1-

1K 54 10
                                    

...

Evin içinde yankılanan çığlık sesiyle gözlerini açtı, Changbin

Herkes gibi sabah kuş sesine ya da perdeden sızan güneşle uyanmak istiyordu ama ev arkadaşları buna müsaade etmeden, onu  koca sesleriyle uyandırıyordu.

Gergince yataktan doğruldu ve hızla odanın kapısını açarak içeriye bağırdı

"Eğer biraz daha bağırırsanız sizi evden atacağım!" Sonra ise kesilen seslerle gülümsedi

Hep böyleydiler. Sabah onlara bağırırdı Changbin ve ev sessizleşirdi.

Odasını toplaması ve günlük işlerini halletmesi ile kendisini içeriye atarken gülümsedi.

"Günaydın" hiçbir şey olmamış gibi kıvırcık saçlarını karıştırırken  önündeki ikiliye bakındı

"Günaydın. Yine Jisungun suçu, o uyandırdı seni" demişti Chan

Bakışları Jisungu bulurken o da kendisini savunmak için atağa geçmişti

"Hep Chan yüzünden! Beni kışkırtmasa böyle olmayacak!" Sonra ise sankince Changbine  bakındı "Hem senin iş ne oldu? Hala isimen mi varsınız?"

"Öyle ders saatlerimiz çakıştıkça görüyorum. Hem isimen mi varsanız ne amına koyayım"

"Yani sadece isimlerinizi biliyorsunuz ya neyse... Bence Jeonginle bir kafede buluşup konuşabilirsiniz. Sonuçta uzun bir süredir bakışıyorsunuz" Jisung hızla başını iki yana sallamıştı

"Bakışmıyorlar, gözleriyle birbirlerini yiyorlar ama Chan haklı. Bencede buluşun sohbet edin. Belki flört edersiniz? Zaten tanışıyorsunuz, daha yakından tanışın"

"Bilmiyorum. Konuşmak ister mi ki acaba?" Jisung sadece gözünü devirmiş ve çantasını sırtına almıştı

"Seninle konuşmak istemese, seninle göz teması bile kurmaz. Dene şansını... Jeongin tatlı birisi " ve yavaşça kapıya ilerledi "Neyse gidiyorum! Bir şeyler olursa söyleyin!" Ve evden ayrıldı

Chan, bakışlarını Changbine çevirirken Changbin sadece omuz silkmişti

"Düşüneceğim. Bugün dersimden sonra onun dersi var diye biliyorum. Dersine girmeden önce yakalarsam sorarım"

"Bence de uzun  süredir sapsın belki ilişkin tutar" ve Chan dalgasınıda vurması ile içeri ilerlemişti.

Changbin ise saati gelene kadar telefona bakmaya karar vermişti

⛓⛓⛓

Changbin adımlarını fakülteye  ilerletiyordu. Yaklaşık 5 dakika sonra dersi vardı ve geç kalmamak adına koşar adımlar atıyordu

Bir süre sonra faküteyi görmesi ike duraklamıştı. Şimdi tek yapması gereken amfi de Seungmini bulmaktı.

Seungmin, onun bir diğer yakın arkadaşıydı. Onu bu bölümde tanıyarak arkadaş olmuştu.

Girdiği amfi ile hızla her zamanki yerine bakınarak gözleriyle Seungmini aradı bulduktan sonra ise  Profesör amfime girmeden yerine geçti.

"Gelmiyeceksin sandım" Seungmin sessizce yanına oturan Changbine bakınırken, Changbin sadece gülmüştü

"Hep Chan lafa tuttu" yalandı. Kendisini oyuna kaptırmıştı ama bunu Seungmine söylemiyecekti

"Anlıyorum. Herneyse geldiğine göre sıkıntı etmiyorum" Changbin bir kaşını kaldırmıştı

"Yani gelmesem sorun edecektin?"

"Tabikide! Notları benden isteyeceksin. Niye sorun etmiyim bunu?" Sadece göz devirdi ve güldü Changbin

Bir süre sonra amfiye profesör girmiş ve bir şeyler anlatmaya başlamıştı, tabi öğrencilerde not almaya...

...

Changbin dersin bitmesi ile Seungminle vedalaşırken adımlarımı dolapların oldugu koridora atmaya başlamıştı. Gözleri hızla etrafta gezinmeyide ihmal etmiyordu

Sonunda ise görüş açısına giren Jeongin ile Changbin gergince kıpırdandı sonra ise kıvırcık saçlarını düzelterek Jeongin'in yanına adımladı

"Selam Jeongin" yanına geldiği çocuga gülümsedi. Jeonginde bakışlarını dolabından çekerek Changbine çıkarmış ve utangaç bir şekilde başını eğmiş sonra tekrar bakınarak gülümsemişti

"Selam Changbin" bir süre ikiside sessizce bakındı birbirine sonra ise Changbin gergin ortamı geçiştirmek amacıyla konuşma kararı almıştı

"Uzun süredir sürekli derslerimiz çakışıyor ve biz birbirimizi isimen tanıyoruz. Bu yüzden ben düşündüm ki bence birlikte bir kafede oturup kaynaşmalıyız?"

Jeongin bir süre durdu. Yüzünde düşündüğüne dair bir ifade eklenirken Changbin usulca alacağı tepkiyi, cevabı bekliyordu.

"Olur. Yani bende seninle yakından tanışmak isterim" aldıgı olumlu cevap ile daha çok gülümsemişti, Changbin

"O zaman dersin bittiğinde seni bahçede bekliyor olucam. Oradan bir kafeye geçeriz, uygun mu?"

"Olur tabikide. Ama saat senin için sorun olmasın. Biraz uzun olucak şimdiki dersim"

Changbin hızla omuz silkmişti. Bu onun kısaca 'Sıkıntı değil' deyişiydi.

Jeongin sadece  başını sallamış ve sonrasında dolabından kitaplarını alarak elini kaldırmıştı.

"O zaman görüşürüz"

"Görüşürüz" ve en son arkasından bakınan bir Changbin ve görüşünden uzaklaşan bir Jeongin kalmıştı.

'~~~~~~~~~~~

Yeni kitapa hoş geldiniz~

Oy ve yorum kendinize iyi bakın
Öpüyrom

His Brother  ×MinBin×Onde histórias criam vida. Descubra agora