9

879 26 4
                                    

Gözüme giren güneş ve açık camdan gelen sert rüzgar sayesinde gözlerimi aralamıştım. "Ezgi?" Alper uykulu gözlerle bana bakarken bakışlarımı ona çevirdim. "Ne zaman uyandın?" Bedenimi ona çevirdiğimde o da benim gibi yatağa oturmuştu.

"Çok olmadı." Alper kafasını salladı ve geri yattı. "Aç mısın?" Ne ara Alper'le bu kadar samimi olduk bende bilmiyorum ama bir yanım ona yardım etmek istiyor. "Biraz." Kafamı aşağı yukarı salladım ve yataktan kalktım. Üzerimde ki büyük şorta baktığımda Alper bana gülmeye başladı.

"Neye gülüyorsun ya?!" Alper kahkaha atmaya başladığında bende istemsizce sırıttım. "Şortum sana baya büyük geliyormuş, alışverişe çıksak iyi olur."

Gözlerimin içi parlarken hızla Alperin yanına gittim. "Bende mi geleceğim?!" Alper olumlu anlamda kafa sallarken ellerimi boynuna doladım. O da çok geçmeden belime sarılmıştı.

"Bu kadar mutlu olacağını bilseydim bahçeye çıkartırdım seni." Alper'e dil çıkardım ve koridora çıktığımda yerde kanlar vardı. Arkamdan Alper bağırıyordu ama ben bu kanların kime ait olduğunu bilmediğim için öylece yere bakıyordum.

"Ezgi! Duymuyor musun ya?" Alper benimle beraber koridora çıktığında baktığım yere baktığında kaşları çatılmıştı. "Bu kanlar kimin?" Sesim titriyordu, en ufak bir hatasında yakalanabilirdik.

"Bilmiyorum!" Alper adımlarını rehinelerin odasına çevirirken büyük bir küfür savurdu. Yanına gittiğimde yerinde olmayan bir kaç rehine vardı. Alper elimi tuttu ve beni kaldığım odaya sürüklemeye başladı.

"Ne oluyor?" Alper dolap kapağına sapladığı iki bıçağı çıkararak birini elime tutuşturdu. "Ezgi, onları bulduğun yerde öldür!" Alper bıçağı elime tutuştururken olduğum yerde bıçağa bakıyordum.

"Eğer sen onları öldürmezsen onlar seni bulduğu yerde öldürür Ezgi! Uyanık ol." Kafamı olumlu anlamda salladım ve bahçeye çıktık. Temiz havayı ilk defa bu kadar özlemiştim. Normal hayatımda odamdan çıkmaz akşama kadar müzik dinleyerek ders çalışırdım ama istediğim zaman dışarı çıkabildiğim için üzerimde baskı yoktu.

Şimdi ne yapacaksın? Katil katil diye gezdiğin yerde bu gün sen katil olucaksın! Olman lazım yoksa sen kurban olacaksın. Bu hayatta en çok kendine güven bu Ezgi içinde geçerli en çok kendine GÜVEN.

"Bu bahçe çok büyük evin arkasında buluşalım tamam mı?" Kafamı olumlu anlamda salladım ve yollarımızı ayırdık.

"Hadi ama Ezgi bunlar yaralılar en fazla ne kadar uzağa gidebilirl-" boğazıma yapışan bir el sayesinde nefes almam zorlaşırken gözlerimi kapattım ve elimde ki bıçakla ilk boynunu kestim. Alperin dediği gibi kalbine götürdüm ve oraya sapladım.

"Siktir!" Kalkıp hızlı hızlı yürümeye başladım. Her yerimin kan olması midemi bulandırsada geride iki tane daha rehine vardı. Alper'in onları bulup öldürmesi için dua ederken karşıda birini gördüm.

Alper'i..

Her yeri kandı benim gibi. Bana gülümseyerek bakarken ben sadece duş almak istiyordum. Alper yanıma gelirken ellerini yanağıma koydu. "Kaç kişiyi öldürdün?" Diye sordum sessizce Alper gözlerinde ki ışıltı ile "iki kişi sonuncusunu sen öldürmüşsün bakıyorum."

Kafamı olumlu anlamda salladım." Boğazımı sıkmasa belki döverdim felan ama savunmasızdım.." Alperin gözlerinden sinirlendiği anlaşıyordu.

"Nerde o?" Kaşlarım çatılırken elimden tuttu ve beni tekrar sürüklemeye başladı.

Kapını Kilitle!Where stories live. Discover now