18

467 66 33
                                    

😸🐿️


Uyuyamıyordu. Yanındaki bedenin düzenli nefes alışlarını dinliyordu. bir süre sonra dayanamadı ve yattığı yerde otrur pozisyonuna geldi. Yoonginin yatakta dönüp durarak birşeyler mırıldandığını duyunca yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. boğazının kuruduğunu hissediyordu. su içmek için mutfağa gitmesi gerekiyordu. Ayağa kalktı ve yatakta uyuyan bedeni uyandırmamak için yavaş adımlar ile kapıya ilerledi.

Yavaş bir şekilde kapıyı açıp odadan çıktı. Adımlarını birkaç adım ötedeki mutfağa yönlendirdi.

Bir süre sonra elinde bardak ile mutfaktan çıkmıştı. Elindeki bardağın biranda kayıp yeri boylaması ile şaşkınlıkla elini ağzına götürüp kapattı "siktir. Ne yapacağım?" Fısıldayarak konuştuğun da görüş açısına giren yoongi'yi görmesi ile bakışlarını aniden yoongi'den çekti ve yerdeki cam kırıklarına yönlendi.

Yoongi ışığı yakıp endişe ile hoseok'a bakmıştı "hoseok, İyi misin? Bir ses duydum."
Hoseok korku ile yerdeki cam kırıklarını toplamaya çalışırken bir yandan hızlı nefesler ile konuştu "ben iyiyim. Sadece bardak kırıldı. Hemencecik toplarım. Sen uy-"

Yoongi hoseoktan önce davranıp konuşmasını bölmüştü "siktir etsene." Hoseok yoongi'nin dediği ile dudaklarını aralayarak şaşkınlığını belli etmişti "ne?"

"Yarın dong halleder. Şimdi uyuyalım."

Uyuyalım.

Hoseok yoongi'nin dediklerinden birtek bunu umursamıştı. Onunla beraber uyumanın nasıl bir his olduğunu da merak etmiyor değildi. Hoseok gözlerini kırpıştırarak kendine gelmişti. Ardından hiçbir şey demeden sadece başını sallamıştı.

Yoongi ışığı kapatmadan önce hoseok derin bir nefes vererek yerdeki cam kırıklarına son bur bir bakış atarak yoongi'nin peşinden ilerlemişti. Odaya tekrar geldiklerinde yoongi çoktan yatağına uzanmıştı.
Daha sonra hoseok da eski yerine dönmüştü.

...

Hoseok sabah telefonun çalması ile gözlerini aralamıştı. Yoongi'nin uyanmaması için telefonu hemen açmış daha sonra sessiz bir şekilde yanıtlamıştı.

"- Jin hyung."

"- hoseok. Nasılsın? Şey dün birkaç kez aramışsın ama görmedim. Şirket ile ilgili önemli şeyler oldu."

"- sorun yok hyung. İyiki açmamışsın."

"- ne demek istiyorsun?"

"- şey. Dün gece yoongi'nin evinde kaldım da."

Jin'in heyecanlı ve yüksek sesini duyduğunda yüzünü buruşturdu ve telefonu bir süreliğine kulağından çekti.

"- Ne?! Yoongi mi?! İşte bu be! İşi yürüttünüz demek. Biliyordum ya!"

"- ya hyung! İşi yürüttüğümüz falan yok. Sadece anahtarımı kaybettim."

"- sağol ya! Hevesim kursağımda kaldı."

Hoseok jin'in bu dediğine kıkırdarken bir yandan yoongi'ye bakıyordu.

"- bende yedek anahtar vardı. Bugün gelip veririm. Tabi istiyorsan."

"- olur hyung."

Jin ile bir süre daha konuştuktan sonra telefonu kapatmıştı.
Bir süre sonra yoongi'nin uyanması ile beraber kahvaltı hazırlama kararı almışlardı.

...

Yoongi ile birlikte kahvaltı ediyorlardı. Kapının çalması ile hoseok kalkmış ve kapıya yönelmişti. Kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişiye anlamaz gözlerle baktı. Kim olduğunu bilmiyordu. Üzerindeki mini etek ve gömleği ile fazla çekici dursada hoseok bunu umursamamıştı.

writer[SOPE]Where stories live. Discover now