2

829 102 65
                                    

-😺🐿️


Bir yandan kapıyı kilitlerken, bir yandan elindeki limonlu keki ağızına tıkıştırarak evden çıkmıştı. Evden çıkıp hızlı adımlar ile apartmandan çıkıp kendini bir hışımla sokağa atmıştı.

Karşı apartmanın önüne gelen büyük kamyona baktı bir süre. İçinden "bu kadar çabuk mu? Umarım bu da deli değildir" diye geçirdikten sonra aklına okul gelince boşverip koşmaya başladı.

...

Bir süre sonra okula yaklaşmıştı. Büyük okulun içine girdiğinde hızlıca sınıfının olduğu kata geldi. Sınıfa yaklaştığında tüm derin bir nefes aldı ve kapıyı çaldı. İçeriden gelen "gir" sesini duyunca hemen içeriye girdi.

Üzerinde hissettiği gözler ile başını eğdi ve durdu. Öğretmen masasından kalkarak kapının önünde duran gence baktı "özür dilemek nedir bilmez misin sen?"

Hoseok varla yok arası çıkan sesi ile " özür dilerim" dedi. Öğretmen hoseoka biraz daha yaklaştı "ne dedin? Duyamadım?"
Hoseok tekrar "özür dilerim" dediğinde öğretmen sesini yükselterek "geç yerine!" dedi.

Hoseok başı eğik bir şekilde sırasına ilerlerken öğrencilerin gözü hala üzerindeydi. Hoseok sırasına oturup kitaplarını çıkardı. Öğretmen derse kaldığı yerden devam ettiğinde hoseok derin bir nefes verdi ve dinlemeye başladı.

...

Hoseok kantine inmişti. Birşeyler almak için sıraya girdiğinde sıranın uzunluğuna bakarak oflamıştı. Etrafına bakınırken ona bakan bir çift göz görünce kaşlarını çattı. Yine ona bakıyordu. O çocuk her zamanki gibi yine hoseoku pür dikkat izliyordu. Hoseok hızla başını başka yöne çevirdiğinde çocuk sırıtmıştı.

...
Hoseok elinde çikolatası ile bir masaya oturdu. Çikolata paketini açarken yanında hissettiği beden ile gözlerini o tarafa çevirdi. Jimini görünce derin bir nefes verdi ve gülümsedi.

"Hoseok" jimin içeceği ile masaya oturduğunda hoseoka gülümsemişti. Hoseok da ona gülümseyip "jimin hoş geldin"

"Hoşbuldum napıyorsun burda yanlız başına?" jimin hoseok'a sorunca hoseok birşey dememişti. Sadece ona bakan bir çift göz ile tedirgin oluyordu "korkuyorum jimin" jimin ne olduğunu anlamadan sordu "neyden korkuyorsun hoseok?"

Hoseok yutkunarak kaşları ile ona bakan soobin'i işaret etti. Jimin o tarafa dönünce soobin'i gördü "ondan mı?" Jimin hoseok'a sorunca hoseok onaylar biçimde kafasını salladı "evet jimin ondan. Bana niye öyle bakıyor? Korkuyorum"

Jimin kolunu hoseokun omzuna atmıştı "çocuk seni sevdiğini söylemişti hoseok. Sence neden öyle bakıyor? Hem bakışları korkutucu falan da değil"
Hoseok jimin'in dediği şeye göz devirmiş ve konuşmuştu "ama ben onu sevmiyorum. Onu sevmediğimi söylemiştim. Böyle bakması hoş değil"

"Ne olcak bir kere şans versen?"

"Ya sevmiyorum diyorum sen şans diyorsun jimin"

"Çocuk seni çok güzel seviyor hoseok. Sevdiğin herşeyi biliyor. Sevmediklerini de biliyor. Sana sürekli hediye gönderiyor"

"Ben yüz vermeyince de sinirleniyor. Bu mu sevgi jimin? Bu sadece bir takıntı"

Jimin oflayarak kalktı "neyse ben gidiyorum" hoseok hızlıca kafasını hayır anlamında sallamıştı "hayır jimin. Ben yalnız kalamam burda"

"Diğerlerinin yanına gitmem gerekiyor hoseok"

Hoseok başka çare kalmadığında kafasını salladı. Bir süre sonra yalnız kaldığında soobin ona doğru yaklaştı. Hoseok gelen kişiyi görünce içinden bir küfür savurdu. Soobin sandalyeyi çekip oturdu.

Bir süre hoseoka baktı. Hoseok rahatsız oluyordu "neden öyle bakıyorsun soobin"

"Nasıl bakayım hoseok? İnsan sevdiğine nasıl bakar?"

"Sevdiğim deyip durma"

"Ama öyle"

"Lütfen soobin. Rahatsız oluyorum git lütfen"

Soobin elini yavaşça hoseokun dudaklarına götürdü. Dudağının kenarındaki lekeyi sildi. Hoseok anında geri çekildi "ne yapıyorsun?!"

"Dudağının kenarındaki lekeyi sildim"

"Birdaha sakın dokunma bana!"

"Bebek gibisin hoseok. O kadar güzelsin ki... Deli ediyorsun beni"

Hoseok duydukları ile kaşlarını çatmıştı "ne? Ne diyorsun sen? Bırak artık peşimi soobin! Böyle şeyler söyleyerek beni etkileyemezsin"

"Ne istiyorsun hoseok? Seni kazanmak için herşeyi denedim. Ama gülmüyorsun bile. Ne zaman görsem yüzünden gülücük eksik olmayan hoseok beni görünce suratını asıyor!"

Hoseok duydukları ile kaskatı kesilmişti. İstemsizce üzülmüştü karşısındaki kişinin bu haline. Gözleri dolmuştu biranda soobin'in "bak soobin ben sana karşı arkadaşlıktan başka birşey hissetmiyorum. Lütfen zorlama. Arkadaş olabiliriz ama daha fazlası olmaz, olamaz"

Soobin sinirleniyordu. Ayağa birden kalınca altındaki sandalye sert bir şekilde yere düşmüştü. Hoseok irkilmişti. Soobin'in bağırması ile Hoseok daha da korkmuştu "NEDEN! NEDEN BENİ GÖRMÜYORSUN AMİNAKOYİM?! SEVİYORUM DİYORUM AŞIĞIM DİYORUM NEDEN ANLAMIYORSUN?!"

Soobin deliye dönmüştü. Etraftaki öğrenciler oraya odaklanmıştı. Soobin eline geçeni fırlatıyordu. Sandalyeleri yere deviriyordu.

Soobin hızlı adımlar ile hoseok'un yanına gelip kolundan tuttu. Hoseok acı içinde inlemişti.

writer[SOPE]Where stories live. Discover now