17-

253 23 6
                                    

2 gün sonra...

Changbin, erkenden kalkmış ve kendisini duşa atmıştı. Bugün malum gündü. Hyungu ile konuşucak ve aralarındaki bu sorunu 'medeni' bir şekilde ortadan kaldıracaklardı

Bunun için Changbin erkenden kalkmış ve kendisini buna hazırlamıştı. Aslında asıl amacı kendisinin rahat olduğunu kendisine kanıtlamaktı. Kendince kanıtlamıştıda

Girdiği banyodan kısa bir süre sonra çıkmış ve üstlerini yatağın üzerine çıkarmıştı. Giyinmeden öncede yazışma yerine girmiş ve Minho'nun ismine basarak mesaj yazmıştı

Hyung nerede buluşacağız?

Minho Hyung
Sen bana konumunu at
Ben seni alıyım
Arabayla hızlı gideriz

Hyung hiç gerek yok

Minho Hyung
Sen söylemezsen Jeonginden alırım?
Olayı bilmeyen Jeonginden???

Pekala Hyung sen kazandın
📍Konum

Minho Hyung
Bir saate gelirim
Hazırlan ;)

Telefonu yatağa atan Changbin sıkıntıyla iç çekmişti. Sakindi ama Minho ile konuşmadan önceydi bu

Şimdi sakin olmama sebebi Minho'nun arabasında onunla yalnız kalacaktı. Zaten normal olarak yalnız kalacaktı ayriyeten bir de burada yalnız kalmak istemiyordu ama başka çaresine yoktu.

İç çekerek hızla yatağına çıkardıgı üstleri giyindi, Changbin. Sonra saçlarını havluyla üstün körü kuruladı. Zaten kısa bir süre sonra saçları yine kıvırcık haline dönmüştü.

Changbin telefonunu, cüzdanını alarak odasından çıktı. Bugün Chan ve Jisung'un dersleri vardı. O yüzden Changbin bu kadar rahat hareket ediyordu.

Yavaşça koridordan geçti ve giyeceği ayakkabılarınıda çıkaratak giyinmeye başladı. Sonunda ise çalan kapı ile Changbin bir kez daha dakik olmasıyla kendisini övdü ve evden çıktı.

Şimdi bu övgü yerini tekrar garip bir gerginliğe bırakmıştı ama bunu atlayacağını bilerek emin adımlarla ilerledi.

Alt tarafı Minho ile başbaşa yaşadıkları geceyi konuşacaktı yani, en fazla ne olabilirdi ki?

🌼🌼🌼

Sessiz yol ve sessizce arabada oturan ikili... Changbin'in düşündüğünden daha gergin bir ortamdı.

Minho konuşmamıştı, sadexe yoka bakıyordu. Changbin ise ilk selamlamaları dışında full yola bakınmıştı ama ortada bariz bir şekilde gergin bir hava vardı.

Şimdi ise Changbin, Minho kendilerini nereye götürüyorsa oraya gidiyorlardı.

En sonunda arabanın kenara doğru park edilmesi sonucu Changbin geldiklerini algılayarak büyüğüne dönmüştü. Minho da başını sallayarak Changbine inebileceğine dair mesajı verirken Changbin, kendisini dışarı atmıştı. 

Temiz havayı hızla içine çekerken biraz olsun iyi hissetmişti kendisini sonra ise yanına gelen Minho ile gerçekliğe geri dönerek onun peşinden ilerlemişti

"Burası sevdiğim bir yer ve fazla bilinmiyor. Burada rahat konuşuruz diye düşündüm. Aklında bir yer yoktu umarım?" Minho, tek kaşını kaldırarak sorgularcasına bakarken Changbin hızla başını sallamıştı

"Yoktu, iyi yapmışsın" sonrası yine sessizliğe dönerken Minhonun oturduğu sandalyenin karşısına geçti

Bir süre sadexe bakıştılar sonra Minho gelen garsona birkaç şey söylemiş ve kendisinden emin bir şekilde Changbine dönmüştü. Bu konuşmaya başlayacağını belirterek gülümsemişti

"Ne zaman hatırladın? Geceyi yani fazla üstüne gitmek istemiyorum. Sonuçta kafamız iyiydi" aslında tek kafası iyi olan Changbindi ama bunu bilmiyordu.

"Yani... Siz de kaldıgım gün bir anda şimşek gibi kafama çarptı" Changbin bu konuşmayı yapmak istemiyordu ama yapmalıydı bu yüzden iç çekti "Dediğin gibi ikimizinde kafası çakır keyifti. Bence bu olayı unutabiliriz. Sonuçta sen benim Hyungumsun, bende senin kardeşinin bir arkadaşıyım"

Minho bir süre sadece Changbine bakındı. Changbin bu bakışları anlamadı ve kendisine bakınan büyüğünden cevap beklemeye başladı. Minho'nun yüz ifadesi kendisine ciddi gelmeye başlarken bşr anda gülğmseyen büyüğü ile yanıldığını düşündü

"Haklısın. Bencede olmamış gibi davranalım ve normal tanışıklığımız devam  edelim" bunları söylerken birkez bile gülümsemesini silmeyen Minho gelen garson ile sessizleşmişti.

Garson masaya Minho'nun verdiği siparişleri koyduktan sonra hızla gözden kaybolurken Minho'nun  bakışları tekrar Changbini bulmuştu

"Jeongine ne diyeceksin?"

"Seninle resmi bir şekilde konuşup anlaştım, sorun çözüldü yani bunu söyleyeceğim" Minho usulca başını salladı

"Hmm, çok resmice cidden" kendi ağzında bir şeyler geveleyen Minhoya kaşlarını kaldırarak bakındı, Changbin

"Bir şey mi dedin, Hyung?"

"Ah, hayır. Şunları yiyelim seni fakülteye Jeonginin yanına bırakayım dedim" ve masaya sessizlik çökmüştü

Changbin bu sorunun derin mevzulara girmeden çözülmesine sevinirken, Minho bu olayın daha bitmediğini içinden geçiriyordu.

İkiside ayrı kafadayken ortamda sadece çatal-bıcak sesleri veyahut içecejlerinden yudum alan insanların sesleri vardı.

Bunlar bir yana Changbinin bir aklıda Minhodaydı ama Changbin Bunu sonra düşünmeyi istedi. Şuan buna mutlu olmalıydı.

Ona göre doğru olan buydu çünkü... Büyüğünün, Hyung olarak kalması.

~~~~~~~~~~~~~~~

4gün beklettim ama güzel bölğm çıkaramadım zort
Özr dilrm

Kendinize iyi bakın
Bys

His Brother  ×MinBin×Where stories live. Discover now