31. "Kalp hisseder"

11.7K 542 106
                                    

Genç kadın güne keyifle başlamaya hazırdı. Dün gece kocasıyla çok tatlı ve zevk dolu anlar yaşamıştı. Ve bu güzel sabaha eşlik edecek en güzel şeyin kocasının telefon görüşmesi olmadığını gayet iyi biliyordu. Mahmur gözlerini yavaşça açtı. Kocasının olması gereken yerde yatağı boştu. Örtüyü üzerine çekerek doğruldu. Ömer altına boxerini giymiş ayakta duruyordu o sırada. Pencereden dışarıya bakarken sırtı dönük bir halde telefon görüşmesi yapıyordu. Bir süre sessizce durdu ve kocasını izledi Hatice. Tabii birkaç saniye kocasının poposunuda kesmişti. Kesinlikle güzel götü vardı. Genç kadın bunu düşününce dudaklarının kenarı yukarıya doğru kıvrıldı. Çok ahlaksız düşünceleri vardı. Yavaşça yataktan kalktı ve örtüyü üzerine doladı.

O sırada Ömer konuşmaya devam ediyordu. Sürekli emirler veriyordu. Sonunda konuşmanın bittiği anlaşıldığında "Tamam, bu gün orada olurum!" dedi adam biraz sinirle. "Bir şey olursa da haberdar edin! Anlaşıldı mı?!" Sabah sabah adamın sinir sistemini oynadıkları açıktı.

Genç adam telefonu kapatmıştı. Sesli bir nefes alıp verdiğinde karısı "Güna~ydın!" dedi tatlı bir tonda "a" harfini uzatarak.

"Günaydın... Uyandırdım sanırım," genç adam arkasına döndüğünde karısının ince bedenini beyaz örtüyle örtmüş olduğunu gördü. Boynunda dün gece bırakmış olduğu kızarıklığı fark etti sonrada. Bu nedense onda kibirli bir gülümsemeye neden olmuştu. O ısırığı kendisi bırakmıştı.

"Kocacım sen patron değil misin ya?" diye sordu birden Hatice kocasına yaklaşarak.

Ömer dibinde biten kadının güzel kokusuyla mest oluyordu. "Evet, patronum," dedi doğruda yavaşça.

"O zaman niye sen çok çalışmak zorundasın? Sabahın köründe işe gidiyorsun sonra gece geç geliyorsun?" Genç kadın kadınca bir cazibeyle ona iyice sokulmuş, kocasının elindeki telefonu almış, belirsiz bir şaşkınlıkla kendisini izleyen bakışları altında telefonu tamamen kapatmıştı.

"Sen ne yapıyorsun?" diye sordu Ömer.

"Sana yasak getiriyorum kociş," dedi genç kadın göz kırparak. "Bak bu gün benimlesin ve hiç bir telefon görüşmesi olmayacak ve Rize'ye de gitmiyorsun."

Ömer Ali "Saçmalama Maviş. Benim bir sürü işlerim var.." derken daha cümlesini bitiremeden genç kadın telefonu yatağa atmış ve ona iyice sokulmuştu.

"Senin işin benim kocacığım!" dedi şirin bir gülümsemeyle. Sonra rica eder gibi gözlerini kocaman açarak "Hem dün gece babam geldin diye çok sevindi. Biraz daha kalsan olmaz mı? Çok mutlu olacak!" dedi.

"Hatice..?"

"Lütfen... Hadi ne olur! Kırma beni! Babam için diyorum!" Aslında kendi için diyordu ama bunu söylemek zorunda değildi.

"Böyle yumuşak tavrınla beni etkileyemezsin!" Gözleri bir an için telefonuna kaymıştı genç adamın. Ancak kendi bedenine değmeye başlayan ince bedenin çekiciliği daha fazlaydı. Ve dudaklarına uzanan dudakların tadı dayanılmazdı.

"Hala gitmekte ısrarcı mısın?" diye sordu genç kadın.

Ömer derin bir nefes aldı. Başını başka yana çevirerek kaşlarını çattı. "Bazen elinde oyuncak olduğumu düşünüyorum," dedi ağzının içinde geveleyerek.

"Sanırım bu evet oluyor," dedi Hatice kıkırdayarak.

Genç adam sesini çıkarmadı. Sonra elinden tutarak banyoya ilerledi.

Genç kadın gülümseyerek "Banyomu yapacağız?" diye sordu.

"Her şeyin bir bedeli var."

"Tüh! Çok fırsatçı bir kocam var!"

Bir tek seni sevdimWhere stories live. Discover now