12

949 88 11
                                    

Bu bölüm biraz şey...

Dün sabah kaçar adım döndüğüm depoya bu sefer kendi isteğimle gelmiştim. Arabayı gelişi güzel park edip, hızlı adımlarla depoya girdiğimde kulağıma yine inleme sesleri dolmuştu. Tek fark bu sefer gelen sesler acıdan değil, zevktendi.

Sesleri takip edip, onun odasına geldiğimde hiç beklemeden kapıyı açmıştım. Ese, çırılçıplak bir şekilde koltukta otururken iki kişi aletini yalıyor, diğeri ise deliğini hazırlıyordu. Açılan kapının sesiyle hepsi bana dönmüştü. Ese sırıtarak bakarken diğerleri şaşkındı.

"Hoş geldiniz küçük bey." Sesindeki ima ile gözlerimi devirirken Ese, aletini yalayanlardan birinin saçlarına parmaklarını dolamıştı.

"Bugün bana değil, ona hizmet edeceksin." Yerdeki beden hevesle kafasını sallarken elimle onu durdurmuştum.

"Çıkart şunları." Ese ayaklanıp, yanıma gelmiş ve tam dibimde durmuştu. Nefesi alkol ile karışık madde kokarken parmağını göğsümün ortasına koymuştu.

"Eğer ayağıma kadar geldiysen benim kurallarım ile oynayacaksın Arjen."

"Lütfen, çıkar onları." Bileğini tutup, konuştuğumda yüzündeki gülümseme silinmişti.

"Çıkın." Onlar oflayarak odadan çıkarken Ese, üstümdeki gömleği uzunca incelemiş, ardından burnunu gömleğe yaklaştırmıştı. Gömleği tutup çıkardığında dişlerini sinirle sıkmıştı. Farklı bir koku almak onun hoşuna gitmemişti.

"Geç." Dediğini yaparak masaya geçerken gözlerini sırtımda hissediyordum.

"Neye sinirlendin bu kadar?" Ese dolaptan çıkardığı rakıyı masaya koymuş, hemen yanında duran boxerı altına geçirdikten sonra yanıma oturmuştu.

"Baban yine canına okumuş." Sırtımdaki izlerde parmaklarını gezdirirken kafamı yan çevirmiş ve ona bakmıştım.

"Babamız." Şen kahkahası boş odada yankılanırken ne ara aldığını bilmediğim tişörtü kafamdan geçirmişti.

"Senin baban Arjen." Doldurduğu kadehi su doldurmadan kafasına dikerken bende bir yudum almıştım.

"Köşkten bozma evde ben değil, sen yaşıyorsun." Abdullah baba ikimizi aynı anda bulmuştu. Çocukluğumuz beraber geçerken onu adam öldürmek için kullanmıştı. Bu yüzden bana karşı nefret beslediğini biliyordum. Ese o evde çok güzel bir hayat yaşadığımı sanıyordu ancak yanılıyordu.

"Anlat." İkinci kadehini su ile karıştırmış, yan dönerek bana bakmıştı. Gözlerimin içine bakıyordu, arkama yaslanıp, bir yudum daha almıştım.

"Hiçbir şey yok anlatacağım."

"İyi sessizce içelim o zaman." Ardı ardına kadehleri kafamıza dikerken sanki içimdeki sinir daha da artmıştı. Ese gözlerini bir saniye bile benden ayırmadan sigarasını yaktığında ağzımdan kaçan hıçkırığa engel olamamıştım.

Yeni yaktığı sigarasını küllüğe bastırmış, beni birden kollarının arasına çekip, sıkı sıkı sarılmıştı. Ben dakikalarca onun göğsünde ağlarken sadece saçlarımı bıkmadan okşamıştı.

Bana karşı hisleri böyle zamanlarda ortaya çıkıyordu. Ne kadar benden nefret ediyorsa o kadar aşıktı. Bunu, benim ağlamam ile dolan gözlerinden bile anlıyordum.

KAFES -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin