11

958 87 19
                                    

Ringte dakikalarca konuşmadan uzanmıştık. İkimizinde ağzını bıçak açmazken, Çakır çok düşünceli duruyordu. Birden ayağa kalkıp, elini bana uzatmıştı.

"Gel." Elini tutup, yerden kalkmıştım. Beni geçen kaçtığım için giremediğimiz odaya sürüklerken anlamadığım bir şekilde sinirli duruyordu. Odaya girip, kapıyı kilitlemiş ve üstümdeki terden ıslanmış kazağı çıkarmıştı. Ben bir iki adım geri giderken kazak çoktan yeri boylamıştı.

"Sana da kazak getireyim, hava soğuk. Üşürsün." O dolaba doğru gittiğinde gözlerimi etrafta gezdirmiştim. Oda küçüktü ama içi açık renk döşendiği için ferah duruyordu. İçinde ufak bir mutfakta vardı.

"Beğendin mi?" Odaya incelemeyi bitirmiş ve elinde kazakla duran adama doğru dönmüştüm.

"Güzel." Kazağı bana uzattığında elinden almıştım. Kollarını bağlayıp, üstümdeki gömleği çıkarmamı beklemeye başlamıştı.

"Arkanı döner misin?"

"Hayır." Kaşlarım çatılırken elimdeki kazağı ona uzatmıştım.

"Giymiyorum o zaman."

"Giyiyorsun." Kazağı koltuğa bırakıp, gömleğimin ucunu tutmuş ve ben engelleyemeden üstümden sıyırmıştı. Onun ya da başkasının beni çıplak görmesini istemiyordum. Vücudumda o kadar çok iz vardı ki bazen benim bile bakarken midem bulanıyordu.Kazağı almaya çalıştığımda iki bileğimi tutmuş ve kolumu havaya kaldırmıştı.

"Çakır, yapma."

"Görmek istiyorum."

"Görmek istiyorum çünkü bunu yapan orospu çocuğuna aynısını yapacağım." Bileklerimi onun elinden kurtarıp çıkardığım gömleğimi tekrar giymiştim.

"Niye bu kadar önemsiyorsun?"

"Daha öncede söy-" elimle onu durdurup, kilitlediği kapıya doğru yönelmiştim.

"Arjen."

"Ben senin oynacağın, gönlünü eğlendireceğin biri değilim. Kendine başka eğlence bul. Bir daha karşılaşmayalım." Ağzını açmasına fırsat vermeden kapıyı açmış ve odadan çıkmıştım. Çıktığım an dolan gözlerim ile öfkeli hissediyordum.

Onu göreli iki hafta anca olmuştu. Neden söylediği sözler ya da hareketleri beni bu kadar heyecanlandırıyordu bilmiyordum. İlk kez kalbimin bu kadar heyecanla atmasıydı beni öfkelendiren, kendime de öfkeliydim.

Mekandan çıktığım an kafamı yukarı kaldırmıştım. Odanın penceresinden bana bakıyordu, hemde uzaktan bile öyle derin bakıyordu ki nefesim teklemişti.

Daha fazla orada durmamış, arabaya binip arkama yaslanmıştım. Abdullah babanın bu yakınlaşmadan haberi olsa beni mahvederdi. Bütün her şey üstüme geliyor gibi hissederken gaza basmış ve ne zaman kaçmak istesem gittiğim yere çevirmiştim direksiyonu. Bana her şey bir tek orası unutturuyordu.

Bir sonraki bölüm ufak bir sürpriz ...

KAFES -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin