3

1.9K 44 13
                                    

《Medya ---> Alper》

"Ezgi.." ayaklarımı kendime çektim ve kulaklarımı kapatım sayıklıyordum. "Görmedin, görmedin, görmedin.." Alper yanıma geldi ve kolumu tutu, beklemediğim için kafamı duvara çarptım. Onun acısı ile ağzımdan ufak bir inilti çıktı. Alper kolumdan tuttu ve beni kaldırdı.

"Öldü, korkma ondan." Korkmayayım mı? Sesimi titretmemek için zor duruyordum ama onun karşısında pek mümkün değildi.
"Onu öldürdün.." sesim fısıltı gibi çıktığında Alper gözlerimi kapatan perçemlerimi geri attı.

"Herkes bir gün ölmeyecek mi?" Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Zamanı gelince kendileri ölebilirdi, ama onları sen öldürüyorsun!" Sesim git gide yükseldiğinde Alper kafasını sağ'a yatırdı. Elimi kurtardım ve koşarak aşağa indim. Ayaklarım beni mutfağa götürdüğünde çekmeceden bıçak aldım.

"Beni bununla mı korkutacaksın?" Tabii ki bir seri katil bıçaklardan korkmazdı ama ufakta olsa insanlarda ölüm korkusu olabilirdi. "Korkmuyor musun?" Alper kaşlarını kaldırdı. "Neyden?"

Yüzümde ki kurumuş kan beni rahatsız etsede şuan onu düşünemezdim. "Ölmekten!" Alper dikleştiğinde yavaşca yanıma geliyordu, geri geri gittim be bedenim soğuk tezgahla duraksadı. Alper tam dibimde bıçağın önündeydi.

"Korkmuyorum." Nefesini yüzümde hissederken kafamı cam tarafına çevirdim, belki kaçabilirdim. Alper'e geri döndüğümde baktığım yere bakıp sırıtıyordu.

"Sence bu camdan kaçabilecek misin?" Sorduğu soru ile daha çok dibime girdiğinde bıçağı indirmek zorunda kaldım. "Hmm, kaçabilir misin o camdan?" Neredeyse aramızda hiç mesafe yoktu. Korkakça kafamı salladım.

"İstersem neden olmasın?.." Alper bir cama bir bana baktı elini kaldırdığında vuracağını düşünüp gözlerimi kapattım ama o vurmak yerine kafamda ki kan olan yere dokunuyordu.

"Şimdi uslu bir kız ol ve kafana pansuman yapalım." Çok yakınımda olduğu için fısıltıyla konuşuyordu. Bundan rahatsız olarak onu itmeye çalıştım ama bu pek mümkün değildi.

"Pansuman saati!" Diye bağırdığında kafamı yere eğdim. "İstemiyorum.." Gülüşü anında solarken yanıma yaklaştı, eliyle çenemi tutup gözlerine bakmamı sağladı. "Pansuman saati dedim." Mecbur kaldığım için kafamı salladım. Elimden tuttu ve beni yukarda hiç girmediğim bir odaya soktu. Oturmam için gösterdiği sandalyeye oturdum.

"Canın acırsa söyle." Kafamı salladım. Pamuğun üzerine bir şeyler döktü ve yavaşca kafamda ki kanları temizledi. Gözlerini kafama dikmiş yaramı sararken benim gözlerim ise onun gözlerine dikilmişti. "Öyle bakmaya devam edersen seni öperim!"

Sesi dalga geçer gibi çıktığında gözlerimi kaçırdım. Ona karşı korkum ufacık da olsa geçerken bir yanım O BİR KATİL KENDİNE GEL VE BURADAN KAÇ! diye bağırıyordu.

Yaşadığım şeyler anormal mi? Yoksa başka insanlara göre normal miydi? İçinde bulunduğum ortam ne kadar normal? Diyerek dürtü beni birşey.

Gerçeklik algımı yitiriyordum!

"Saat epey geç olmuş, senin için gece zor olucak uyusan iyi edersin minik." Şu durumda bile hangi tarafım minik diye geçirmeden edemedim içimden. Alper elinde ki pamukları geldiği yere götürdüğünde ayağa kalkmıştım.

Karşımda ki aynaya baktığımda bu tanıdığım Ezgi değildi. Benim bildiğim Ezgi saçları düzdü ama benim saçlarım birbirine girmişti? Tanıdığım Ezgi ruj sürmeden dudakları kırmızı olan biri ama benim dudaklarım mor, Tanıdığım Ezgi'nin gözlerinde ışık var ama benim gözlerimde ki ışıltı yok!

"Ne kadar kendine bakacaksın?" Aynadan Alper'e baktım gözlerinde ki ışıltı gelip geri gidiyordu. "Düzelene kadar.." Alper kafasını salladı, yanıma geldi ve eliyle aynada ki görüntümü gösterdi

Kapını Kilitle!Where stories live. Discover now