10

752 25 2
                                    

"Ya biraz yavaş ol!" Alper hızını kesmeden ilerlerken öldürdüğüm adamın yanına gelmiştik." Bu mu?" Kafamı olumlu anlamda salladığımda ilk adama sonra bana baktı, yanıma yaklaştı ve kanlı ellerini yanaklarıma yerleştirdi.

"Ezgi sen git ve giyin bende buraları temizleyeceğim tamam mı?" Masum masum kafa sallarken nerden bile bilirdim Alper'in ölü bir adama işkence edecek kadar deli olduğunu, bilsem onuda yanımda götürürdüm zaten..

"Acele etme!" Alper arkamdan bağırırken sadece ona bakmakla yetindim ve Alper'in odasına çıktım. "Burası kimsesizken daha ürkütücü yemin ederim!" Kendi kendim sitem ederken çoktan odaya girmiştim.

Dolabın başına dikildiğimde ne giyebilirim diye bakıyordum. Uzun siyah bir sweat ve sweat'ten kısa bir şort giymiştim. Tabii giymeden önce Alper'den izin alıp duşa girmiş ve üzerimde ki kanlardan arınmıştım.

"Oldu sanırım?" Aynadan kendime bakarken Alper'in parfümünü sıksam mı diye düşünüyordum. Parfümler benim zayıf noktam olduğu için dayanamayarak sıkmıştım. Alper eli yüzü kan içinde içeri daldığında bedenimi ona çevirmiştim.

"Alper?" Sesim sakin çıktığında Alper sadece beni süzüyordu." Ezgi sana ne diyeceğim." Alper bana yaklaşırken diyeceği şeyi merakla bekliyordum.

"Bundan sonra benim şampuanım ve parfümümü kullan. Benim gibi olman hoşuma gidiyor." Dedi ve yanağımdan makas aldı. Yanaklarım kızarırken Alper gülmeye başladı.

"Neye gülüyorsun ya?" Aynen Ezgi hiç çaktırmadın şuan. Alper parmağıya yanağıma dokunurken" doğal makyaj diyorsun?" Yanaklarım daha fazla kızarırken Alper kahkaha atmaya başladı.
"Ya güleceğine git banyo yap." Alper kafa salladı ve kıyafetlerini aldı çıkmadan koluna yapıştım.

"Alper telefonumu verir misin?" Alper bir elime bir bana bakarken kaşları çatılmıştı. "Merak etme polisi aramayacağım, ararsam onları öldürürsün bunu da biliyorum."

Alperin yüzünde gülümseme oluşurken telefonumu bana verdi ve banyoya gitti. "Hadi bakalım Ezgi kendini her şeye hazırla bakalım.." mesaj kısmına girdiğimde onlardan tek bir mesaj yoktu ama Aras bana elli tane mesaj atmıştı. Hemen mesaj yerine tıkladım ve iyi olduğuma dair bir kaç mesaj attım. Annemin numarasını tuşladım ve onu aradım.

"Anne" annem telefonu açarken ağlıyordu. İstemsizce gerilmiştim. "Anne ne oluyor?" Annem derin nefes aldı ve konuşmaya başladı." Sana bunu nasıl söylerim bilmiyorum ama.." dedi ve sesi kesildi. Sinirlerim kat ve kat daha çok gerilirken sadece evet diyebilmiştim.

"Baban.. babanı trafik kazasında kaybettik.." gözlerim saniyesinde dolarken babam ile anılarımı düşündüm. Sonra telefona geri döndüm. "Anne bilmem biliyor musun ama o adam beni hiç kızı gibi sevmedi. Ölmesine üzüldüm ama ben onun yüzüne karşıda söyledim. Ölürsen mezarına gelmem. Dedim."

Annem burnunu çekti ve konuşmaya başladı." Biliyorum kızım o adam sana baba olmadı ama onun için üzülmen ne kadar iyi kalpli bir kız olduğunu bir kere daha hatırlattın bana.." gülümserken odaya Alper'in girmesi ile elimle sus işareti yaptım.

Kaşları çatılırken elinde tuttuğu havlu ile saçlarını kuruluyordu. Yanıma yaklaştı bende telefonumu ona dönderdim ve annem yazısını görmesi ile kafa salladı. "Bir şey diyor musun annem?" Annem tekrardan derin bir nefes aldı. "Sadece eve gelmeni istiyorum Ezgi, şuan sana ihtiyacım var.."

Gözlerimi sıkıca kapattım" üzgünüm anne o adamın cenazesi kalkana kadar oraya dönme gibi bir düşüncem yok." Annem derin derin nefes alırken Alperin dibime girmesi bir oldu. "Pekala kızım, sonra görüşürüz." Alperden bir kaç adım uzaklaştım.

"Tamam anne ben seni aramaya çalışırım." Diyerek telefonu kapattım ve Alper'e uzattım. Alper elimden telefonu alırken hala dik dik bana bakıyordu. "Ne oldu?"

Kapını Kilitle!Where stories live. Discover now