12. "Gerdek gecesi!"

13.1K 400 22
                                    

Ve şimdi…

Düğünün en korkulu sahnesine gelmişti sıra. 

Lanet olsun!

Gerdek gecesini tamamen unutmuştu genç kız. Elleri titriyordu. Önce üzerinde ki tonlarca takılardan kurtuldu hemen. Hepsini alıp kenarda yeni alınmış olan makyaj masasının üzerinde ki küçük sandığa koydu. Boşandıklarından sonra onları alması doğru olmazdı. Onlar bu ailenin gerçek gelinine aitti. Ömer Ali Safkan’ın gerçek eşine. 

Genç kız titrek bir nefes aldı. Arkasında ki yeni bembeyaz nevresimle, kırmızı güllerle süslenmiş olan yatağa baktı.

Allah aşkına hangi deli bu yatağı o kırmızı gül yapraklarıyla süslemişti? (ben😋)

Genç kız boş odada volta atmaya başladı.

Allah’ım! Sen yardım et Rabbim!

Avuç içleri terliyordu. Ne oluyor ona? Kocasını bekleyen azgın karılar gibi deliyordu! Gerçi şu an gerçekten de kocasını bekliyordu.

Of bu çok… çok ürkütücüydü!

O adam ona söz vermişti.

Evet evet… söz vermişti ya! Neredeyse korkudan ve telaştan unutacaktı! Dokunmayacaktı ona o adam... dokunmayacaktı…

Yani umarım. 

Birazdan gelirdi o da odaya.

Şu an halen son kalan misafirleri uğurluyordu. Ve birazdan o da odasına… yok daha doğrusu ODALARINA gelecekti! 

Ne yapacaktı peki? 

“Sakin ol Hatice… sakin… Adam sana söz verdi. Sana dokunmayacak. Ben sübyancı değilim dedi ya!”

Aynadaki yüzüne bakarak kendi kendine konuşuyordu genç kız. Kendisini sakinleştirmeye çalışıyordu. Ancak bir işe yaradığı yoktu maalesef. Hala ne gelinliğini çıkarmıştı ne de duvağını. Bunları eğer normal bir evlilik yapmış olsaydı sevdiği adam üzerinden çıkaracaktı. O an yanakları kızardı Hatice’nin. Ne düşünüyordu böyle! İyice saçmalayama başlamıştı! Adamın gelinliğini çıkarmasını düşünmekte ne yani?! 

O sırada bakışları ayna da kendisine bakarken arkasındaki beyaz yatağına kaydı.

Of! Çarşaf bembeyazdı! Ya burada da Erzurum da ki gibi gerdek gecesinin ertesi kanlı çarşafı sorma gibi bir adet varsa? 

Ne yapacaktı? 

Hatice kara kara düşünüyordu. Şu ünlü berdel konulu, aşiret konulu kitaplarda hep erkek karakter elini kesip çarşafa birkaç damla kan akıtarak esas kadını koruyup, aşireti kandırıyordu.

O da mı böyle yapsa acaba?

Ama bunu erkek karakterin yapması gerekmiyor muydu ya? O mu kesecek elini? Of ya! Nasıl kendi elini kessin! Kana dayanamazdı!  

Genç kız başını iki yana salladı. Bu saçma sapan şeye ne yapıp edip bir çözüm bulmalıydı. Zaten Ömer Ali beyden çok şey istemişti. Bir de “Ömer Ali bey bunca şeyi yaptınız bari elinizi de kesip şu çarşafı kana bulayabilir misiniz rica etsem!” diyemezdi herhalde. 

Bu güpegündüz arsızlık olurdu! 

Hemen makas gibi bir şey bularak bu işi şimdiden halletmeliydi. Mazallah yarın o telaşla unutur falan! Zaten adam gelince ne diyeceğine bile karar verememişti. O an aniden kapı açıldı. Kız irkilmişti. Hemen yatağa oturdu. Duvağıyla yüzünü örttü. İçinden de “Salak Hatice niye yüzünü örtüyorsun gerdeğe hazır gelinmiş gibi! Aptal!” diye kendine küfür ediyordu.

Bir tek seni sevdimWhere stories live. Discover now