2-

539 48 5
                                    

Changbin bahçede bankta oturmuş bir şekilde Jeonginin dersten çıkmasını bekliyordu.

Sıkılmıştı ama yapıcak bir şey yoktu. Bu onunla yakınlaşmak için gerekiyorsa biraz bekleyebilirdi sonuçta

Sessizce telefonunda gezinmeye başladı. Böylece zamanı öldürecekti kendince...

...

Bir süre bekleme üzerine yanına düşen gölge ile Changbin başını kaldırmıştı.

"Gidelim mi?" Jeongin kaybolan gözleri ile gülümsemesini Changbine sunarken Changbin onaylayarak ayağa kalkmıştı

"Nereye gidelim istersin?"

"Bilmem... Sen karar ver sonuçta fikir senden çıktı" Changbin başını hızla sallamıştı. Aklında bir yer vardı ve Jeongin'in orayı seveceğini düşünerek ilerlemeye başladı.

Tabi, Jeonginde peşinden geliyordu.

Yol uzun  değildi ama ikiside yol boyu konuşmamıştı. En sonunda geldikleri kafe ile içeri girmişler ve ilk konuşmayı Changbin devralmıştı

"Sen geç, ben içecekleri sipariş verip geliyorum." Ve adımlarını kasaya ilerleyerek Jeonginden uzaklaştı.

Gözlemleri üzerine Jeongin'in her zaman elinde olan içeceği sipariş vermiş, kendisine de kendi sevdiği bir içecek söyleyerek yerleşen Jeongin'in yanına ilerlemişti

"Verdim siparişleri umuyorum ki sevdiğin bir içecek söylemişimdir" Changbin gülümseyerek Jeongin'in karşısına otururken Jeongin hızla başını sallamıştı

"Vermemişsen bile... Sorun değil. Öğrenirsin "

"Bu buraya ilk gelişimiz olmayacağı anlamına mi geliyor?" Jeongin hızla omuz silkmişti

" Bilmem... Teklif alırsam gelirim"

"O zaman yakın bir zamanda teklif alabilirsiniz. Yani bir yanım öyle diyor" Changbin göz kırparak konuşurken Jeongin sadece gülmüştü.

Kısa sürede de içecekleri masaya gelirken Jeonginin şaşkın bakışları ınu bulmuştu.

"Vay! Tekte sevdiğim içeceği bilmen normal mi?" Changbinde hızla omuz silkerek gülmüştü

"Bilmem, sadece tahmin" ve ikiside gülmüştü

Bir süre ikiside birbirlerinin sevdiği şeyler hakkında konuşmuştu. Çoğu sevdiği şeyler birbirine benzeyincede sohbet onlar için daha çok uzamıştı.

Sohbet ilerlerken Jeongin telefonunun  çalması ile masa sessizleşmiş, Jeonginde telefonunu açmıştı. Changbin yandan dinlemeyi ihmal etmiyordu

"Efendim Hyung..." bir süre sessizce karşı tarafı dinledi Jeongin sonra ise sıkıntıyla oflamıştı

"Tamam... Şimdi geliyorum." Ve telefonu kapatarak masaya bırakmıştı

"Kalkıyor musun?" Changbinin sorusu ile Jeongin usulca onu onaylamış ve toparlanmaya başlamıştı sonra ise hızla durarak Changbine dönmüştü

"Söylemeyi unuttum. Haftaya evimde parti veriyorum. Çok kişi geliyor. Sende gelirsen mutlu olurum" Jeonginin cümlesinden sonra bir süre bakıştılar sonra ise Jeongin oanik hâlinde elini öne uzatmıştı

"Yani! Yani seni görmeyi çok isterim. Yanlış  anlama! Tabi, mutlu olurum ama görmekte ister-"

"Tamam tamam" Changbin gülerek başını sallarken Jeongin utandığı için hızla başını eğmişti

"Bir arkadaşımı yanımda getirebilir miyim?" Jeongin hızla başını sallamıştı

"Tabi, getirebilirsin. Yalniz hissetme kendini" Changbinde başını sallayarak ayağa kalkmıştı

"Pekala kalkalım o halde" ikiside ayağa kalkarken Changbin, Jeongin'in kasaya gitmesine izin vermeden bileğini tutmuştu

"Ödedim ben"

"Ah, hiç gerek yoktu..." Changbin sadece omuz silkmişti

"Sorun değil. Hadi seni evine bırakalım"

"Beni durağa bıraksan yeter. Otobüsle geçeceğim." Changbin başını sallarken cebinden çıkardığı telefonu Jeongine uzatmıştı

"Numaranı alabilir miyim? Belki sizi bir kez daha dışarı çıkarabilirim sonuçta?"

"Öyleyse verebilirim ama sadece dışarı için mi yazıcaksın?"

"İstersen sohbette ederiz" Jeongin, Changbinin sözüne hızla gülümserken telefona numarasını yazmayıda ihmal etmemişti

"O halde çok isterim..." kaydettiği numarası ile kendisinide çaldırarak kişilerine ekledikten sonra sohbet ederek durağa ilerlemeye başlamıştı ikili

Changbin içindeki zafer ile gülümserken, Jeonginde aynı şekilde mutluydu.

Yolculukları durağa gelmeleri ile son bulurken Jeongin elini sallamıştı bile "Eve vardığımda mesaj atarım" Changbinde onu onaylarken gelen otobüse binmiş ve gözden kaybolmuştu.

Changbinde yüzündeki gülümseme ile gerinerek evin yolunu tutmuştu.

Arkadaşlarına anlatıcak bir ton şeyi vardı ama öncesinde buluşma tavsiyesi veren Jisungu alnından öpecekti.

~~~~~~~~~~~~~~~~

Uzatmaya gerek yokk, zaten bunlar hep geçiş bölümü

Kendinize iyi bakin
Bıbı

His Brother  ×MinBin×Où les histoires vivent. Découvrez maintenant