(15. Bölüm) MOKİTA

454 29 6
                                    

Olayın üstünden üç hafta geçmişti eve tıkanıp kaldım şirkete gitmek istemiyordu canım . Her zaman aynı muameleyi görmekten bıktım  ben ve Aras Ayaz'ı konuşan tipler ve aynı şekilde diğer üyelerle de dedikodusu çıkan bir kız imajım vardım bu yüzden evde oturmak daha iyiydi.

Aras Ayaz'a alışmıştım bana Hazer 'den daha iyi davranıyordu.
Aras Ayaz aslında hepsine göre daha yüksek bir konumda bunu anlamak için dahi olmaya gerek yok yaptığı bir iki işe şahit oldum çok riskli işler olmasına rağmen hepsini en ince ayrıntısına kadar planlayıp mükemmel bir şekilde organize etti . Aras Ayaz'ı cidden seviyordum kadınlara da verdiği değer gözümden kaçmıyordu hayatındaki tüm kadınlara kendini değerli hissettiriyordu.

Kapı açılma sesini duydum saat
Sabah ondu. "Aras Ayaz sen misin?"

"Aynen hayatım o" Pelin gelmişti ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim. Pelin aralarındaki en iyi kızdı en başta kafama silah dayadığını saymazsak aslında kafama neden silah dayadığının sebebini de söylemişti kendince haklıydı ama ben de haklıydım.

Elinde poşetler vardı elindeki poşetleri bana uzattı ben elimdekileri mutfağa götürdüm Japonların matcha adında ki çayını yapıp geri odaya döndüm "açmışsın" kafasını salladı "değilim" eli ile koltuğa vurdu "gel otur" bir şey mi isteyecekti ya da bir şey mi söyleyecekti sorgular gözler ile bakıp ona doğru ilerledim "bir şey mi oldu?" Kafasını yana yatırdı "aşk olsun aşkım özledim diye geldim " Pelin'in beni özlemesi çok hayra alamet değildi.  "Pelin, arkadaşların özellikle de Kayra ve Hazer beni tutsakları gibi görürken senin böyle davranman sanki bir bit yeniği aramam gerektiğini belirtiyor." Kafasını salladı "ona bakılırsa Aras Ayaz ile çok güzel giden bir ilişkin var nerdeyse bir ay olacak ve siz aynı evde kalıyorsunuz ve çok uyumlusunuz." Duraksadı bir anda sinirlendi "tabi benim pek hoşuma gitmiyor!" Gözlerimi kıstım elimi ağzıma götürdüm "yoksa... Yoksa sen Aras Ayaz dan mı-" elini anlına vurdu "mal mısın kızım? sen varken Aras Ayaz kim?"  "Höst" diye ayağa kalktım "aklından çıkar benle ilgili fantezilerini" sesli bir şekilde güldü "takılıyorum güzelim" yanına oturmak yerine karşısında ki koltuğa oturdum "takılma benle" sesim mız mız bir çocuk gibi çıkmıştı. Bana arsızca öpücük gönderdi.

Koltuktaki yastığı bana doğru fırlattı "anlat bakalım Aras Ayaz ile hayata nasıl gidiyor?" Yastığı alıp ben de onu doğru fırlattım "olması gerektiği gibi "dedim gözlerini devirdi "kızım ondan mı bahsediyorum ben ya! detaya gir" bu grupta ki kimse sağlam değil hepsi çatlak. "Özel hayat gizliliği, mahremiyet..." sevimsizce güldüm o ise şaşkınca bana baktı" vay anasını... Demek o kadar ilerlediniz" kaşlarımı çattım "derken?" Ayağa  kalktı "yani sizin ikinizin bir mahremiyeti oldu" bende ayağa kalktım "herkesin mahremiyeti var" kafasını iki yana gülerek salladı "ama sizin ki ben ve o diye değil biz diye oldu" ona doğru bir adım attım "ya onu mu dedim ben"  o da bir adım geri gitti  "dolaylı yollarla... Evet" elimi havaya kaldırdım "sakın Aras Ayaz'a gidip mal mal şeyler söyleme" eli ile ağzını kapattı yapmacık bir ses ile "aaaaa yapar mıyım hiç" dedi kapıya doğru ilerledi bende arkasından gittim.

"Çay yaptım içmeden gittin yazık değil mi o çaya" eli ile yanağımdan makas aldı "şimdi Aras Ayaz'ı gönderirim buraya hem çay içer Hem Mahremiyetinizi artırırsınız" bir şey dememe izin vermeden kapıya doğru ilerledi ben de arkasından bağırdım "sakın böyle bir delilik yapma ecelin olurum!" Kapıyı kapatırken bana döndü "Sayonara" dedi ve gitti. 

###

Evden tıkırtılar geliyordu hatta çok yakınımdan gözümü yavaş yavaş açtım dolabın başında durmuş Aras Ayaz'ı gördüm "gelmişsin" dedim bana doğru döndü ve güldü "Pelin buraya uğramış" bir anda telaşlandım "eeeee" dedim "bir şeyler eveleyip geveledi" dedi yorganı üzerimden ittim "ne gibi?" Dolaptan bir gömlek alıp bana döndü "Çay yapmışsın Pelin de içmemiş sen çok üzülmüşsün" derin bir nefes aldım "haaa... Aynen, aynen" kolunda ki saati çıkarıp masaya koydu gözüm saate takıldı saat birdi. "Daha saat bir bu kadar erken neden geldin?" Eli gömlek düğmelerine gitti "biri gelmemden memnun değil sanırım" düğmelerini açtıkça sanat eseri gibi olan vücudunu seyircilere sunuyordu tabi buradaki tek seyirci bendim. "Pardon ben çıkayım" dedim neden böyle dediğimi anlamamış gibi gözlerime baktı gözüm ile vücudunu süzüyordum "pardon fark etmedim boşluğuma denk geldi " arkasını döndü tekrar gömleklerini iliklemeye koyuldu bende ayağa kalktım kapının oraya doğru adımladım kapının kapısını kapatacakken "giyin sen oturma odasında bekliyorum ben" dedim

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin