| Final

2.6K 109 31
                                    

29.08.2023

Yazar'dan

18 Haziran 2023

06.32

9 mm'lik iki el kurşunun gücü büyük bir aileyi darmadağın edebilecek bir güçtü.

Sessizlikle geçen zaman olacakların habercisiydi.

Derin sessizliğin ardından sırayla gelen silah patlamaları Arıkan'ları yerle bir etmişti.

Hiçbiri patlama sesini duymamıştı ama ses bütün aileyi etkisi altına almıştı.

Vücuda enseden giren kurşunun sinirlere denk gelmesi ile o vücuda felç inebilirdi. Ya da vücut sonsuz bir uykuya dalabilirdi.

Arya Arıkan'a olan buydu, sırtından ve ensesinden iki el kurşun ile vurulmuştu.

Kurşunların vücudundan girdiğinde bunun bir gün olacağının farkındalığı ile gözlerini onlar kapatmadan kapatmıştı.

Bilinci kapanmadan düşündüğü tek şey, bu hayatın böyle son bulmaması gerektiğiydi.

Doğruydu Arya'nın hayatının düzeni buydu her şey düzeldikten sonra art arda felaket silsilesi geliyordu. Bu senelerdir böyleydi şimdi Arya'nın kendisindeydi sıra.

Mevzu bahis Arya'nın hayatının zorluklarıysa en büyük zorluk Doğan Karaslan'dı.

Belki Arya'nın ondan kurtuluşu içeri girmesiyle hatta yanından gidişiyle gerçekleşmişti ancak edilen yeminler, verilen sözler ve yapılan planlar vardı.

Yeminler bir anda sıfırlanıp, unutulmazdı.

Doğan'ın en büyük yemini Arya'nın nefesini kesmekti. Planı hazırdı ve vaktinin gelmesini bekliyordu.

Vaktin dolduğunu azmettirende, infazı gelen de biliyordu.

Arya'nın ağlayarak abisini araması onu yanına çağırması da olacakları hissedip hislerini anlamlandıramamasındandı.

Birinin hayatı bitiyorken diğeri her şey tıkırında ilerlediğinden huzurla doluyordu.

Dünyanın terazisiydi bu, karşı çıkmak akıntıya karşı yüzmekle aynıydı.

Öylesine gelen iç sıkıntıları, ağlamalar hiçbir zaman öylesine değildi. Önünde sonunda olacak olan oluyordu.

Arya'nınki de öyle olmuştu içinin bunaldığını hissetmiş kendisini dışarı atmıştı.

Son kez baktığı ev, son kez sarıldığı anne babası veda ettiğini bilmeden, veda etmişti Arya.

Anne ve babasını son görüşü olduğunu bilmeden gitmişti, tek isteği bir an önce evden çıkıp gitmekti.

Çıktı adımlarını şarkıların ritmine göre hızlandırarak yollun gittiği yere yürüdü. Yine dönüp dolaşıp hayatının başladığı, ve mahvolduğu yere geldi.

Doğan Karaslan'ın evi.

Yenilenmiş taş duvarlara bakıp gülümsedi, eski taşlarda kanı vardı Arya'nın. Binbir uğraş verilmişti çıkması için, üzeri bile boyanmıştı ancak duvardaki kan kendisini unutturmamaya uğraşır gibi kendisini belli etmişti. En sonunda ise taşlar değiştirilmişti.

Doğan'ın Arya'ya olan nefreti sebepsizdi, sadece bir günah keçisine ihtiyacı vardı ve bu Arya olmuştu.

Doğan'a bile fazla geliyordu kendi içindeki nefret.

Yapılacak bir şey yoktu böyle yazılmıştı Arya'nın alnına.

Evin arkasına doğru ilerlediğinde arka duvarın önünde ağlayan 13 yaşındaki Arya'yı gördü.

LuziaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin