14-

300 33 9
                                    

...

Yerde iki büklüm Chanın koluna sarılmış Changbin ve kolunu ondan kurtarmaya çalışan Chan

"Changbin?!" Jeongin'in sesi ortaya çıkarken Changbin, iki katı utandıgını hissediyordu. Şöyle  bir duruma düşmek...

Chan ise en sonunda kolunu kurtardığı Changbin ile hızla Minho'nun yakasına yapışmıştı

"Sen mi benim kardeşimi üzersin lan" ve bir yumruk. Minho ne oldugunu algılamadan geriye savrulurken Changbin Chanı çekmek için ayaklanmışrı ama herşey ters tepmişti

Minho ne oldugunu algılamasa bile kendisine vuran Chana karşılık verirken ortalık birbirine girmişti.

Chan Minhoya, Minho Chan'a geçirirken arkada kalan ikili yanşarına yaklaşmıyordu bile.

"Kimi üzmüşüm lan piç?" Minho, Chana bir yumruk atarken sinirle söylemişti. Chan ise  aynı onun gibi yaparak yumruk atarak söylenmişti

"Changbini, piç" ve sonunda ise kargaşa kafeden atılmalarıyla bir olmuştu

Aslına bakılırsa olay karakola kadar gidebilirdi ama Chan ve Minho bunu çözeceklerini, ne kadar çözebilirlerse tabi, söylemişlerdi.

Şimdi ise Jeongin, yanında Changbin'in hiç görmediği biri ve Minho bir köşede. Chan ve Changbin bir köşedeydi.

İki taraftanda ses çıkmazken Changbin Chana yaklaşmıştı

"Lütfen konuyu burada açma, Chan. Jeongin'in bu yaşanandan haberi yok" Changbinin fısıltısına Chan hızla önüne bakınmış sonra o da Changbin gibi fısıldamıştı

"Bu sikik senin Jeonginle flörtleştiğini bilerek seni yataga atmadı mı amına koyum. Herkes bilm-"

"HAYIR!" anlık bakışlar yine Changbine dönerken Changbin hızla Chanı önüne alarak kendisini saklamıştı. Hem bütün kafeye hemde Jeongin ve Minhoya rezil olmuştu.  Kendisine bakmalarını istemediği içinde Chanı önüne çekmişti.

"Yani hayır çünkü bilmiyordu Minho Hyung. Bilse yatmazdı sanırım... Hem hataydı! Sen demedin mi?"

"Bu nasıl hata amına koyum. Eskort olsan tamam, yattın bitti ama bu hergün görüştüğün çocugun abisi!" Chanda anlık gelen yükselme ile bağırırken hızla başını iki yana sallayarak biraz daha eğilmişti "Anlatabiliyor muyum? Sen demedin mi? Aklından çıkmıyor, merak ediyorum, öğrenicem. Eh, öğrendin. Sonuç kaçıcak mısın? Yüz yüze konuş" Chanın ciddi konuşmasına Changbin sıkıntıyla iç çekmişti. Aklının ucundan bile Minhoyla konuşma fikri yoktu.

"İstemiyorum. Hazır hissetmiyorum"

"Neye hazır hissetmiyorsun? Bir şeyler hissettiğin bariz" Chan tek kaşını kaldırarak Changbine bakınırken Changbin hızla iç çekmişti. Çok gerilmişti, çoook. Alnına terden yapışan saçlarını geriye iterek Changbin, başını 'olumsuz' olucak şekilde sallamıştı

"Emin değilim. Hem sende diyorsun! Flörtleştiğin çocugun abisi diye ve ben daha yeni Jeonginle arkadaşa döndüm arkasından direk abisine yazamam"

"Ne yani olmasa yazıcaksın!" Ve hızla Changbin'in ensesine vurmuştu, Chan.

"Of! Özür dileyin birbirinizden bitsin gidelim. Hem Jisung çok kızıcak"

"Ben özür dilemem bu  itten,  gayet iyi nedenim var" bu sefer kaşını kaldıran Changbinken alttan Chana bakınıyordu

"Seni Jisunga söylerim. Derim başkalarına bakıyor"

"Söyle bak nasıl yok oluyorsun" Chanın alayla gülmesine sadece başını salladı, Changbin. Sonra ise Chanı döndürerek Minhoya itmişti.

Bu anı bekleyen Jeongin karşılık olarak Hyungunu Chanın önüne itmiş ve yanındaki arkadaşını geride bırakarak Changbinin yanına koşmuştu

"Chan Hyung niye Hyunga saldırdı?" Jeongin'in ilk sorduğu soru bu olurken Changbin sıkıntıyla omuz silkmişti

"Bilmem... Konuşup anlaşırlar" kendisinin sesini bile anca duyarken, Jeonginde sessiz sesi zor algılanmasından sonra başını sallamıştı

Bu sırada karşı karşıya gelen ikiliden ilk konuşan Minho olmuştu

"Ne ima etmeye çalıştın?" Minho dilini ağzının içinde gezdirirken tek kaşını kaldırarak Chana doğru fısıldamıştı. Chan ise kendisiyle dalga geçer gibi konuşan bu adama bşr kez daha vurmak istemişti

"Gayet açık konuştum halbuki" ve yavaşça Minho'nun kulagına eğildi "Senin yattığın kardeşimi üzdün ya. Şimdi anladın mı?" Ve tekrar geri çekildi.

Minho ise algıladığı kelimeler ile Changbinin hatırladığını anlamış ve yüzünde küçük bir sırıtışla yanda kardeşiyle konuşan Changbine bakınmıştı. Chan hızla Minho'nun yakasını kavrayarak kendisine bakmasını sağlarken söylenmişti

"O sikik sırıtışını ve gözlerini kardeşimden çek" Minho'nun şimdiki bakılı Chana kayarken başını eğmiş ve gülmüştü

"Bu benimle" başını kaldırmış ve hızla çenesiyle Changbini göstererek devam etmişti "onun arasında, bu durumda araya girme. Kendisi bana gelip bir şey söylemeden sana açıklama yapmam" Minho'nun ukala tavrına Chan sinirle gülmüştü

"Seviyor musun? Yoksa oyun mu oynuyorsun? Baştan söyleyim, bu bir oyun değil" Chan yine ciddi ifadesini takınırken Minho pek umursamayarak başını sallamıştı

"Konuşmayı seninle yapmayacağım. Kardeşin ne  zaman uygunsa benimle konusur" ve tek parmağıyla Chanı omzundan iterek ellerini cebine koymuş ve kardeşine dönmüştü

"Jeongin gel ve gidelim. Arkadaşınla okulda da konuşursun" arkadaşınla kelimesini söylerken bakışlarını Changbine çevirmişti, Minho. Bunu yaparken yüzünde sırıtış eksik olmazken Chan hızla Changbin'in önüne geçmiş ve Jeongine dönmüştü

"Gördüğün kavga için üzgünüm Jeongin ama geçerli sebeplerim vardı. Şimdi hadi abinin yanına" ve gülümseyerek Changbini kolundan tutarak ilerletmişti.

Changbin hızla arkasında kalan Jeongine başını çevirmiş ve boş olan eliyle el sallayarak gözden kaybolmuştu. Tabi, bu sırada gözüne Minhonun ona göz kırpması da çarpmıştı...

~~~~~~~~~~~~~~~~~

Minho biraz şerro
Bölümü yazarken öldüm çünkü 4 kez sil yaz yaptım, nysee hala iyinin kötüsü

Kendinize iyi bakın
Bıbı

His Brother  ×MinBin×Where stories live. Discover now