11-

287 36 7
                                    

Changbin, Jeonginle konuşması üzerine eve geri dönmüştü ve beklendiği gibi arkadaşları da uyanıktı

"Binnie, sabah nereye çıktın?" Jisung her zamanki gibi kapıda belirtirken Changbin hızla gülümsemişti.

Sabah Chan ile olan hâlleri aklına gelmişti ve bu onun için tatlı ve komikti

"Siz uyuyordunuz. Bende uyandırmamak için dışarı çıktım" ve Changbinin yeni hedefi salon olmuştu. Jisungu es geçerek ağır adımlarla salona geçmiş ve kendisini Chanın yanına koltuga atmıştı

"Bir dahakine bizi kaldır. Kahvaltıyı dışarıda yapma" Chan da yanına oturan bedeni azarlayarak gülmüş ve Changbinin kıvırcık saçlarını karıştırarak ayağa kalkmıştı

"Akşama bir şeyler yapıyorum. İstek yemek var mıdır?" Chan, salonda oturan ikiliye hitaben dönerken Changbin söze atılmıştı

"Kendinize yapın akşam bir arkadaşa gidicem..."  Chanın bakışları Changbini bulurken Changbin, söyleyeceğini ifade eden bakışlarla uzun uzun Chana bakınmıştı. Jisung ise ikilinin arasındaki çalışmayı çözmeye çalışır gibiydi

"Peki. Ji, istediğin bir şey var mı?"

"Ah, hayır!" Ve Chan onu onaylayarak odadan çıkmıştı.

Changbinde ayaklanacagı vakit Jisung hızla onun kolunu yakalamıştı

"Pişt, sabah resmimizi çektiğini biliyorum. Bana atsana fotoğrafları" Changbin, Jisungun tavrına gülerken sadece başını sallamıştı.

Cidden bulunduğu evde normal birisi yoktu. Kendisi de dahil

Adımlarını Chanın yanına mutfağa yönelten Changbin düşünüyordu. Gidip neyi nasıl öğrenebileceğini, düşünüyordu. Emin  değildi ama illa bir yolunu bulurdu.

Adımları mutfağa iliştiğinde hızla dolaba bakınan Chana bakınmıştı

"Jeongin'in evine gid-"

"Hayır" Chan, arkadaşına bakmadan söylenirken Changbinin hızla kaşları çatılmıştı

"Nasıl?"

"Hayır işte. Şu geçen gördüğümüz adam abisi işte. O oradayken seni göndermem"

"Evde değilmiş. O yüzden çağırıyor! Hem Jeongin benim flörtüm?!" Chan hızla onuz silkmiş ve Changbine eğilmişti

"Flörtünün evinde başkasıyla seviştin? Sence çok önemli mi? Gitme işte" Chanın fısıltısına Changbin yüzünü buruştururken o da omuz silkmişti

"Ya, bırak gideyim işte. Belki bir şey hatırlarım"

"Bunu istiyor musun?" Chanın ciddi çıkan sesine ve sorusuna durmuştu Changbin

Bunu istiyor muydu? Kiminle yattığını bilmek, onunla yüzleşmek... Emin değildi ama  bir tarafı bunu öğrenmesi gerektiğini söylüyordu. Belki bu hayatında yapacağı bir başka hata olarak kalıcaktı ama bunun olmasını istiyordu.

Sadece  başını salladı, Changbin. Chan ise aldığı onay ile başını sallayarak Changbinin omuzunu sıkmıştı. Bu her halükârda yanında olduğunun bir göstergesiydi onun için

"Peki. Bir şey olursa beni ara. Seni almaya geleceğim. Saat fark etmez, unutma" ve tekrar dolaba dönen arkadaşına arkasından gülümsedi, Changbin. Chanı seviyordu. O ona zamanında almadığı sevgiyi gösteriyordu. Ne kadar o boşluğu dolduramasa bile deniyor ve biraz olsun o hissi hissettiriyordu.

Changbin geçe kalmamak için mutfaktan çıkarak odasına ilerlemiş ve küçük bir çanta hazırlamıştı kendisine sonra ise Jeongine geleceğine dair mesaj çektikten sonra evdeki ikiliye haber vererek evden çıkmıştı

🌼🌼🌼

Changbin uzun uzun geldiği kapı ile bakışıyordu. Geleli nereden bakılsa 10 dakika olmuştu ama o kapıyı çalmaya korkuyordu.

Cidden bunun için hazır mıydı?

Aklını çelen soruya sadece başını salladı. Kafaya takmamalıydı. Eninde sonunda bir şeyler olucak ve herşey ortaya çıkıcaktı. Kendisinin çözmesi, öğrenmesi daha iyi olurdu değil mi?

Anlık gelen cesareti ile hızla kapıyı tıkladı, Changbin. Sonra ise açılan kapı  ile gergince Jeongine gülümsemişti

"Biraz geç kaldın sanki?" Jeongin'in sorununa sadece başını salladı Changbin sonra ise yana kayan Jeongin ile içeri geçti

"Üzgünüm. İstediğin bir şey var mıydı?"

"Hayır. Sen geldin yeter ya..." Changbin hızla onu onaylayarak Jeongin'in peşinden salona geçmişti

"Sen otur. Ben içecek bir şeyler getiriyim. Hemde yorgan getireyim. " ve Jeongin hızla mutfağa ilerlemişti.

Changbin ise koltuğa oturmuş, çantasını kenara bırakmıştı. Jeongin gelene kadar etrafa bakınmıştı sonra ise odaya gelen ile odağı ona dönmüştü.

İkiside gergindi. Partiden sonra olan hiçbir konuşmaları flörtleşme gibi değildi. İkiside farkındaydı ama konuşamıyordu. Bir açıklık getiremiyorlardı.

Jeongin ilk söze atılan olmak için filmi açmadan önce Changbine dönmüştü.

"Önce konuşalım mı? Çünkü bazı şeylere bir açıklık getirmemiz gerektiğini düşünüyorum."

"Katılıyorum..." Changbin düşünceli bir şekilde Jeongini onaylayarak ona bakınmıştı.

Acaba öğrendi mi? Diye de düşünüyordu ama en temek açıklık getirecek şey aralarındaki olay olnalıydı. Bu yüzden bozuntuya vermemeye çalıştı, Changbin

"Aramızda bir soğukluk var, farkında olduğundan eminim ama ben seninle bağımı kesmek istemiyorum. Flört değilde arkadaş olarak kalabilir miyiz?" Changbin usulca başını sallarken, Jeongin aldığı tepki ile rahatlamıştı

"Bende aynı şekilde düşünüyorum. Bu bizim için iyi olur. Hatta bugün bizim ilk arkadaş olarak geçireceğimiz bir sayfa olabilir. Zaten arkdaştık ama içimizin rahat olması için bu iyi bir fikir" Jeongin hızla başını sallarken gülmüştü.

İşte şimdi aralarındaki gerginlik gitmişti.

Tek sıkıntı Changbinin aklından çıkmayan düşüncelerdi. Yinede ihanet ettiğinin fikri aklında dolanırken umursamamak için gözlerini kapadı. Bu sırada Jeonginde izleyecekleri filmi seçmiş ve getirdiği abur cuburları ayarlıyordu

"Ben sana sormadım ama açtıgım filmi izlersin umarım?"

"İzlerim. Film seçen biri değilim. Zevkine güveniyorum" Jeongin hızla başını sallayarak yana bıraktığı battaniyeyi üzerlerine çekerken filmi başlatmıştı

"O zaman film serüvenimiz başlayabilir!"

Ve böylece odayı sessizlik kaplamıştı. Karanlık ortam ve sadece televizyon ışığı ile oturan ikili önlerindeki fantastik filmi izliyordu.

Şimdilik zaman ikisi içinde iyiydi çünkü bu daha ilk saatlerdi...

~~~~~~~~~~~~~'

800 kelime oldu, yeter ☠👍

İyi bakın kendinize, iyi okumalar
Okuduğunuz için tskler

His Brother  ×MinBin×Where stories live. Discover now