writer[SOPE]

15

-😺🐿️

Kadın elindeki kadehi ve düşmüş yüzü ile yanlarından ayrılmıştı. Yoongi hoseok'un yanından ayrılıp onu daha iyi görebilmek için karşısına geçti.
Bir süre daha sessiz kaldıktan sonra sessizliği bozan kişi yoongi olmuştu "gel. Seni arkadaşlarım ile tanıştırmak istiyorum."

Yoongi hoseok'un kolundan tutup arkadaşlarının olduğu masaya ilerlemişti. Hoseok yoongi'nin yanında çok sade kaldığını düşünmüştü. Daha sonra bunu boşverip akışına bırakmıştı.

Yoongi ile birlikte arkadaşlarının olduğu masaya geldiklerinde tüm gözler onları bulmuştu. Yoongi gülümseyip arkadaşlarına selam vermişti.

"Öhm bu kim yoon?" Namjoon gamzelerini belli ederek gülümseyip yoongi'ye o malum soruyu sormuştu. Yoongi önce hoseok'a daha sonra gözlerini arkadaşlarında gezdirdi "Hoseok. Benim en değerli misafirim." Hoseok yoongi'nin onu değerli görmesine mutlu olmuştu.

Namjoon ve kai hoseok ile tanışmış ve derin bir sohbete dalmışlardı. Namjoon arada hoseok'a sorular soruyordu. Hoseok tedirgin olmaya başlamıştı. Sanki birisi onu izliyormuş gibi bir hisse kapılıyordu. Bir süre etrafına bakındı.

Yoongi hoseok'un bu halini farkedince yavaşça kulağına eğilerek konuşmak için ağızını araladı. Hoseok kulağında hissettiği sıcaklık ile irkildi "bir sorun mu var?"

Hoseok "bilmiyorum." Dediğinde tekrar etrafına baktı "birşeyler içmek ister misin?" Hoseok birşeyler içerse rahatlayacağını düşündü ve "olur. Ama alkol olmasın." Deyince yoongi kafasını sallayarak yanından ayrıldı.

Hoseok diğerleri ile kısa kısa sohbetler ederken bir yandan yoongi'yi kontrol ediyordu. Stresinin arttığını hissederken bir yandan alt dudağını dişliyordu. Bir süre sonra onlara doğru yaklaşan kişi ile nefesi kesilmişti. Birşeylerin ters gideceğine emindi ve bu düşüncesinin gerçekleşmesine karşı sadece içinden küfür savurmakla yetinmişti. Soobin burdaydı ve burda ne işi olduğunu düşünmeye çalıştı. Buraya geldiğine gördüğü kişi ile anında pişman olurken bu pişmanlığın faydası olmayacağını bildiği için olacakları düşünmek ile yetindi.

Göz hizasına giren kişi ile derin ve rahat bir nefes verirken bir yandan da içi içini yiyordu.
Yoongi elindeki meyveli ve soğuk bir içecek ile hoseok'un yanına yaklaştı ve uzattı "al bakalım küçük."

"Teşekkür ederim." Hoseok tekrar gülümseyerek içeceği almıştı. O sırada görüş açısına masaya çoktan gelmiş olan soobin takıldı. Bakışları fazlasıyla rahatsız ediyordu.
Kai soobin'in sırtından onu masaya daha da yaklaştırdı ve diğerlerine döndü.

"Bende hoseok'u biri ile tanıştırm-" diyeceği sırada soobin sırıtarak hoseok'a baktı ve konuştu "biz zaten tanışıyoruz abicim."

Hoseok onu tanıdığına pişman olduğunu birçok kez düşündüğü gibi tekrar düşünmüştü. Sahte gülümsemesiyle titrek bir ses ile ona katıldığını belli etti "evet."

"Maalesef öyle." İçinden yoongi hariç kimsenin duymayacağı şekilde mırıldanmıştı.
Yoongi anında kaşlarını çattığında kai'nin konuşması ile gözlerini oraya yönlendirmişti.

"Öylemi? Peki siz takılmaya ne dersiniz?"
Hoseok cevap vermedi. Hayır dese de farketmeyecekti çünkü karşısında soobin vardı. Soobin'in cevabı herşeyi belirliyordu.

Ama soobin cevap vereceği sırada yoongi'nin dediği şey hoseok'u inanılmaz rahatlatmıştı "Hoseok ile birşey konuşmam gerekiyor. Onlar daha sonra da takılabilirler değil mi."

Yoongi elini hoseok'un beline koyup onu yönlendirmişti. Soobin durduğu yerde sinirlendiğini hissederken bir yandan yumruklarını sıkıyordu.

Hoseok soobin'e yan bir gülüş atarken bir yandan yoongi'nin yönlendirdiği yere ilerliyordu. Yoongi ile bir noktada durduklarında hiç bekletmeden o soru sorulmuştu "ne oluyor hoseok?"