(18. Bölüm ) DİLHUN

359 22 3
                                    

Aras Ayaz
tarafından
anlatılıyor.

İki üç saattir Ormanın içinde Ada'yı arayıp duruyordum. Onu öyle yanlız bırakmamalıydım.

Havanın kararması beni daha da korkutuyordu. Ada cesurdu ama korkusuz değildi. korktuğuna emindim.

"Ada duyuyor musun beni!"  Bağırışlarımın bir sonuca ulaştırmayacağının farkındaydım.

Birilerini aramaktan başka bir çarem yoktu .
"Pelin sakin ol şimdi bizimkilerin yanındaysan uzaklaş sakın belli etme" Pelin'i aramaktan başka bir şansım yoktu.

"Dinliyorum, bir şey mi oldu?" Sesinden onun da benim kadar gerilediğini fark edebiliyordum duyduğunda nasıl bir tepki vereceğimde muammaydı.

"Ada orda mı?" Pelin durdu. Durdu. Durdu. Cevap vermiyordu.

"Aras sakın düşündüğüm olmasın" tahmin etmişti. Bende sorumun cevabını almıştı

"Sakin ol, olayı anlatacağım am-" sözümü kesmişti.

"Senin yüzünden o kız kaybolduysa seni  silerler bunu sende biliyorsun!" Durdu nefes aldı bende ona ne diyeceğimi bilmiyordum haklıydı işte bu daha kötüydü çünkü haklıydı.

"Aras neredesin?" Sesi bezgin geliyordu.

"Aokigahara (青木ヶ原)  ormanındayız" kendimi suçlu hissediyordum. Pelin ilk başta bir şey demese de sonra konuştu

"aynı zamanda İntihar Ormanındasınız!" Sesini yükseltmesiyle kendime hakim olamadım.

"Evet ordayız bana bağırmayı kes Pelin bende böyle olmasını istemezdim kendimiz dizginlemeye çalıştıkça sen bağırıyorsun!" elim saçlarımın içine gitmişti. "Beynimi sikim bende burda olmak istemezdim böyle olsun istemezdim!"

Pelin beni asla alttan almıyordu belki onu aramakla hata yapmıştım "ama oldu Aras ve şuan senin kendine kızıp, üzmen kızı geri getirmeyecek. Duygularını kontrol et bunun eğitimini tam bu anlar için aldın." Sesinde uyarı vardı.

"Söz konusu sevdiğin kızsa duygu dizginleyemezsin Pelin"  pes etmiş gibi çıkmıştı sesim. Pelin "bir şey mi dedin?" Dedi

"Boş ver" dedim telefonu kapattım ne yapsam da annemin ölümünü  engelleyememiştim aynısı olmayacaktı tekrar sevdiğim biri elimden alınmayacaktı. Bu ormanda bir yerlerdeydi.

Söz konusu o kız olduğunda duygularım saç telime kadar her yerimi sarıyordu. Mantıklı düşünemiyordum. Eğitimini aldığım sikik dersler bile bunu engelleyemiyordu. Ona bir şey olursa bu ormanı yakardım.

Diğerleri gelene kadar her yerde Ada'yı aradım ama hiç bir yerde ne delil ne de bir umut parçası vardı.

Telefonum çaldı arayan Pelindi.

"Neredesin Aras" dedi.

"ormanın batısında yer alan buz mağaralarının oradayım ormandaki turistik yerlerin olduğu yerdeyim." Orada değildim ama burayı nasıl anlatacağımı bilmiyordum onlar gelene kadar bende orda olurdum.

"Sakın kıpırdama yirmi dakikaya ordayız" telefonu kapatması ile yola odaklandım

Lanet olası ormanda  zemindeki lav gözenekleri sesi emerek ortamı daha da sessizleştiriyor bir ses gelse duyma ihtimalim yok oluyor Ada'nın beni duyması da bir o kadar zorlaşıyor.

Bağırmayı kesmiştim Pelin'e  dediğim yere doğru ilerledim.

Sis bulutları daha da aşağıya inmişti göz önümü görmek daha da zorlaşıyordu. Orman hayvan bakımından oldukça zengindi beni korkutan da buydu. Kan kokusunu alan her hayvan için Ada güzel bir yemdi. Ve zehirli böcekler fark etmeden ona zehrini akıtsalar...

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin