10-

289 37 9
                                    


Yeni ve sessiz bir günle uyanmıştı Changbin. Tuhaftır ama kimse onu sesiyle uyandırmamıştı.

Yavaşça yatağından kalkarak odasından çıktı ve içeri bakınmak için ilerledi ama yolu dönmesi de bir olmuştu

Kapının pervazından gördüğü üzere Chan ve Jisung koltukta sarılarak uyuyordu. Aslına kalsa kendisini kaldırdıkları gibi onları uykusundan edebilirdi ama bugün güzel uyandığı için bunu yapmayacaktı.

Tekrar odasına ilerleyerek kendine giyinecek bir şeyler seçti. Aklındaki fikir dışarıda yemekti. Şimdi mutfağa girip çıkaracağı seslerle ikiliyi uyandırmak istemiyordu. Zaten ilk defa böyle görmüştü onları, bozmakta istemiyordu.

Hazırlanması ile telefonunu ve cüzdanını cebine atarak odasından çıktı, Changbin.

Evden de çıkmadan önce ikilinin resmini çekerek oradan uzaklaştı.

Güzel bir gündü. Changbinin hiçbir dersi yoktu ve güzel uyanmıştı. Kendisini enerjik hissederken gördüğü ilk markete girdi ve reyonlarda gezinmeye başladı.

Kesinlikle hangi noodlelı seçeceğini seçmiyordu. Sabah sabah noodle yemeği sevmese bile şuan bir restorana gitmek istemiyordu.

Eline geçirdiği noodle alarak önce parasını ödedi sonra ise kenara ayrılmış sıcak su ısıtıcısının yanına gitti.

Biraz beklemesi sonucu ısınan suyu noodlela birleştirdi ve tozlarınıda dökerek kapagını kapattı. Kenarda bir masaya geçerek beklemeye başladı.

Boş boş etrafa bakındı. Dışarıds işe giden insanlarda gözünü gezdirdi sonra ise daldıgını fark etmeden öylece bakındı. Sonunda ise karşısında bir sandalyenin çekildiğini fark ederek oraya bakındı

"Günaydın!"

Changbin gördüğü Jeongin ile kaşları çatılırken başını sallayarak karşılık vermişti "Günaydın?"

"Beni burada beklemiyordun değil mi?" Jeongin bir elini çenesinin altına yaslayarak gülümserken, Changbin yine onu başını sallayarak onaylamıştı

"Dersin yok mu bugün?"

"Vardı ama profesör gelmemiş. Biraz bekledik belki başka profesör gelir diye ama ortada kimse olmayınca amfi dağıldı."

"Senin için kötü olmalı... Aç mısın?" Jeongin hızla başını iki yana sallamıştı

"Hyungum güzel bir kahvaltı yaptı. Yani tokum ama sanki sen açsın?"

"Ah şey.. Ben yeni uyandım. Yemek olarakta aklıma bir şey gelmedi öyle" ve hızla bakışlarını önündeki noodleye çevirdi. Sonra ise olduğunu hatırlayarak kapağını açarak içini karıştırdı

"Sağlıksız beslenmene rağmen nasıl bu kadar kaslısın anlayamıyorum! Bu biraz haksızlık" Jeongin'in sitemine Changbin hızla gülmüştü

"Aslında sağlıklı besleniyorum. Sadece bazen kaçamak yapıyorum. Hem.." hızla tişörtünü sıvayarak kaslarını ortaya çıkararak "Bu bebekleri yapmak kolay olmadı"  Jeongin, Changbinin konuşmasına gülerken başını sallamıştı

"Ne zaman spora başladın ve kaslı oldun?" Ve Changbinin sessizleşmesi bir olmuştu

Elindeki çubuğa aldıgı noodle ile bir süre Jeongin'in yüzüne bakınmıştı.

Eski anılarını hatırlamak... Eski anılarını sevmediği için onu etkiliyordu.

Kendisine zorbalık yapmaya başladıklarında spora başlamıştı, Changbin. Yüzüyle az dalga geçilmemişti ya da vücuduyla... Yüzüne pizza dilimi demeleri ve bu komikmiş gibi gülmeleri, zayıf vücudu ile hiçbir şeyi taşıyamayacagını söylemeleri... Hiçbiri iyi anısı değildi, olamazdı da. Boşuna spora başlamamıştı, Changbin

Daldığı düşüncelerden çıkmak için başını iki yana salladı hızla Changbin ve gülümsedi

"Lise başı denebilir sanırım. O zamandan beri de bırakmadım. O yüzden böyleyim"

"Oha... 5,6 yıl boyunca spor yani. Bu harika bir şey olmalı! Düşünsene herkes senin kaslarından korkuyor falan... " Biraz durdu Jeongin sonra tekrar devam etmek için dudaklarını araladı "O zaman başlarken temelin vardı ki böyle oldum, değil mi?"

Changbin buna sadece gülerken başını salladı. Bu Jeongini geçiştirmek içindi. Kimsenin spora başlarken temeli olmuyordu ama bunu Jeonginin bilmesine gerek yoktu

Bir süre sessizlik oldu. Changbin yemeğini yedi, Jeongin ise onu bekledi. Tabi aklına gelen şeylede konuşmayı ihmal etmiyordu

"Hyungda spora gidiyor. Kol kasları  senin ki kadar değil ama onunda bacak kasları çok iyi. Şahsen bence baldırlarıyla bir insanı boğabilir." Changbin, Jeongin'in son sözüne gülmeye başlarken Jeonginde ona eşlik etmişti

"Senin kadar uzun süredir çalışmıyor ama iyi o da belki bir gin spor hakkında konuşabilirsiniz" ve bu cümlede Changbin'in tıkanmasını sağlarken Jeongin endişeyle Changbin'in sırtına vurmuştu

"İyi misin? Changbin!" Changbin hızla elini uzatarak vurmasını durdurmasını işaret ederken elini ağzına germişti

"İyiyim. Bir an tıkandım sadece" Jeongin hala bakınmaya devam ederken Changbin sadece gülümsemişti

"Cidden iyiyim" ve Jeongin tekrar yerine geçmişti, istemeyerekte olsa

"Bugün biz de kalsana Hyung geç gelicek."

"Rahatsızlık vermek istemem" aslında o eve gitmekten çekiniyordu ama bunu söylemesine gerek yoktu yine

"Ne rahatsızlığı ya, hem film izleriz. Yemek yeriz! Sabahlarız!"

"Biraz düşünsem olur mu?"

"Tabi. Gelirsen haber et beni ona göre evi toparlıyım. Etrafta hep Hyungumun tişörtleri var da" Changbin başını sallamakla yetinirken düşünmeye başlamıştı.

Belkide gidip bir şeyler öğrenebilirdi. Yani belki bir ihtimal...

~~~~~~~~~~~~~~~
İnşallah ilham gelirde düzgün yazarım, amin

İyi okumalar
Bıbı

His Brother  ×MinBin×Where stories live. Discover now