28

292 36 9
                                    

-😺🐿️

Arabanın hızından dolayı hoseok'un hızlı nefesleri dolduruyordu ortamı. Yoongi sinirinden dolayı kör olmuş gibiydi. Hoseok'u bile umursamadan sadece yola odaklanmıştı ki hoseok'un korku dolu sesi yayıldı "yoongi!"

Yoongi gözlerini, iliklerine kadar hissettiği korku dolu ses yüzünden yoldan biranlığına çekmişti. Gözleri kapının cam kısmına sıkıca tutunmuş olan genci bulduğunda saniyeler içerisinde durdurmuştu arabayı.
Soğuk bir soluk verirken direksiyonu sıkmayı da ihmal etmiyordu.

Hoseok'un anlamaz bakışları eşliğinde hızla kemerini çözüp kendini dışarıya atmıştı. Savsak adımları ile arabanın önünden geçip hoseok'un kapısının yanına gelmişti. Hızla kapıyı açıp ardından hoseok'un kemerini çözmüştü.

Kolundan tutup arabadan çıkardığı gencin sorgulamasına izin vermemişti. Otobanda durdukları için etraflarında insan olmadığını fırsat bilerek bir hışımla dudaklarına atılmıştı hoseok'un. Hoseok şaşkın bakışları eşliğinde karşısındaki adamın derin nefes alışverişlerini duyuyordu.

Yoongi birkaç saniyenin ardından sakinleştiğini anlayarak geri çekilmiş ve fısıldamıştı "özür dilerim." Hoseok dudaklarını birbirine bastırarak hafifçe kafasını salladığında yoongi öne atılarak sarılmıştı ona.

Hoseok da aynı şekilde kollarını sardığında yoongi biraz daha bastırmıştı onu kendine "o herifin sözleri beni deli etti hoseok. Buna şahit olmanı istemezdim." Fısıltılarından dolayı vuran nefesler hoseok'un boynunda sıcaklık hissetmesine neden oluyordu.

"Sorun değil. Sadece başının belaya girmesini istemiyorum yoongi. Soobin yüzünden karakolluk olabilirdin." O da aynı şekilde kısık ses ile konuştuğunda ayrılmışlardı. Yoongi dudaklarına gülümseme yerleştirip hoseok'un elini tutmuştu "hadi gidelim. Sabah sabah yeterince olay yaşadık zaten." Yoongi hoseok'u çekiştirerek önden ilerlediğinde hoseok da adımları ile takip etmişti onu.

"Yoongi beni okula bırakır mısın?" Hoseok çoktan kemerini takarken yoongi'nin duyabileceği bir şekilde konuştuğunda yoongi'nin somurttuğunu farketmişti "olmaz. Eve gideceğiz." Yoongi'nin konuşmasından sonra çatabildiği kadar kaşlarını çatmış ve bir bakış atmıştı "hayır yoongi okula gideceğim. Zaten kaç gündür gitmedim. Sınavlarım başlayacak." Dediğinde yoongi'nin derin nefes verişini duymuştu.

"Hayır güzelim eve gidiyoruz. O okula gittiğin sürece o piç senin peşini bırakmayacak."

"Ama sınavlarım-"

Yoongi kendinden emin bir tavırla hoseok'un sözünü kesmişti "özel hoca tutacağımdan bahsetmiştim. Ben yardım edebilirim ama okuldaki hocalar kadar profesyonel değilim. O yüzden beni dinle."

Hoseok kollarını göğsünde birleştirip kaşlarını çatarak oflamıştı. Bu yoongi'nin kıkırdamasına neden olurken hoseok birdaha oflamıştı. Yoongi de sahte bir kızgınlıkla gülerek konuşmuştu "kocaya oflanmaz."

Hoseok duyduğu şey ile biranlık nefesinin kesildiğini hissederken kaşlarını çatmaya bir son verip araba kullanan adama bakmıştı. Arabanın içindeki sessizlik iliklerine kadar işlerken yutkunmuştu. Kesik bir nefes vererek dudaklarını yalamıştı "koca mı?" Kendi kendine dermiş gibi kelime ağızından döküldüğünde arabanın içindeki sessizlikten dolayı rahat bir şekilde duyulmuştu.

"Evet. Yakında kocan olacağım ya bebeğim. Neden şaşırdın?" Yoongi bir yandan dikiz aynasını kontrol ederken kendinden o kadar emin konuşması hoseok'un şaşırmasına ve utanmasına neden olmuştu.
"Evlenecek miyiz? Biz, yani sen ve ben."
Hızlı nefeslerinden dolayı kesik kesik çıkmıştı sesi. Yoongi anlık bir bakış atarak kafasını salladığında ek olarak konuşmak için dudaklarını birbirine bastırmayı kesmişti "evet. Hoseok neden gerildin? Ben bunu senle birlikte olduğum güden beri hayal ediyorum." Yoongi hoseok'un hareketlerinden anlamıştı birşey olduğunu.

writer[SOPE]Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt