5

1.3K 33 12
                                    

Burnuma gelen kan kokusu ile gözlerimi araladım. Etrafı incelediğimde yanımda olan kanlı bıçağı görmemle gözlerim fal taşı gibi açıldı, hemen ayağa fırladım ve etrafıma göz gezdirdim.

"Bir şey yok bir şey yok." Kendi kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Kapı zorlanmaya başlayınca kısa bir çığlık attım. Kapıda ki kişi durunca derin derin nefes alıyordum. Aklıma gelen şey ile ilk bi duraksadım, sonra olayı kısa sürede kavradım.

"Kapı kilitli değil..." içime düşen huzursuzluk ile yerimden kıpırdandım ve kapıya yaklaştım. Hiç bir ses yoktu, kulağımı kapıya yaklaştırdım ve gelen sesleri dinlmeye başladım. En ufak bir ses yoktu.

"Bıçak!" Masanın üzerinde duran kanlı bıçak midemi bulandırsa da kendimi korumalıydım. Tekrar kulağıma kapıya yaklaştırdım. İlk başta her şey normaldi ta ki bir şeyin sertçe kapıya tıklatması ile tekrardan çığlık atmıştım.

"Kimsin?!" Sesim epey yüksek çıktığında Alper hala nasıl uyanmadı bunu sorguluyordum. Gelen cesaret patlaması ile hızla kapıyı açtım ve bıçağı boş koridora doğrultum. Etrafta kimse gözükmüyordu, kapının önünde durduğumda her yer aydınlıktı sadece Alper'in olduğu odanın ışığı yanmıyordu.

"Garip.." kendi kendime konuşurken aşağıdan gelen ses ile irkildim. Bir şey sanki içeri girmek için kapıyı zorluyordu, gidip kapıyı açarsam benim için iyi şeyler olmazdı. Duvarda ki saate takıldı gözüm, 04.00. O kadar olmuş muydu ya?

Kapı daha sert açılmaya çalıştığında ayaklarım beni Alperin odasına getirdi. Kendimi sakinleştirdim ve kapıyı üç kez çaldım. Biraz bekledim kapıyı açan olmayınca tam gidecektim ki Alperin kapıyı açması ve kapının daha sert çalınması ile yüzümü Alper'e çevirdim.

"Aşağıda kim var?.." dedim ürkek sesimle, oda kollarını kaldırdı ve geri indirdi. "Saat kaç?" Pek umrunda gibi gözükmüyordu. Onu biraz incelediğimde saçları dağılmış, dudakları çatlamıştı, giydiği dar tişört kaslarını daha çok ortaya çıkarmıştı.

Düşüncelerimden sıyrılıp Alper'in yanına biraz yaklaştım. "Dört, ve kapı hala çalıyor.." Alper kafasını salladı beni süzdüğünde altımda ki şortu görmesiyle sırıttı. "Şortum sende daha iyi durmuş."

Onun şortu olduğunu yeni anlıyordum. Kapı tekrar çalındığında Alper derin nefes aldı ve aşağı indi. "Aşağa gelme kim olduğunu bilmiyoruz." Kafamı hızla salladım. Üst katta olduğum için kapıya bakan merdivenlerin oraya geçtim. Aralardan bacaklarımı uzattım ve oturdum.

Alper kapıyı yarıladı ve gelen kişiye baktı. Ne konuştuklarını duyamıyordum. O kimse Alper'i hızla itti ve içeri girdi. Yerimden hızla kalkarken gözleri gözlerimle buluştu.
"Ezgi.." ismimden ilk defa bu kadar iğrenmiştim.

Ayaklandığımda sadece bana bakıyordu. Elimi enseme götürdüm." Kimsin?" Sessizce sorduğum soru ile adamın silahı bana doğrultması bir oldu. "Ecelin!" Göz bebeklerimin titrediğini hissederken adam tetiği çekti.

Yüzünde eğleniyormuş gibi bir hava vardı. Sanırım yolun sonuydu. Gözlerimden akan yaşları umursamayarak gözlerimi sıkıca kapattım. "Ben varken biraz zor!" Alperin sesi ile gözlerimi açtığımda adama yumruğu geçirmişti. Adam reflex olarak sıktığı mermi çığırmama neden olmuştu.

Silah bana doğru dönük olduğu için kolumu sıyırıp duvara geçmişti."Ezgi.." Alper'in elinden ve yüzünden anlayacağımız üzere adamı öldürmüştü.

Kolumu tuttum ve yere oturdum. Fazla kan kaybetmiyordum ama hemen önlem almazsak ölebilirdim. Alper hızla merdivenleri çıkarken ben koluma odaklanmıştım.

Kapını Kilitle!Where stories live. Discover now