2

1.6K 155 21
                                    

Göğsümde ki gizli kamerayı düzeltip, ışıklı mekana girdiğimde bağırış sesleri kulak zarımı delecek kadar fazlaydı. Baba, beni rahat bir işe göndereceğini söylemişti ama dışarıdan bile tehlike kokan bu yer, pekte güvenli bir iş olmayacağını açık açık belli etmişti.

Ana yere ulaşmak için attığım her adımda küfürler, tezahüratlar ve çığlıklar yükselirken asıl adamın ortadaki kafeste olmasını temenni ediyordum. Kalabalığı gördüğüm an göğsüme vuran el ile bir adım geriye gitmiştim.

"Parola?" Benden iki kat iri olan adam, çattığı kaşları ile bana bakarken heyecandan ezberlediğim kelimeleri unutmak üzereydim. Heyecan yerini korkuya bırakmaya çok müsaitti.

"Gizlilik en güvenilir silahtır. Sırrımızı tutarsan kaybetmezsin." Adamın kaşları düzelirken elini çekmiş ve çektiği eli ile kalabalığı göstermişti. Buranın illegal olduğunu zaten biliyordum ama gelirken kendimi cesaretlendirmek için söylediğim bütün sözler uçmuş, yerini heyecan ve korku karışıma bırakmıştı.

İnsan kalabalığını yararak öne geçerken ettikleri küfürler umrumda olmamıştı. Kafesini görebileceğim kadar yakına geldiğimde ise gözlerim irileşmişti. İki tane iri adam, birbirlerine nefretle bakıyordu ve hiç acıma duyguları yok gibi gözüküyordu. İkisinin yüzü de kanlıydı ama bir tanesi daha dinç duruyordu.

Gözlerimi kısarak bana gösterilen fotoğraftaki adamı bulmaya çalışmıştım. Yüzleri o kadar kirliydi ki seçmek benim için zor olmuştu ama sonunda hangisi olduğunu anlayabilmiştim.

Kaçak lakaplı adam köşede burnunu tutarak dururken diğeri sırıtarak ona bakıyordu. Burnuna yediği darbe yüzünden kan sanki musluktan akıyormuş gibi hızlıydı. Diğer adama baktığım zaman gözlerimiz buluşmuş, mavi gözleri ile donmuştum. İlk kez gördüğüm birinin bu kadar tanıdık olması tüylerimi ürpertmişti. Kafasını hafifçe yana eğmiş, suratımda bir şey varmış gibi incelemeye başlamıştı.

"Kaçak, eğer devam etmiyorsan bitiriyorum." Mikrofondan gelen kadın sesi ile bakışlarımı mavilerden zorla çekmiştim. Kaçak dedikleri adam elini havaya kaldırmış ve bir işaret yapmıştı. Aynı anda çalan düdük ile kafesin kapıları açılırken Kaçak, yere çökmüştü.  Çakır yere yığılan adama bakarken telefonumu çıkarmış ve babanın emrettiği gibi onun fotoğrafını çekmiştim.

"Kazanan Çakır." Alkışlar, küfürler birden yükselirken tekrar bana dönen mavi gözler ile geriye adımlamıştım. Kafesin açılan kapısından çıkan iri beden benden tarafa doğru yürümeye başlamıştı. Kalbim o bana yaklaştıkça tekliyordu sanki.

Tam yanımdan geçerken bana dönmüş ve kafasını aşağı eğmişti.

"Güzelsin, beğendim seni." Kendinden emin duruşu ile bir şey söylememi beklemeden gitmişti.

KAFES -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin