12

528 76 8
                                    

-😺🐿️



Hoseok uzun bir süre daha kapının önünde otururken düşündü. Başını kaldırıp yine aynı yere çevirdi gözlerini. Baktı bir süre ve daha sonra yüzüne buruk bir gülümseme takındı.
Derin, titrek ve soğuk bir nefes verdi.

Yavaşça ayağa kalktı. Daha fazla üşümek ve evdekileri endişelendirmek istemiyordu. Gerçi geç kalmıştı. Ne kadardır burda oturduğunu bilmiyordu.
Muhtemelen evdekiler meraktan ölüyorlardı. Gözleri acıyordu, burnu hala sızlıyordu.

Yavaş adımlar ile apartmana girdi. Evdekileri daha fazla merak içinde bırakmamak adına merdivenleri hızlı hızlı çıkmayı düşündü ama yapamazdı. Bacakları buna izin vermiyordu. Apartmanın sıcaklığına rağmen üşüyordu.

Sonunda daire kapısının önüne geldiğinde, soğukta fazla kaldığı için güçsüz düşmüş kolunu yavaşça kaldırıp kapıyı tıklattı.
O kadar dalgındı ki elindeki anahtarı bile unutmuştu. Anında açılan kapı ile karşısında ona endişe ile bakan jin'i gördü.

"Hoseok. İyi misin? Ne bu halin?" Jin hızlı hızlı konuştuğunda hoseok hiçbir şey demedi. Sadece yüzüne baktı. Jin ellerini hoseok'un soğuktan üşümüş ve biraz çatlaklar oluşmuş elini tutunca gözlerini büyüttü "buz gibi olmuşsun geç içeri"

Hoseok içeriye geçtiğinde toplanmış bir yemek masası ve ayakta bir o tarafa bir bu tarafa dönen jimin hariç uyuklayan taehyung ve jungkook ile karşılaşmıştı.

Jimin anında hoseok'a baktığında hızlıca yanına adımladı ve kollarını oldukça soğuk olan vücuduna sardı. Hoseok bir kolunu kaldırarak jimin'e karşılık verdi. Hissettiği sıcak temas ile gözleri dolmaya başlıyordu. Yoongi'ye de böyle sarılmak istiyordu. Yoongi tarafından sarıp sarmalanmak, sevilmek, öpülmek istiyordu.

Hoseok'un göz yaşları jimin'in boynuna temas ederken jimin kısık bir ses ile fısıldadı "ağlama hoseok. Güzel gözlerine yapma bunu" dinlemedi hoseok. Ağlamaya devam etti.

Taehyung'un yanında uyuklayan jungkook duydu seslerini. Gözlerini araladı. Uykulu bir sesle mırıldandı "hyung..." Hoseok jungkook'un ona ilaç gibi gelen sesini duydu. Jimin'den ayrıldı ve jungkook'a baktı. Elleri ile karışmış saçlarına dokundu.

Jungkook hoseok'un kızarmış gözlerine bakarak konuştu "hyung ağlama. Ne oldu anlat bize. Sana yardım ederiz"

Hoseok kurumuş boğazına rağmen zor olsada yutkundu ve çok çıkamayan sesi ile konuştu "biliyorum kook. Ama şuan konuşmasa-"

Jin hoseok'un konuşmasını bölmüştü "anlat hoseok. Şuan anlat. Biliyoruz eğer anlatmazsan uyuyamayacaksın. Geçiştirme"

Jin haklıydı. Böyleydi hoseok. Anlatmazsa rahat edemezdi. Tüm dertlerini saat kaç olursa olsun arayıp anlatır ve rahatlardı. Arkadaşları da dinlerdi onu. Saat kaç olursa olsun...

Ama şuan anlatmak istemiyordu. Gücü yetmiyordu. Yine ağlayacaktı biliyordu. Jin hoseok'un ağlamasını istemezdi. Diğerleri de aynı şekilde. Hoseok ne zaman ağlasa yaşadıkları o gün kötüydü onlar için. Yani onlar öyle düşünüyordu. Hoseok'un ağladığı gün uğursuz sayılırdı onlar için.

Yavaşça kanepeye oturdu hoseok. Boş duvara baktı biraz. Daha sonra ona endişe ile bakan arkadaşlarında baktı.

İlk söz çıktı ağızından "soobin..."
Jin ve jimin birbirlerine baktılar. Jungkooksa gözlerini devirdi. Taehyung ise hala uyukluyordu. Zaten işten çıktığı gibi jungkook'u almıştı. Bir süre jungkook'un hazırlanmasını beklerken bile uyukluyordu.

Jin sinirle konuştu. Sesi de biraz yüksek çıkmıştı "birşey mi yaptı sana o piç?"
Daha sonra uyuklayan bir adet taehyung'u farkedince derin bir nefes verip sesini alçalttı.

"Keşke bana yapsaydı hyung". Hoseok titrek bir ses ile konuşmuştu. Jimin kaşlarını çatıp ellerini beline yerleştirdi, kafasını yana yatırıp konuştu "o nasıl söz hoseok? Saçmalama!"

Hoseok omuzlarını kaldırıp indirdi "keşke ona söylediği sözleri bana söyleseydi"
Gözlerindeki yaşlar akmaya devam ederken burnu daha fazla sızlamaya başladı.
Elleri ile yüzünüzü kapatıp başını eğdi. Göğsü titremeye başladı. Anlamışlardı hoseok'un daha fazla ağladığını.

"Neyden bahsediyorsun hoseok? Kime ne dedi?" Jin hoseok'un önüne diz çöktü. Aşağıdan bakmaya başladı yüzüne.
Hoseok yüzündeki ellerini çektiğinde kızarmış ve şişmiş gözlerini sundu arkadaşlarına.

"Çok kötüydü hyung. Çok sinirliydi. Birsürü şey dedi ona. Hakaret etti. Çok korktum"
Jin tahmin edebiliyordu neler olduğunu ama emin olmak için yine sormayı tercih etti "kime diyor hoseok açık konuş"

Hoseok yine söylemeye kıyamadığı o güzel ismi söylemek için ağızını araladı "y-yoongi" hıçkırarak söylediği isimden sonra gözleri kısılmış ve dudakları titremeye başlayarak, daha fazla akmaya başladı göz yaşları.

Jimin eli ile yüzünü sıvazlayarak nefesini verdi "pislik herif!"
Jin jimin'e baktı. Jungkook ise hiç birşey diyemiyordu ve sadece hoseok'un yüzüne bakıyordu.

writer[SOPE]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin