O Günden Beri

BÖLÜM 21

Esra Hanım odadan çıkınca Dolunay telefonunu eline alıp Demir'i geri aradı. "Demir, şimdi müsaitim, hayırdır neler oluyor? Çalışanları araştırmalar, güvenilir birilerini aramalar falan?"

"Prenses sorma valla, can sıkıcı bir durumun içindeyim. Proje Departmanının Direktörü de Müdürü de değişik insanlar. Yıldızımız barışmadığı gibi bu işi yapabilecek kapasitedeler mi şüphelerim var. Müdür'den aylardır bilgilendirme istiyorum adam sürekli beni geçiştirip duruyor. Projede aktif rol alacağımı söylediğim halde medikal cihaz firmalarına teklif istemi gittiğini senden öğreniyorum mesela. Şeytan diyor koy kapının önüne ama işte işle ilgili konularda ani tepkiler vermemeye özen gösteriyorum."

"Anladım Demir, can sıkıcı bir durum gerçekten. Umarım en kısa zamanda çözersin. Bu arada sen bana ne diyecektin?"

"Akşam işin var mı diyecektim. Biliyorum, biliyorum yalnız görüşmeyecektik ama iş için yardım istiyorum senden. Bu proje hakkında sorularım var muhatap bulamadığım. Senden ala soracak kişi mi var? Biz akşam görüşsek, ben sana yemek ısmarlasam, sen de bana anlatsan?"

"Olur, tabii ki sana yardımcı olmak isterim. Kaçta buluşalım ve nereye gidelim?"

"Bak şimdi bu noktada harika bir önerim var. Ben yedi gibi gideyim, bize şöyle güzel bir İtalyan pizzası yaptırayım. Sonra sana geleyim, senin o muhteşem bahçende oturalım. Ne dersin?"

"Anlaştık! O zaman yedi buçuk gibi bekleyeyim mi seni?"

"Tamamdır Prenses. Akşam görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz." deyip kapattı Dolunay.

Dolunay için bir aydır Demir'i aramamak her gün bir savaştı. Defalarca telefonu eline alıp bırakmış, 'Yeterince zaman geçti mi?' diye kendine sormuştu. İki hafta önce Pelin'in yemek davetinde görüşmüşlerdi ama Demir de Dolunay da yeni duruma adapte olmaya çalıştıklarından birbirleriyle çok fazla iletişim kurmamaya çalışmışlar, farklı sohbetlerde yer almaya özen göstermişlerdi. Dolunay bütün akşam Pelin'in arkadaşlarının Demir'in içine düşmesini izlememek için büyük çaba sarf etmişti.

Demir'le arkadaş olacaksa bu duruma yeniden alışmak zorundaydı. Demir'in ortamdaki bütün kızların ilgi odağı olması yeni bir şey değildi. Bu, onlar lisedeyken de böyleydi. Okuldaki kızlar da Demir'in ilgisini çekebilmek için çeşit çeşit hallere girerler, Dolunay'ı çileden çıkarırlardı. Dolunay o zamanlar tepkisiz kalmayı bir sanat haline getirmişti ama yıllardır Demir'den uzak olmak onu bu konuda hamlaştırmıştı. Şimdi aynı tepkisizliğe yeniden ulaşmaya çalışıyordu.

Dolunay'ın Demir'in ona olan hislerini anlamaması için geliştirdiği plan buydu. Ama başaramazsa diye bir B planı da düşünmüştü. Eğer her görüşmelerinde Pelin'in davetindeki gibi Demir'den kaçmak zorunda kalırsa birileri mutlaka anlardı. İnsan en yakın arkadaşından kaçar mıydı?

Dolunay'ın B planı başka bir erkekle görüşmeye başlamaktı. Eğer işler o noktaya gelirse, kendisini yemeğe davet eden ilk erkeğin teklifini kabul edecek, sonra da Demir'e ona âşık oluyormuş gibi yapacaktı. Dolunay gerçekten B planından hiç hoşlanmamıştı. Başka bir erkeğe ilgi duyuyormuş gibi davranma fikri bile çok iticiydi ama gerekirse onu da yapmaya hazırdı.

"Şimdi bunları düşünmenin zamanı değil." diyerek Esra Hanım geldiğinde kenara koyduğu raporu tekrar önüne aldı ve konsantre olmaya çalıştı.

**

Demir akşam işten çıkınca önce eve uğrayıp duş aldı. Dolaptan en rahat kotunu alıp üstüne geçirdikten sonra beyaz bir tişört giyip üzerine kahverengi hırkasını geçirdi. Yakınlardaki pizzacıdan pizzalarını da sipariş ettikten sonra pizzanın gelmesini beklerken oyalanmak için televizyonu açtı. Haberleri izlerken aklı Dolunay'daydı.