4

662 82 32
                                    

-😺🐿️


Hoseok'un uykusu gelmişti. Bugün yeterince yorulmuştu. Bu yüzden hyungu'na eve gitmek istediğini söylemişti. Jin hyung ne kadar onu eve bırakmak istese de hoseok kabul etmemişti ve kendisi gitmek istemişti. Belki yoongi'yi tekrar görürdü, görmek istiyordu.

...

Hoseok oturduğu apartmana doğru yaklaşmıştı. Gözü yoongi'nin apartmanındaydı. Apartmanın kapısı kapalıydı. Kamyon da yoktu. Anlaşılan artık taşınmıştı. Hoseok tekrar görür diye umut ederken göremediği için üzülmüştü.

Hoseok apartmanın girişine yaklaşırken bir ses duydu "pst! Hoseok yavrum" bu sesi nerde olsa tanırdı. Haneul teyzenin sesiydi bu. Hoseok derin bir nefes verdi ve sesin geldiği yöne doğru çevirdi başını "efendim haneul teyze?"

"Karşı apartmana taşınan yazarı gördün mü?" Hoseok istemsizce gülümsedi. Onun gülümsemesini ve göz kırpışını getirdi aklına. Düşündü bir süre. Düşüncelerini bozan şey haneul teyzenin tekrar seslenişiydi "sana diyorum hoseok"

Hoseok kafasını sallayarak ayrıldı düşüncelerinden "ne diyordun haneul teyze?"

"Karşı apartmana taşınan yazarı gördün mü diyorum?" Hoseok onaylar biçimde kafasını salladı "gördüm"

"Ee nasıl biri? Yakışıklı mı?" Hoseok içinden "çook"diye geçirdikten sonra haneul teyzeye cevap verdi "ne bileyim ben. Hem sen ne yapacaksın yakışıklı mı değil mi?"

"Kendime alıcam" Hoseok duyduğu şey ile gözlerini büyütürken yüzünü buruşturdu "ne? Ne diyorsun haneul teyze kafan mı güzel?"

"Ya dalga geçiyorum evladım. Çok yakışıklı diyordular bende ondan şey ettim. Neyse neyse sen neden oyalıyorsun beni?" Diyerek camı kapattı ve içeriye girdi haneul teyze. Hoseok sabır diledi ve "ben mi oyalıyorum sanki ya!" Dedi ve apartmana girdi.

...

Elinde telefon ile kanepede oturuyordu hoseok. Yoongiyi araştırmaya karar vermişti. Nasıl olsa sadece adından başka birşey bilmiyordu. Arama motoruna "min yoongi" yazdıktan sonra aramaya bastı. Karşısına direk ismi ve fotoğrafı çıktı. Hoseok fotoğrafa tıkladığında istemsizce gülümsedi. Fotoğrafta takım elbise giymiş bir min yoongi vardı. Saçlarının rengi farklıydı ve gülümsüyordu.

Hoseok hiç beklemeden fotoğrafı kaydetmişti. Daha sonra bilgilerine bakmaya başladı "min yoongi-yazar-27 yaşında-evli(2018-2020)"
Hoseok yazan şey ile duraksadı. Kendi kendine "evlimiymiş?" Dedi "aman ya boşanmış işte"

Hoseok "evli" kelimesinin yanında yazan tarih ile boşandıklarını anlamıştı. Bu nedense onu mutlu etmişti.

Biraz daha araştırdıktan sonra yoonginin şiir yazdığını öğrenmişti. Birkaç fotoğraf kaydettikten sonra telefonu kapatmıştı.

Hoseok acıkmaya başlıyordu. Oysa demin 2 tane milshake içmişti. Birşeyler sipariş etse iyi olacaktı.

Hoseok biraz hava almak için cama yaklaştı. Camı açıp kafasını dışarıya çıkararak nefes aldı. gözü yine karşı daireye kaydı. "Kiralık daire" yazısı kaldırılmıştı. Hoseok yoongiyi görünce duraksadı. Camın önünde ne yapıyordu? Yoongi bir süre sonra birşey yaptı. Bu hoseok'un gözlerini sonuna kadar açmasına sebep olmuştu

Hobi ilk başta yoongi'nin üzerindekini farketmemişti. Yoongi üzerindeki bornozu yavaşça aşağıya kaydırınca duştan yeni çıktığını anlamıştı hoseok.

Yoongi üzerindekini tamamen çıkarınca çıplak kalmıştı. Hoseok kaskatı kesilmişti. Hareket etmeden izliyordu. Yoongi elindeki havlu ile saçlarını kuruladı ve daha sonra tişörtü alıp direk hızlıca üzerine geçirdi.

Yoongi başını aniden karşıya çevirince hoseok, yoongi'nin anlamaması için hemen camın önündeki çiçekler ile ilgilenmeye başladı.

Çok fena utanıyordu. Kıpkırmızı kesilmişti. Çiçekler ile ilgilenmeye devam ediyordu. Neyse ki yoongi hiç birşey anlamamış ve perdeyi çekmişti. Perdeyi çekmesine rağmen içerisi az da olsa gözüküyordu. Yoongi bunun farkında değildi.

Hoseok derin bir nefes alıp verdi "Allahım! Ben az önce hayal mi gördüm?" Kendi kendine konuşmuştu. Hala yanakları kırmızıydı. Ama her ne kadar utansa bile heyecanlanmıştı.

Hemen içeriye girdi. Kalbi çok hızlı atıyordu. Hızlıca kanepeye oturdu. Gülmeye başladı. Her zaman yaptığı gibi heyecandan ayaklarını yere vuruyordu. Onu ikinci kez görmüştü ve ikinci kez ki halini gördüğü için kendini çok şanslı hissediyordu.

Mutlu olmuştu, çok mutlu olmuştu. Ama sonra aklına acıktığı gelmişti. Birşeyler sipariş etmek için eline telefonu aldı ve arayarak beklemeye başladı.

...

Hoseok resim yapmayı çok severdi. Çokta güzel resim yapardı. Bu yüzden birkaç tane ödülü vardı. Okulda düzenlenen resim etkinlikleri, okul dışında düzenlenen resim yarışmalarından vs.

Hoseok çizmek istiyordu. Onu çizmek istiyordu. Her zerresi aklındaydı. Yüzü, gözleri, saçları ve hatta vücudu. Ama yüzünden, gözlerinden, ve saçlarından daha çok vücudu kalmıştı aklında. Çünkü en uzun süre vücuduna bakmıştı. Nefes almadan bakmıştı. Her noktasının aklında kalmasını istercesine baktı.

Resim önemliydi hoseok için. Hoseok içindeki mutlulukları hep kağıda dökerdi. Üzgün haliyken hiç resim yapmazdı. Çünkü resimlerin daha güzel olacağına inanırdı.

writer[SOPE]Where stories live. Discover now