34

87 16 4
                                    

-🐱🐿️

1 gün sonra

Hoseok stresle elindeki birkaç test kitabı ile salondaki yemek masasına ilerlemişti. Gece hiç uyuyamamıştı. Sadece düşünmüştü. Hemen bugün başlamak zorundalar mıydı? Dün kafeden çıktıktan hemen sonra yoongi ile birlikte birsürü test kitabı almışlardı.

Gerçekten o kadar çok almışlardı ki arabadan zar zor taşımışlardı. Hoseok öğretmeni gördüğü andan itibaren edindiği stresi daha da artırmıştı.

Stresle kitapları masaya bırakacakken aniden elinden kayan kitaplar büyük bir gürültü çıkarmıştı.

Yoongi'nin farketmemesi için hızla kitapları toparlamış ve birkaç kalemi de yerleştirmişti.

"Kurabiyeler hazır güzelim. Dong yine döktürmüş. En kısa zamanda benimde yemek yapmayı öğrenmem gerek."

Yoongi elindeki kurabiye dolu tabak ile hoseok'un yanına yaklaşmış ve eline bir kurabiye alıp hoseok'un ağızına götürmüştü.

Hoseok hiç düşünmeden kurabiyeyi yediğinde ağızına yayılan çikolatalı ve şekerli o tat onu mutlu etmişti.

Ardından sandalyeyi çekmiş ve hemen oturmuştu. Öğretmen gelene kadarki zamanı azda olsa rahat geçirmek isterdi ama bu stres onu mahvediyordu.

Yoongi de birkaç kurabiye daha yemişti o sırada. Daha sonra tabağı bırakmış ve stresini dışa vuran sevgilisine yaklaştı. Farketmişti yoongi bunu ve sorgulaması doğal olacaktı

"Anlat hoseok." Yanındaki sandalyeyi çekip hoseok'un ellerini tuttuğunda hoseok aniden irkilmişti.

O adamın yüzü daha fazla tanıdık geliyordu sanki. Adamı gördüğünde birşeyden şüphe etmişti zaten ama sanki şimdi daha tanıdık geliyor gibiydi. Yada önceden de düşündüğü gibi tekrar ders stresi ile düşünüyor olabilirdi.

Bakışlarını ellerinden sonra yoongi'ye çevirdi "neyi anlatayım yoongi?"

"Neden böylesin hoseok? Dün gece hiç uyumadın. Yüzün bembeyaz geziyorsun dünden beri."

Anında inkar etme isteği geldi hoseok'a. Hiç farkettirmiyordu sanıyordu ama farkettirmişti işte.

"Hayır yoongi uyudum. Nerden çıktı bu?"
Hoseok yalan söylemeyi beceremeyen biriydi zaten. Ses tonu da bunu belli ediyordu.

Yoongi, hoseok'un ellerindeki ellerini çekip göz altında gezdirdi parmaklarını "gözlerin öyle demiyor ama güzelim benim."

Hoseok yutkunmuştu. Eğer öğretmeni gerçekten bir yerden tanıyor gibi hissettiğini anlatırsa yoongi dibine kadar sorgulardı. Özellikle hoseok'un bu ağır stresinin öğretmeni bir yerden tanıdığı için olduğunu öğrendiğinde kötü bir sebebi olduğunu da anlardı.

Sonu kötü biterse de hoseok hem yoongi'yi uğraştırmış olurdu hemde üniversite okuma işi biterdi.

"Ben, sadece korkuyorum." Hoseok dolmaması için zorladığı gözlerini yoongiden hemen çekmişti

Yoongi dudaklarını birbirine bastırmış ve hoseok'u yerinden kaldırmıştı. Elini beline atıp yavaşça kendine çekmişti sevgilisini. Ardından belinden tekrar destekleyerek kucağına oturtmuştu.

Böylece belki stresi azalırdı. Yoongi böyle düşünsede bu hareketin hoseok'u heyecanlandırmaktan başka bir işe yaramamıştı.

"Neden korkuyorsun hoseok?" Saçlarını okşadı bir süre. Hoseok tekrar bir yutkunmadan sonra iç geçirdi.

"Derslerimi ilerletemem diye korkuyorum."
Evet söyleyememişti. Yalan söylediğinde biranlığına kötü hissetti. Sanırım birkaç küçük yalanının dışında bu yalan gerçekten kalbini acıtmış gibiydi. Çünkü yalanı ortaya çıkarsa yoongi gerçekten ona çok fena kızardı.

"Geç değil hoseok. Şimdiden başlarsak herşeyi ilerletirsin. Özel öğretmeninde sana yardımcı olacak." Yoongi yatıştırıcı kelimelerini hoseok'a söylediğinde hoseok, onun için çabalayan sevgilisine bakıp buruk bir gülümseme yerleştirmişti dudaklarına.

"Teşekkür ederim yoon." Hoseok yavaş yavaş azalan stresinin ardından istekle sevgilisinin yanağına yaklaşarak büyük bir
Öpücük konduracakken yoongi'nin yüzünü çevirmesi sayesinde bu sefer dudakları birleşmişti.

Yoongi'nin onu daha da kendine çekmesi sayesinde hoseok dizelerini iki yana yerleştirerek yoongi'nin kucağına tam olarak yerleşmişti.

Bir süre sonra dudakları ayrıldığında yoongi gülümseyerek hoseok'un alnından öperek başını göğsüne yaslamıştı.

"Ah bu arada." Hoseok'un saçlarını bir yandan okşarken bir yandan ise hoseok'u sevindirecek birşey söylemek için hazırlandı.

"Taehyung ve Jin ile konuştum. Bu gün hep birlikte yemek yiyelim diyorum."

Hoseok duyduğu şey ile aniden başını kaldırmış ve mutluluk dolu bakışları ile yoongi'ye bakmıştı "gerçekten mi? Jiminlerde gelsin lütfen yoon."

Yoongi "olur güzelim." hoseok olduğu yerde sevinçle zıpladığında yoongi'nin suratı ciddileşmişti. Dudaklarına birbirlerine bastırarak hoseok'u belinden tutarak durdurmuştu.

Yavaşça yüzüne yaklaşmış ve küçük bir uyarı yapmak istemişti "hoseok, yapma bebeğim."

Hoseok aniden durdurulup uyarı aldığında ne yaptığının farkına varmış ve gülümseme ile yoongi'nin yüzüne bakmıştı.

"Bay min." Hoseok aynı yerde oturmaya devam ediyorken içeriye aniden dong girdiğinde hoseok hızla kalkmak için hamle yapmıştı ki yoongi kalkmaması için durdurdu.

"Evet Dong?" Yoongi içeriye giren dong'un telaşlı olduğunu fark ettiğinde ne olduğunu merak etmişti.
Dong bakışlarını yere odaklamış bir şekilde konuşmuştu "bay suho geldi efendim."

Hoseok o gerici anın geldiğinde yutkunarak bedenini yoongi'nin kucağından kaldırmış ve masaya ilerlemişti.

Yoongi hoseok'un gergin olduğunu anlamış ve küçük bir gülümseme yollayarak dong ile beraber kapıya ilerlemişlerdi.

...

Evin içindeki sıcaklık, evdeki sessizlik ve yanındaki adamın nefesleri hoseok'un soğuk terler dökmesine neden oluyordu.

Tam olarak 4 saattir ders çalışıyorlardı. Hoseok kafasını tam veremesede dinliyordu. Bakışları sürekli saate kayıyordu. Son 2 saat...
Saati içinden tekrarlayıp duruyordu.

Bacakları aralıksız masada korumaktan uyuşmuştu.
4 saatin 3 saati öğretmenin ders anlatmasına gitmişti ve şuan hoseok öğrendiklerini pekiştirmek için test çözüyordu.

Matematikten anlayan biri olarak soruları hızlı hızlı çözerken şanslı olduğunu hissediyordu çünkü soruları yapamayarak ilk günden azar yemek istemezdi.

"Hoseok." Kulaklarına dolan ses ile tedirginleşmiş ve bakışlarını yanındaki hocanın yerine duvara çevirmişti.

Kalemi yumruğu arasında sıkarak yutkunmuştu "efendim?" Cevap verdiğinde adam ellerini birleştirmiş, masaya koymuş ve eğilerek hoseok'a bakmıştı.

Hoseok üzerindeki bakışların farkındaydı. Yoongi yarım saatte bir gelip kontrol ediyordu. Hoseok yoongi'nin tekrar gelmesi için içinden dualar ederken adamın ağızından çıkan o cümle hoseok'un kilitlenmesine neden olmuştu.

"Soobin'in dediği kadar varmışsın hoseok."

writer[SOPE]Where stories live. Discover now