5-

439 38 94
                                    

Sabah perdenin arasından sızan güneş ve dün akşamına nazaran sessiz olan ev...

Changbin olduğu yerde dönerek gerinmişti. Güzel bir uyku aldığını hissediyordu ki, gerilirken koluna değen sıcaklık ile gözlerini aralayana kadar.

Changbinin bakış açısına birisinin, Minhonun, sırtı girerken Changbin hızla doğrulmuştu.

Önce bakışları kendi üzerine kayarken utancın ve şaşkınlığım verdiği ifade ile bir müddet öyle kalmıştı.

Tanımadığı birisiyle, flörtleştiği çocuğun evinde, birlikte olmuştu!

Changbin bu duruma panikle kalkmak istemişti ama yanındaki tanımadığı bedeni kaldırmadan gitmek istediği için yavaş olmuştu.

Önce yere dağılmış üstlerini toparladı ve bir çırpıda giyindi. Tabi bu sırada yanda olan aunadan kendine bakmayıda ihmal etmemişti. Göğüsünde ve boynunda yer edinen morluklar onu daha çok panikletmiş ve utandırmıştı.bu yüzden hızla kasıklarında olan acıyı göz ardı ederek önce telefonunu aldı sonra arkasına bakmadan kapının kilidini çevirdi ve hızla odadan çıktı.

Yavaş ama hızlı adımlarla aşağı kata da indikten sonra ruhunu duyurmayacak bir şekilde evden ayrıldı.

Kesinlikle Seungminle konuşmalıydı. Chan ve Jisunga söylerse yiyeceği azarları düşünemiyordu. Aslında Chana söyleyebilirdi ama Jisung varken bu olmazdı. Sonuçta onu oraya çocukla sonunda yakın olması için göndermişdi eğer bir başkasıyla  yatıp da geldiğini duyarsa... Kesinlikle dalga konusu olurdu.

Hızlı adımlarını eve ilerletti. Evde ağrı kesicisini içer ve Seungmine yazar oradan da Jeongine yazardı. Umuyordu ki, Jeongin onu her kiminle yattıysa görmemiş olurdu.

Aslına bakılırsa bu da biraz geri plandaydı. Asıl sorunu cidden kiminle yattığıydı. Sadece isimen bulanık bir şekilde aklında bulunan kişiyi cidden tanımıyordu.

Yol boyunca düşündü. Sonra ise net  bir şekilde aklında  tamamlanan harfler ile ismi ortaya çıkmıştı zihninde.

Minho...

🌼🌼🌼

Changbin eve gelmişti. Evdekilere kendisinin geldiğini belli etmeden girmek zor olmuştu ama halletmişti işte.

Şimdi ise odasında yatakta uzanıyordu. Elindeki telefon ile Seungmine yazarken buluşmaları gerektiğini söylüyordu. Kesinlikle bunu yüz yüze anlatmalıydı. Sonuçta insan her yediği bokunu en yakınına anlatırdı.

Seungminin biraz söylenmesi ardına buluşmayı kabul ettirmişti, Changbin. Şimdi Seungmin gelicek ve ikisi en yakındaki parka gidicekti. Uzun sohbetleri olacağı kesinken Changbin hala  yattığı kişiyi düşünüyordu.

"Keşke sabah çıkmadan yüzüne baksaydım..."

...

Seungmin, karşısında kıpır kıpır oturan arkadaşına bakınmıştı. Changbin ise olduğu yerde kendi karin ağrısı ile nasıl açıklama yapıcağını düşünüyordu. Ah, söylemedim ama boynundaki morlukları kapatmıştı. Sonuçta flörtleştiği birisi vardı? Herneyse...

Bunlar bir yana Seungminin suratı sirke dağıtırken odaklanması zor olucaktı. Sonuçta arkadaşı gergin veyahut bir şeyden memnun değildi ve Changbin kendi yaşadığı şeyi anlatırken içine sinmeyecekti

"Konuşacak mısın, Changbin?" Seungminin sorusuna zihnindeki düşünceleri geriye itti, Changbin. Önemli sorunları vardı.

"Konuşacağım ama sen niye böylesin? Yani yüzün sirke dağıtıyor, ne oldu ?"

His Brother  ×MinBin×Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora