15-

305 31 11
                                    

Bölğm gecikti, üzgünüm ama yapcak bir şey yok :')
İyi okumalar
~~~~~~~~~~

Chan ve Changbin en sonunda eve gelmişlerdi. Aslına bakılırsa Chan, Changbini sürükleyerek getirmişti. Şimdi ise Jisung kapıyı açtığı gibi dağılmış ikiliyi görmesi ile hızla ikiliyi içeri almış ve salona geçirmişti

"Siz ikinizin bu hâline ne böyle?" Kaşlarını çatarak önce Chana sonra Changbine bakmıştı

"Valla bu sa-"

"Sen sus! Yüzünün haline bak!" Ve hızla bakışları Changbine dönmüştü "Anlat, teker teker hemde"

Ve Changbin mecbur herşeyi en başından anlatmıştı. Kavga olayınıda Chanın abarttığını savunmuş ve Jisung'un tepkisini beklemişti

Uzun süre salonu sessizlik kaplarken sonunda Jisung ayağa kalkmış ve banyodan bir kutu alarak Chanın önüne eğilmişti

"İkinizde gerizekalısınız. Biri götünü kurtaramıyor, biri de adam akıllı dinlemeyi bilmiyor" ve kutudan çıkardığı pamukla yaraları temizlemeye başladı.

"Bak cidden çok içtim!" Jisung sadece göz devirmişti. Sinirini ise elinin altındaki Chanın yarasından çıkarıyordu.

"Çocuğu görmek istiyorum. Kim ki Chana Hyung demiyorsunda, bu çocuga diyorsun. Bakim, bakmadan olmaz"

"Ben izin ve-"

"Sus" ve Jisung tekrar pamuğu yaraya bastırarak Chanı susturmuştu. Changbin ise yanda bu olayı Jeongine nasıl anlatacağını düşünüyordu

🌼🌼🌼

"Eh hadi göster çocugu"

Jisung, Chanı azarlaması üzerine Changbini tuttuğu gibi odaya sokmuştu

"Resmi bende yok. Hem üsteleme cidden konuşmak için hazır değilim." ve Changbin gördüğü yüz ifadesini hatırlarken elleriyle yüzünü kapadı. Minhonun kendisine attıgı piç sırıtışı gözünün önünden gitmiyordu.

"Aynen canım. Benden her şeyi sakla ve şimdi bana çocuğu gösterme! Zaten Jisung kim ki" ve ayağa kalkmaya yeltendi. Changbin hızla arkadaşını tutarak sarılmıştı

"Cidden anlatıcaktım ama korktum. Bi-" Jisung hızla Changbin'in ağzını kaparken kaşlarını çatmıştı

"Benden korkma! Döverim!" Ve kollarını Changbine sarmıştı hızla

Ortam sessiz ve duygusal bağlarken telefona gelen bildirim sesi ile ikisi hızla birbirine bakınmıştı.

Changbin bir mesaj beklemiyordu. Aynı şekilde Jisungta Changbinin birinden mesaj beklediğini bilmeyerek geri çekilmişti.

İkiside kısa bir bakışma sonrası Changbin telefonu eline almış ve yazan yazı ile büyük gözlerle Jisunga bakmıştı.

"Minho numaramı bulmuş ve konuşmak istiyor"

🌼🌼🌼
ᴍɪɴʜᴏɴᴜɴ ʙᴀᴋış ᴀçısıɴᴅᴀɴ

Chanla olan kavgamızın üzerinden Jeongini de aldıgım gibi arabaya bindirmiştim. Yüzümdeki sırıtış silmezken aklımda türlü türlü şeyler dönüyordu.

Demek beni hatırlamıştı ve bu yüzden önceki günü sabah kalktığımızda evde değildi.

Bu durum yüzümdeki sırıtmayı büyütürken sadece güldüm. Arabada, yoka bakarken boşboş gülmeye boş bakışlar atan Jeongini bile umursamadım. Aklımda sadece Changbin vardı.

Changbin... Ne kadar sert görünse de tatlı çocuktu. Bana göre kasları sadece görüntüydü. Kendisi kesinlikle tatlılık abidesiydi.

Yüzümdeki gülümseme ile bir daha güldüm. Tatlı olmasının yanı sıra, gece ateşli bir şeye dönüyordu. Bu şimdilik parti günü çıkardığım analizdi. Eğer bir daha olma olasılığı olsaydı bunu kesinlikle onaylardım.

Aslına bakılırsa bir daha olsunda isterdim. Güzel bir vücudu, güzel bir yüzü vardı. Aynı şekilde kıvırcık saçları, yapılı göğsü ve daha neler... Kişiliğide tatlıydı. Sert imajı altında yatan çekingen yanı, onu ısırma isteğimi arttırıyordu.

İlk beni gördüğü zaman kafedeki gerginliği bile gözüme tatlı gelmişti. Kesinlikle gerilince küçücük bir şey oluyordu ve ben şuan aklımdaki kirli düşüncelerle onu farklı bir şekilde germek istiyordum.

Tabi, bu düşüncelerimi yanımda oturan Jeongin bozmuştu.

"Neden Chan Hyungla kavga ettiniz?" Sadece durdum. Ne diye açıklama yapmalıydım emin değilim.

"Hiç öyle. Bunu çok sorgulama" ve yavaşça eve yaklaştığımızı belli edercesine çenemle yolu gösterdim "Yaklaştık zaten, bunu şuan konuşmayalım ya da daha sonraya" ve arabayı park etmek için biraz ilerlettim.

Aslına bakılırsa olayı kardeşime ben anlatmak istemiyordum. Küçüğün, Changbinin, bu olayı Jeongine anlatması daha iyi olurdu. Sonuçta geçmişi olan ikisiydi. Ne kadar geçmiş denirse tabi

Arabayı park etmem ile kapıları açmış ve hızla arabadan inmiştim. Jeonginde benimle birlikte inmesi ile hızlıca içeri ilerlemiştik

"Biraz banyo yap. Bugün full dışarıdaydın"

"Bana kötü koktugumu mu söylüyorsun, Hyung?"

Jeongini hızla başımla onayladım. Aslında miss gibi kokuyordu ama bunu bilmesine gerek yoktu. Asıl amacım Changbinin numarasını almaktı. Jeongine açıklamadan alamayacağına göre böyle almam daha yararlıydı.

"Çok oyalanma yemek sipariş edeceğim" ve hızla salona geçtim.

Jeongin otlayarak odaya geçmesi ile biraz bekledim. Sonunda odadan gelen su sesi ile ayaklandı.

Bir şeyleri sakladığım için kötü bir abi sayılabilirdim ama yaoacagım bir şey yoktu. Ona flörtleştiği zamanda Changbinle yattığımı söyleyemezdim. İyi bir abi olarak sonra arkadaşından duyması daha iyi olurdu. Şuan ki önceliğim benden kaçan küçük, Changbin, ile konuşmaktı

Bulduğum numarasını hızla telefonuma kaydetmiş ve mesaj yerine girerek biraz durmuştum. Mantıklı bir giriş yapmalıydım ki benden geri çekilmemeliydi.

Kısacası biraz yılışıklıgımı kenara atsam iyi olurdu yoksa Changbini cidden kaçırabilirdim ve ben bunu hiç istemiyorum.

Mesaj Changbine -->

Minho:
Selam Changbin
Bu aramızda olan şeyleri konuşmalıyız biliyorsundur.
Uygun olduğun bir zaman söyle seni alıyım ve bir yerlerde konuşalım
Bu arada ben minho ;))


~~~~~~~~~~~
Ayn minho hiç korkutmadın çocuğu ;)
Minhonun piçliği bir bana karizma geliyor, bir de enayi olacak cbine tsklr

Kendinize iyi bakın
haddi bb

His Brother  ×MinBin×Where stories live. Discover now