16-

276 25 5
                                    

ᴄʜᴀɴɢʙɪɴ'ɪɴ ʙᴀᴋɪs ᴀᴄɪsɪɴᴅᴀɴ ᴅᴇᴠᴀᴍ

Changbin yanındaki Jiaung ile telefonuna gelen mesaja bakınırken içinden kısa bir 'siktir' çekmişti. Sonuçta Minho onu fazlasıyla geriyordu.

"Gülücük falan... Şerefsiz birine denk gelmişsin benden demesi" Jisung kollarını önüne bağlarken hızla omuz silkmişti. Changbinde buna sinirle gülmüştü

"Ne yapıcam? Hiç istemiyorum."

"Olmaz öyle sonra utanıyor der üzerine gelir. Resmi yok mu ya! Bir göreyim, kesin bir şey derim bak!"

"Bilmiyorum. Profilinde varsa vardır ama ben mesaja girmek ve çevrimiçi olmak istemiyorum" Jisung hızla başını iki yana sallamıştı.

"Kaçamazsın illa ki görüşeceksiniz. Şimdi hadi!" Ve hızla tekrar telefona eğilmişti.

Changbin önce profilini görmek için numarayı kaydetmiş sonra profildeki Minhoya biraz bakındıktan sonra telefonu arkadaşına çevirmişti. Jisung bununla birlikte bir elini çenesine koyarak düşünmüş ve başını sallamıştı

"Üzer bu ya. Tam bir playboy ya da badboy havası var ya da ben kafamda kuruyorum" düşünceli sesine Changbin onu onaylamıştı

"Sen kafanda kuruyorsun..."

Telefonu tekrar önüne almış ve kendisini resmî bir konuşmaya hazırlar gibi gerilmişti, Changbin. İşte şimdi başlıyoruz

Minho hyung:
Selam Changbin
Bu aramızda olan şeyleri konuşmalıyız biliyorsundur.
Uygun olduğun bir zaman söyle seni alıyım ve bir yerlerde konuşalım
Bu arada ben minho ;))

Merhaba Hyung
Bu konuyu bugün değil de ileriki bir gün konuşsak olur mu?
Şuan pek konuşmak istemiyorum.

Cevap uzun sürmeden hızla gelirken profil fotoğrafını düşünen Jisung hızla ekrana eğilmişti

Minho Hyung:
Ah tabiki Changbincim.
Sen ne zaman dersen bana uygun :)

Peki o zaman iki gün sonra iyi mi?
İşine falan denk gelmesin Hyung

Minho Hyung:
Beni düşünmen çok hoş :)
Ama merak etme ben hep müsaitim yani sen bana çıkalım de seni gelip alırım bile ;)

Pekala
Sağol Hyung
Bir de bildiğim halde sormak istediğim bir soru var?

Minho Hyung:
Sor

Burdan konuşsak olmaz değil  mi?
Yani çabucak kapanması için

Minho Hyung:
Bu kadar çok yüzyüze gelmekten çekiniyorsan söylemen yeterli Changbin
Lafı dolandırma
Peki, dürüst olucam

Yazıyor...

Yok hyung
Konuşarak halledelim
Cidden yüzyüze gelmemekle alakası yok sadece bugün olanlar tatsızdı
Biraz sindirelim

Jisung hızla Changbin'in başına vurarak sırıtmıştı

"Aynen yüzyüze gelmekle hiiiç alakası olur mu?" Changbin hızla göz devirirken bakışlarını gelen mesaja çevirmişti

Minho Hyung:
Peki o halde
Benimle yüzyüze gelmekten çekinmemene sevindim ;)
O halde iki gün sonra yazarsın bana

Bir de Hyung
Olayları ben Jeongine anlatsam olur mu?
Benden duyması daha iyi olur

Minho Hyung:
Sen bilirsin
Aranızdaki meseleye girmeyeceğim
Hem buluşucak mısınız? Sonuçta bu  iki gün fakülteniz yok diye biliyorum?

Seninle konuştuktan sonra konuşacagım zaten Hyung
Aramızdaki konuşma çözülünce anlatmam daha iyi olur
Şimdi izninle gidiyorum Hyung
Sana iyi günler

Minho Hyung:
Peki
Sanada iyi günler güzelim
Ah pardon ağız alışkanlığı ;))

"Ah, pardon ağız alışkanlığııı" Jisung son  gelen mesajla katıla katıla dalga geçerken Changbin  bu iki gün boyunca nasıl bir konuşma yapacaklarını düşünüyordu.

Kısacası kafasında kuruyordu. Biraz gergindi ama bu gerginliği iki gün sonra gidicekti bu yüzden sakın olmalıydı.

Kendisini, Jisungu  umursamadan, yatağa attı ve gözlerini kapadı. Belki dinlenebilirdi. Yanındaki Jisung ise zaten bir süre sonra giderdi. Önceliği arkadaşının nasıl olduğuydu...

🌼🌼🌼

Changbin uızka yatağından doğrulurken derin bir nefes almıştı. Şu birkaç gündür Minho sürekli rüyalarındaydı ve bu Changbini çook farklı etkiliyordu.

Yavaşça yataktan doğruldu ve masasındai lambasını açtı. Şimdi bütün oda aydınlanırken tekrar yatağına oturdu ve tam karşısına denk gelen boy aynasına bakındı. Aklı hızla rüyasına kayarken başını iki yana sallayarak kendisini inceledi

Yorgana ne kadar sarılmışsa o kadar terlemişti. Kıvırcık saçkarı alnına yapışmış, aynı şekilde tişörtüde üstüne yapışarak onu bunaktmıştı.

Düşüncelere dalmamak için hızla ayaklandı Changbin ve tişörtünü çıkardı. Duşa girmek iyi gelebilirdi.

Dolabından bir kaç üst çıkardı ve tekrar aynasının önünden geçti. Sonra ise geri gelerek aynadan kendisine bakındı.

Birkaç gün önce vücuduna ev sahipliği yapan morarıklar ve kızarıklar gitmişti. Bu iyiydi ama bunhn rüyasında tekrar aklına kazınması iyi değildi... Bu yüzden  bunu da kafaya takmamak için hızla kendisini odadan dışarı atmış ve banyoya girmişti.

Aklında gördüğü masum ama masum olmayan rüya ile suyunu açmış ve gözlerini kapamıştı

Minho tam karşısında duruyordu şimdi ve ona yaşadıkları şeyleri söylüyordu. İkisi aynanın karşısındaydı. Minho, Changbinin arkasında ona arkasından sarılıyor ve ellerini ilk gün iz bıraktığı göğsünde gezdiriyordu. Minho'nun anlattığı şeyleri algılayamıyordu ama arkasından sarılan kendisi gibi üstü çıplak beden... Kesinlikle rüyasında bile aklını karıştırıyordu.

Duş başlığının altında yavaşça gözlerini açtı, Changbin. Bunu düşünmek istemeyip yine bunu düşünüyordü, yine kendisini hayallerde buluyordu.

Sadece  güldü ve başını salladı. Hızla balyozunu yapıp çıkmak istiyordu ya da kendisini böyle avutmaya seçmişti.

Sonuçta aklında dolanan Minhoya aralarını iyi tutmalıydı. En iyisi bu olurdu.

Tabi, bu yine Changbin'in  kişisel görüşüydü...

~~~~~~~~~~~~~~~~
Uzun tutmaya çalıştım, umarm olmuştur

Dikkat edin kendinize bays

His Brother  ×MinBin×Where stories live. Discover now