28

1.8K 126 11
                                    

04.07.2023

Arya Arıkan'dan

"Serhan, anneciğim biraz yavaş iç şu suyu çok gelicek." Diyen annem Serhan'ın elinden sürahiyi almaya çalışmıştı.

İlk sahuru yapıyorduk ve Serhan suyu bardakla içmeyi bırakmış sürahiyi dikiyordu.

Ve evet hala büyük bir iradeye sahip olduğunu ve bütün ay oruç tutabileceğini savunuyordu.

Umarım tutamazdı çünkü iddiaya tutamaz tarafından girmiştim.

500 Euro'm boşa gidemezdi, Serhan'da bütün ay oruç tutamazdı.

Anlamlandıramadığım bir şekilde son zamanlarda dua falan ezberliyordu, namaza başlayacağını söylüyordu. Bir aydır ağzından kadın ismi duymuyor, içme planı yaptığını görmüyorduk.

Ya doğru yola giriyordu, ya da iki aya geçicekti.

Ama asıl tez bunlardan biri değildi, henüz tanışamadığım dedemizin gözüne girmek için yaptığını savunuyordu Barlas.

İhtimaller dahilinde miydi? Evet.

"Anne beni bir bırak ya, lütfen beni bir bırak." Demiş Serhan kaşığına doldurduğu makarnayı ağzına tepmişti.

Kendisine bir tencere makarna yapmıştı ve onu yerken bir yandan da sürahiyi dikiyordu.

Yüzüne yüzüne "Tamam anladık yarın bütün gün aç kalıcaksın." Diye bağırma isteğimi bastırmakta güçlük çekiyordum.

Haklıydı, gün içerisinde otuz öğün yemek yiyordu.

Mutfaktaki ada tezgahın çevresine uzun sandalyeler ile oturmuş ve yemek yiyorduk.

Annem, Serhan, ben ve Barlas. Hazar yarın önemli bir sunumu olduğu için tutmayacağını söylemişti, babamın ise sahur yapmadığı bilgisi verilmişti.

Barlas Hazar'ın yarın okula bile gitmeyecek oluşunu, sadece tutmamak için atıp tuttuğunu savunuyordu.

Barlas şu sıralar kuzenimiz muhalefet Atakan ile çok takılıyordu.

"Arya, annem sen de bir şey yemedin. Doyur karnını iyice." Diyerek gelip yanımdaki yerine oturan annemi uzun uğraşlar sonucu daha fazla yiyemeyeceğime ikna etmiştim.

&&

"Sen kullanabileceğine emin misin?" Diyerek baygın taklidi yapan Serhan'a bir soru yönelttiğimde o bana arabanın anahtarını vermiş ve geri yattığı yere yayılmıştı.

Okuldan Kaan'lara geçicektik ve Serhan sırasından kalkmıyordu. Serhan'ı umursamamış ve garaja inmişlerdi.

Ben ve temiz kalbim ve iyi niyetim yüzünden Serhan'la uğraşmak bana kalmıştı.

"Sero'm artık kalkıp gelir misin? Böyle tuttuğun oruç kabul olur mu sence?" Dediğimde o bütün bayılma uğraşlarına rağmen yayıldığı sırada dikilip "Sen nereden bileceksin kabul olup olmayacağını, Allah Allah." Demişti.

"Evet." Deyip kolundan tutmuş içimden "Ya Allah, bismillah." Diyerek Serhan'ı Allah'tan gelen bir güçle oturduğu yerden kaldırmıştım.

Onu ayağa kaldırdığımda ellerimi belime yerleştirip derin nefesler almıştım.

Bu çocuk neden bu kadar ağırdı?

LuziaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin