7

1K 26 4
                                    

Titreyen elimle silah tutarken şuan camın önünde adamla bakışıyordum. "Ne istiyorsun?!" Kendimden emin bir şekilde bağırdığımda adam güldü ve baş parmağını bana doğru uzattı.

"Ne istediğimi çok iyi biliyorsun! Ezgi Sayman!" Kaşlarımı çatarken bahsettiği kişinin kim olduğunu anlamaya çalışıyordum. "O kim?" Dedim sakince adam bana "ciddi misin?" Der gibi bakıyordu. "O hangi Ezgi bilmiyorum ama senin aradığın Ezgi ben değilim."

Adamın kafası karışmış gibiydi yanında ki adam elinde telefonla bir şey gösterdiğinde kafa salladı. "Bu evde zorlamı tutuluyorsun?" Bekle, bunu nerden anlamıştı? Şuan Alper ile göz teması kuramazdım adam şüphelenebilirdi.

"Fazla mı kötü duruyor?" Adam olumlu anlamda kafa salladığında zorla gülümsedim. "Içi o kadar da kötü değil idare ediyorum." Adam dik dik durup bana baktığında anlamaması için dua ediyordum.

"Böyle ıssız bir yerde tek yaşamak seni korkutmuyor mu?" Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Bu saate bir kadının camlarını indirmek sizi rahatsız etmiyor sanırım." Adam kafa salladı. Adamlarına bir şeyler söyledi ve arabaya bindiler.

Alper gözleri ile perdeyi gösterirken yavaşca siyah perdeleri çektim. Elimde ki silahı yere attığımda ellerim zangır zangır titriyordu.

"Aferin rolünü iyi oynuyorsun." Alper'in yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Bu deli hala beni korkutuyordu. Kafamı hızlı hızlı salladım.

"Anlasaydı ne olurdu?" Alper kafasını sağa yatırdı. "Bilmem bu bahçeden o adam ve çalışanları ölü çıkabilirdi." Kafamı hızlı hızlı salladım.

"Camım yok burada nasıl uyuyacağım?" Alperin gülümsemesi geri gelirken gergince tırnaklarımla oynuyordum.

"Benimle uyu o zaman." Gözlerimi gözlerine kenetlediğimde bana gülerek bakmaya devam ediyordu. "Başka odan yok mu?" Diye sordum bir anda. Alperin gülüşü hızla solarken gözlerine bir kere bile kaçırmamıştı.

"Başka odam yok!" Sesi oldukça soğuk çıkmıştı. Kenara kaydığında yüzünde koridora geç tarzı bir ifade vardı. Koridora çıktığımda gözüm Alper'in odasına kaydı.

"Çok uykun var ve odama nasıl gireceğini düşünüyorsun çünkü Alper sana zarar vere bilir" Alper gözlerini devirdiğinde bende gözlerimi kaçırdım.

"Sen bir katilsin ansızın boğazıma bıçak dayamayacağını nerden bileceğim?" Alper'in boyu uzun olduğu için kafamı kaldırmak zorunda kalıyordum. Alper dibime girdiğinde yutkundum, yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Eğer seni öldürmek isteseydim orada vurulduğunda sana yardım etmezdim minik!" Burnuma dokundu ve geri çekildi. "Şimdi benimle geliyor musun? Yoksa seni delilerin yanına mı postalayayım mı?" Delilerin ismi geçince gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Bu sırada Alper ne yapıyordu?

Bana arkasını dönmüş yürüyordu! Gelen cesaret patlaması ile bağırdım. "Tamam, bekle!" Alperin şuan güldüğüne o kadar emindim ki size anlatamam! Geri döndüğünde tekrar dibime girdi.

"Ne o delilerin odasına mı gidiyorsun?" Kafamı olumsuz anlamda salladım ve bende bir adım attım. Aramızda neredeyse hiç mesafe yoktu. O da bundan yararlanarak yüzüme eğildi. "Aww benimle uyuyacak olman ne şirin değil mi Ezgicik?!"

Benden cevap bekliyordu ama ben ona hiç bir şey söylemeyecektim. Oda omuzlarını kaldırdı ve indirdi. Bileğimden yakalarken düşmemek için Alper'in sırtına dokundum. Hiç bir tepki vermedi ve odaya girdik..

Kapını Kilitle!Where stories live. Discover now