25

2K 123 13
                                    

22.06.2023

Siz: abi
Siz: iyi ki doğdun
Siz: dgko (00.00)

Asrın abimin doğum günü için ona üst katından mesaj atıp telefonumu kapattım. Sabah daha coşkulu kutlardık.

Hepsi kıymet verdiğimdendi.

Gerçekten seviyordum hepsini, ailenin ne demek olduğunu öğretmişlerdi. Anne ve babam, onların yavruları.

Mesaj attıktan sonra yatağıma fırlattığım telefonum çalmaya başladığında olabildiğince hızlı hareketlerle telefonu açtım.

Hazarss.

"S." takısı benim için bir samimiyet göstergesiydi.

"Efendim." diyerek telefonu açtığımda Hazar ses çıkartmadan aşağı gelmemi söylemiş ve telefonu kapatmıştı.

Ayağıma Nike terliklerimi geçirdiğimde telefonumu alıp olabildiğince sessiz odadan çıkıp aşağı adımlamaya başladım.

Yeterli hızda aşağı indiğimde ışık olan tek yere, mutfağa girdim.

Çekirdek aile üyelerinden başka kimse yoktu. Serhan tezgahın önüne semt oturuşu yapmış başı elleri arasında duruyordu, Babam ile Hazar telefondan bir şeye bakıyorlardı.

Annem ve Barlas ada tezgahın üzerinde servis tabağına yerleştirilmiş pastaya mum diziyorlardı.

"Anne ya keşke söyleseydiniz, biraz önce kutladım kutlamazdım." Dediğimde hepsi benim geldiğimi fark etmişlerdi.

"Abin uyanık mı?" Diye soran Annem ile ona bilmediğimle ilgili cevabımı verdim.

"E sen nasıl kutladın?" Diye dünyanın en mantıklı sorusunu ortaya atmıştı Barlas.

"Mesaj attım." Dediğimde hepsi gülmüştü.

Serhan oturduğu yerden kalkıp, kolunu omzuma atmış ve "Akıl sağlığım şuralarda bir yerlerde." Demişti.

Bir süre ofladığımda Serhan "61." Demişti. Geçen bir sürenin ardından neyden bahsettiğini anladığımda "Ay git ya." Diyerek kolunun altından çıktım.

Babamla Hazar'ın yanına doğru ilerlediğimde babamın beline sarılmıştım. Babam saçıma ufak bir öpücük kondurduğunda daha sıkı sarıldım.

Mumları yerleştirdiklerinde hep birlikte yukarı abimin odasının önüne çıktık.

Hazar klasikleşmiş doğum günü şarkısını ve Serhan'ın eline tutuşturduğu hoparlörü ayarladığında annem en önde kapıyı açmıştı.

Herkes içeri girdiğinde ben en arkada kalmış kapının oradan onları izliyordum.

Odanın ışıklarını açtıklarında üzerinde hiçbir şey olmadan yatan abim gözlerini hafif aralayıp ne olduğunu anlamaya çalışmıştı.

Bir anda ortama giren yüksek sesli doğum günü şarkısı ile büyükçe gülümsemişti. Annem mumların neredeyse eriyeceği pastayı abime doğru büyük bir gülümseme ile uzatmıştı. Barlas fotoğraflarını çekiyordu, babam gülümseyerek oğlunu ve eşini seyrediyordu. Serhan hoparlörü bırakmış alkışlıyordu. Hazar çoktan abisinin yanına yatağa yerleşmişti.

Yüzümdeki gülümsemenin bu gece silinme ihtimali yok gibiydi.

Ailenin ne demek olduğunu bilmiyordum, aslında ailenin samimiyetsiz, yalandan gülümsemelerle geçen akşam yemeklerinden, dışarıya karşı aldatmaca için olan sahte sevgilerden, nefretten ibaret olduğunu sanırdım.

LuziaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin