrenci olan Oh Sehun ayağa kalktı oturduğu yerden, normalde sessiz biri olsa da Seungmin ondan bile korkacak durumdaydı. ona vuracağını düşünerek gözlerine bakan Seungmin genç adam ona birden sarıldığında şoke olmuştu. vücudunun etrafındaki kollar Seungmin'i ısıtsa da şoke edici ve beklenmedikti. o nedenle karşılık veremese de, Sehun çekildiğinde ona gülümseyebilmişti.

"ben sana geçmiş olsun demek, ve sana sataşıldığında sustuğum için özür dilemek istedim Seungmin,"

sınıfa dönen genç Oh, yapacağı şeyin aile itibarına olan etkisini umursamadan devam etti sözlerine hiç korkmadan, korkmasını gerektirecek bir hata yapmadığını bilerek.

"sustum çünkü seni savunursam gay olduğum gerçeğinin ortaya çıkmasından korkuyordum."

bu bölüm bu kadardı. açıkçası, homofobinin getirdiği olumsuzluklarla savaştığım bir dönemdeyim ve bunu buraya yansıtmaktan rahatsız olmadım ilk defa. duyulsun isterim, yanlış olmadığı artık kabul edilsin istiyorum. bir erkek bir erkeği, bir kız bir kızı sevebilir. kimse kız veya erkek olmak zorunda değil, toplumdaki non-binary kişiler de kabul edilmeli. artık yetmedi mi bu birbirimizi birbirimizden ayırmak için uydurduğumuz sebepler? birinin ne cinsiyeti sevdiği, cinsiyeti sizi ne etkiler? insanları sevgilisine göre mi seviyor ve sayıyorsunuz? gerçekten iğrenç bir toplumda yaşıyoruz, umarım en kısa sürede daha duyarlı bireyler olabilir çevremizdeki bu insanların hepsi.

bal. chanminKde žijí příběhy. Začni objevovat