21.bölüm

759 53 11
                                    

Ve evet vurulmuştum. Sırtımdan. Kucağındaki Mahperi ile yere yığılırken karşıdan gelen adamlarımı gördüm.

Başarmıştım. Fakat vurulmuştum yerde cansız bir şekilde yatıyordum. Mahperi hemen altımdaydı ve gözlerim kapandı.

Kerim'in ağzından ...

Gözlerimin önünde vurulan derin için hiçbirşey yapamamıştım. Kucağında ki küçük kız çocuğu ile yere yayıldı. Çocuk onun altında kaldı. Bağırmam ile birlikte önce etraftaki adamları temizledik.
Daha doğrusu benim adamlarım çatışırken ben koşarak derinin yanına gittim. Onu hızla çocuğun üstünden çektim. Hıçkırarak ağlayan çocuğun üstü başı derinin kanı olmuştu. Derini kucaklayıp çocuğuda hızla çektim. Ağaçların arkasından arabaya geçerken gaza bastım.

Son sürat gidiyordum. Sınırda ki havaalanına doğru giderken bir yandan da uçakta bir tıp ekibi kurmaya çalışıyordum.  Ayrıca yanımda ağlayan azad'ın kızı ve arkada belkide ölmek üzere olan bir derin vardı.

Her şekilde planlı olmak zorundaydım. Uçak pistine doğru geldiğimde derini hızlıca sedye ile uçağa aldılar. Buralar kurak yerlerdi. İyi kötü bir ekiple geldiğim için şanslıydık.

Uçağa bindiğimizde ilk müdahaleyi ben yaptım. Şükür ki ben doktordum bu işlerin yanı sıra mesleğim gerçekten çok iyiydi. Ama derin çok kötü bir yerden Vurulmuştu. Hayati tehlikesi yoktu fakat toparlanması baya zor olacaktı.

Uçak anında Kars'a iniş yaparken. Devlet hastanesinden istediğimiz ambulans bizi bekliyordu. Adamlar havaalanında ki işleri hallederken derini ambulansa bindirip hastaneye yolladık.

Artık içim rahattı. Durumun iyi olduğunu biliyordum. Fakat gerçekten artık daha büyük bir sorun oluşmuştu. Ermeniler ile hem düşman olmuştuk hem de şuan için psikolojisi alt üst olmuş bir çocuk vardı yanımda.

Onunla ne yapacağımı bilmiyordum. Adamlardan biri onun için çarşıdan hızla bir kaç kıyafet ayarlarken o anın şokundaydı büyük ihtimalle. Üstü başı derinin kanı olmuştu. Ve titriyordu.

Yavaşça yanına yaklaştım ve eğildim.
İlk başta ürktü ve yerinden sıçradı. Ağzımla " şşs" sesini çıkardım sakinleşmesi için ardından konuştum. " Sakin ol sakin ol güvendesin tamam mı? Korkma " dedim ama hala rahatlamışa benzemiyordu.

Bir hemşire çağırıp duş almasını sağladım ve kıyafetlerini verdim.
Hemşire küçük kızla ilgilenirken ben de derinin ameliyatının sonucunu bekliyordum. İşler ise sarpa sarmıştı.

Ermenistan'la yapılan nükleer anlaşma bozulmuştu ve düşman olmuştuk. Bu onlar için büyük bir kozdu. Fakat artık barış imzalanmazdı. İki çeteden biri zarar görecekti. Bu da demek oluyor du ki iki devletten birine büyük bir zarar gelecekti. Bu hiç iyi olmamıştı.

Kısa sürede çok iyi bir plan yapmalıydım. Bu sırada derinin doktoru ameliyattan çıktı. Hızlı adımlarla doktorun yanına gittim. Ben sormadan o konuşmaya başladı.

" Şuan için durum iyi ama 1 haftalık yatış vermem gerek hastanede" dedi her ne kadar yatması gerektiğini bilsem de buna izin veremezdim.

" Bakın anlıyorum kalması gerek. Bende doktorum fakat onu şuan hastanede bırakırsam asıl tehlike o zaman başlayacak onu maalesef burdan çıkarmak zorundayım " dedim. Doktor anlamış gibi başını salladı. Zaten tanıdık bir hastaneydi. Derin yarın gece 2 de çıkarmaya karar verdim hastaneden. Burada ki hemşire Mahperi ile ilgilenirken birde azad sorunu vardı. Heryerde kızını arıyordu. Derin uyanmadan kızı veremezdim. Ama çocuğu da böyle bir ortam da tutamazdım. Kafam çok karışıkken saklanabiliceğimiz güvenilir bir yer bulmuştum bile çoktan.
Sarıkamış ormanlarına gidecektik.

BERDEL Where stories live. Discover now