11

723 23 2
                                    

"Ne olmuş?" Kafamı sağa sola sallarken Alper eliyle çenemi tuttu ve gözlerine bakmamı sağladı. "Anlat güzelim, bir şey var belli." Gözlerim saniyesinde doldu, çok geçmeden eski nefret dolu bakışlarıma geri döndüm.

"Babam ölmüş." Burnumu çektim Alper bana şaşkın şaşkın bakarken yatağın üzerine oturmuştum. Alper her zaman ki gibi tepeden bana bakıyordu." Neden bu kadar duygusuzsun?"

Omuzumu silktim." Babam iyi bi adam değildi, üzerimde baskı ve şiddet vardı. O yüzden pek sevmiyorum o adamı." Ellerimi göğüs hizamda birleştirdim.

"Nasıl yani o adam seni dövüyor muydu?" Kafamı olumlu anlamda salladım. Alper'in gözleri saniyesinde kin bürürken elimden tutup beni ayağa kaldırdı.

"Hazırsan o cenazeye gidiyoruz!" Kaşlarım çatılırken elimi Alper'den kurtardım. "O cenazeye gitmek istemiyorum!" Alper daha çok sinirleniyordu ama o cenazeye adım atmak istemiyordum.

"Ezgi, o adamdan intikamını almak istiyorsan benimle cenazeye gel." Ölmüş adamdan nasıl intikam alabilecektim ki? "Adam öldü Alper, nasıl intikam alalım?"

Alper sırıtırken ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum. "Bu kadar saf olma Ezgi, bu adam kötü işler yapıyorsa elbet cenazesinde adamları olacaktır." Tamam bu oldukça mantıklı ama onları bulup ne yapmayı planlıyordu?

"Alper o adamlar ne işimize yarayacak?" Alper derin bir nefes aldı ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "O adamları kaçıracağız ve döveceksin." Alper sırıtırken ben hayretler içinde ona bakıyordum.

"Alper iyi misin? Suçu olmayan adamları neden dövelim?!" Alper bu sefer bana cevap vermedi ve elimden tutarak dışarı çıktık. İlk defa bahçeden dışarı adım atınca yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.

Uzun zaman sonra ilk defa tutsak olduğum yerden çıkıyordum. "Niye bu kadar mutlusun?" Alperin sorusu ile yüzüne ciddi misin der gibi bakıyordum. "Alper farkında mısın bilmiyorum ama uzun zaman sonra ilk defa dışarı çıkıyorum!"

Alper'in kaşları havalanırken oda gülümsedi. Ben hala dışarıyı izliyordum. "Gelirken markete uğrar mıyıız?" Alper'e bakmadan konuşuyordum. Alper elimi sıkınca hala ellerimizin birleşik olduğunu anlamıştım.

"Gelirken markete uğramak istersen uğrarız." Söylediği şeyi anlamamıştım ama pekte umrumda değildim. Arabay bindiğimizde öne oturdum ve kemeri bağladım. Alper arabayı sürerken kafamı cama yasladım ve dışarıyı izledim. Bir kaç saat sonra cenaze'nin olduğu yere geldiğimizde içimde huzursuzluk oluşmuştu.

"Gitmek zorunda mıyız?" Alper elimi tuttu ve bana döndü." Ben buradayım Ezgi, sana yaklaşamazlar. Hem onlar mı daha deli ben mi?!" Gülümsediğimi gören Alper otuz iki diş gülmeye başlamıştı. Beraber topluluğun içine girdiğimizde omzuma birinin dokunması ile Alper'in elini daha sıkı tuttum

Kapını Kilitle!Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ