12

5.9K 380 83
                                    

20.02.2023

"Ben ilk disiplinimi ortaokulda Türkçe hocasına 'şeytan kılıklı' dediğim için almıştım." Dediğimde Kaan "Ne?" Demiş ve kahkaha atmıştı.

"Yani birine şeytan kılıklı demek nasıl aklıma geldi? Ne alakaydı? Hiçbir fikrim yok." Dedim.

"Yani, benimki daha beterdi. Ortaokul son da duvara ismimi kazıyordum, hoca gördü, müdüre götürdü. Müdürde baya azarladı beni disiplin verdi sonra ailemi aradı gelip kaydını alın bize attırtmayın dedi. Bir tur da babamlardan azar yedim." Diyerek ilk disiplinini o da anlatmıştı.

Üçüncü dersteydik, ikinci ders telefonlar toplanmıştı ve bu dersimiz boştu. İkimizin de yapacağı bir şey olmadığından birlikte sohbet etmeye başlamıştık.

"Okuldan kovması biraz garip." dediğimde sağ elini 'ohoo' der gibi sallayıp "Başka çok olay vardı, sadece ondan değil." anladığımı belirtmek için kafamı salladım.

İkimizde sustuğumuzda, yanıma oturduğu andan beri merak ettiğim şeyi sormak için dudaklarımı yaladım.

"Dikiş izi, nasıl oldu?" diye sordum.

"Dokuzuncu sınıf yazı trafik kazası geçirdim, aslında tam kaza diyemem... Araba kurşunlandı. Ön koltukta oturuyordum, benim cam patladı, cam girdi oraya da." Demiş sağ eli ile yüzünün sol tarafındaki dikiş izini yoklamıştı.

"Anladım." Diyebileceğim başka hiçbir şey yoktu.

"Öyle yani." Dediğinde konunun değişmesi için "Derslerin iyi mi?" Diye sordum.

"İyiler, iyi olmak zorundalar." Diye cevap verdi.

"Benim değil ya, kıl payı geçiyorum iki senedir." Dediğimde gülmüştü.

"Sözlü de mi vermediler hiç?"

"Hocalar iyiydi aslında ama bana puan vermiyorlardı." Dediğimde o da inanmadığını belli edicek şekilde bakmıştı bana.

"Öyleydi." Dedim.

"Eminim." Dediğinde sağ koluna vurup kollarımı göğsümde kavuşturdum.

"Tamam, tamam hocalar sana takıntılıydı." Demiş omzumu sıvazlamıştı.

"Öyleydi." Dediğimde sınıfın kapısı açılmıştı. İçeri ard arda Serhan, Barlas ve bir kaç kişi daha girdi.

Beş kişilerdi.

Bizim sıraya doğru ilerlediklerinde Serhan ve sarışın bir çocuk önümüzdeki sıraya oturmuşlardı.

Barlas, Kaan'ın çaprazına sandalye çekip oturmuş, diğer esmer olan sıra ile hizalı, fresh cutlı, yani tas kafa, olan da Kaan'ın yanına oturup kolunu Kaan'ın omzuna atmıştı.

"Buyur?" Dediğimde Serhan telefonunu çıkartıp ortaya koymuştu. Bir video vardı ekranda, Serhan oynatma tuşuna bastığında video oynamaya başlamış, ses sınıfın içinde duyulmuştu.

"Yapma bana bunu, yalvarırım yapma. Olmaz deme. Ne hale geldim görmüyor musun?" Diye isyan eden Boran, ve onu delirerek dinleyen esmer bir kız.

"GÖRÜYORUM, KÖR DEĞİLİM. GÖRÜYORUM, AMA BİR KIZ ARKADAŞIN OLDUĞUNU DA GÖRÜYORUM." Bağırarak Boran'a karşılık vermişti esmer kız.

"Lalin, ne fark eder. Sen bana geldiğinde, herkes gidicek. Yeter ki sen bana gel." Boran yalvarıyordu sanki.

"Boran, ben sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum. Eğer sen de bana bu kadar abartı hisler besliyorsan Arya'dan ayrıl." Sıkışan kalbimi umursamadan dikkatlice videoyu izlemeye devam ettim.

LuziaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin