4-

515 40 79
                                    


İkisininde dudakları kıpırdamıyordu. Sadece birbirlerine temas eden dudaklar ve kapalı gözler vardı.

Bir süre ikiside öyle kaldı, en sonunda Changbin bulanan aklı ile geri çekilmiş ve kollarında bulunduğu Minhoyu itmeye çalışmıştı. Tabi, Minho buna izin vermeyerek daha sıkı sarılmıştı.

"Sen... Jeongin değilsin!" zar zor seçtiği kelimeler ile kaşlarını çatarkenki görüntüdüne gülümsemişti, Minho. Karşısındaki beden tatlıydı. Gerek kıvırcık saçlarıyla, gerek çattığı kaşlarıyla...

"Ne bu senin Jeongin sevdan?" Minho sırıtarak bakınmaya devam etti Changbine.

Changbin ise kendisine yöneltilen sorusuyu cevapsız bırakarak tekrar öne eğilmişti.

Bilmese bile Minhonun dudakları onu kendisine çekiyordu.

Tekrar gözlerini kapatarak dudaklarına uzanmıştı. Minhoda bunu geri itmeyerek ince dudaklara kendi dudaklarını kapamıştı.

İkiside bu sefer dudaklarını hareket ettiriyordu. Minhonun elleri sıkıca Changbinin belini sarıyor. Changbin ise bulanan aklı ile Minhonun ensesindeki saçları çekmekle yetiniyordu.

Bir süre çölde susuz kalmış gibi biribirilerini öpmüştü ikili, sonunda ise nefes almaları gerektikleri gerçeği gün yüzüne çıktıgı için ayrılmışlardı.

Minho beklemek istemediği yüzünden okunurken belinden tuttuğu Changbini odaya ilerletmişti. Changbin pek sorgulamadan peşine gitmiş ve kendisini yatağa bırakan beden ile olduğu yerden onu izlemişti.

Minho ise birisinin odaya girmesine karşın kapıyı kilitleyerek yataktaki bedene yaklaşmış ve üzerine çıkmıştı.

Changbin altında kıvırcık saçları alnına yapışmış bir şekilde ona bakınırken, Minho gülümsemişti. Yavaşça tekrar dudağına uzanarak bu sefer daha yavaş bir öpüşme başlatmıştı.

İkiside birbirine yavaşça yaklaşıyordu. Aslına bakılırsa Changbinin ayık olmamasından da kaynaklıydı. Normalde böyle sakin olacagı tartışılırdı.

Minho herşeye rağmen durmayarak ellerini altındaki bedenin tişörtünün içine atarak ellerini göğsüne çıkarmıştı. Bununla birlikte Changbinin dudaklarından bir inleme çıkarken, Minho açılan ağzı ile dilini işin içine katmıştı

Changbin, ağzını tavaf eden dil ile olduğu  yerde sızlanırken göğsünde bulunan el ile sesini bile çıkaramıyordu.

Bir süre tekrar ikisi öpüşmeye dönmüştü sonra ise Minho tek hamlede Changbinin tişörtünü yerle buluşturmuştu.

Yeni hedefi Changbinin yapılı göğsü olurken ıslak bir şekilde oraya yolunu çizmişti. Changbin ise altındaki yatağı sıkmakla meşguldü.

Minho en sonunda ulaştığı göğüs ile bir ucunu ağzına almış diğer eliyle ise işkence etmeye başlamıştı. Changbin ise bir eli Minhonun saç tellerini sıkmaya başlamıştı.

Minho, altındaki bedenin göğsü ile oynanmasını sevdiğini algılayarak biraz daha göğüsüyle ilgilenmişti.

Sonunda ise ikisininde terden saçları alınlarına yapışmaya başladığında Minho kendi üzerinize çıkarmıştı.

Changbinin gözleri üzerinde ki bedene kayarken uzunca bakınmıştı. Minhonun da güzel bir vücudu vardı ve gözlerini ondan alamamıştı, Changbin.

Minho tek eliyle saçını geriye atarken Changbin bir kez daha onun yakışıklı olduğu gerçeğini hatırlamıştı. Bir süre bakışmanın  ardından Minho Changbinin pantolonunu da yerle buluşturmuş ve tekrar üzerine eğilmişti.

His Brother  ×MinBin×Where stories live. Discover now