four

1.9K 277 284
                                    

En son hatırladığı şey ise minho'nun onu rahat olan kollarına alıp, onun için bir kaç söz söylemesiydi.

"Güzelce dinlen bebeğim, seni seviyorum"

📎

Jisung hiç görmediği yatakta gözlerini aralayınca yan tarafa dönmüştü. Yan tarafta gördüğü üstü çıplak bir adet minho vücudu gözlerini sonuna kadar açarken hızla üstüne bakmış, üstünün giyinik olduğunu görünce rahat bir nefes vermişti.

Ama bir dakika..

Üstünde dün geceki kıyafetler yoktu. Ve biri üstünü tamamen değiştirmişti.

Jisung hızla yataktan kalktığında hızla babasını aramıştı.

"Alo, nasılsın oğlum?"

"Kötüyüm baba"

"Ne oldu yine. Bir kere de beni şaşırtsan zaten"

"Neden yanımda minho var"

"Gece seni barda baygınken bulup evinize getirmiş işte, daha ne istiyorsun kocandan?"

"Evimiz?"

"Sizin için yaptırdığımız malikanedesiniz şuanda"

Jisung derin bir nefes alıp telefonu babasının suratına kapadığında, vücudunu ona dönmüş, onu izleyen vücuda bakmıştı.

"Ne bakıyorsun, bişey mi var?"

"Gözüm dalmış pardon."

"Seni de gözünü de sikerler. Aptal"

"Dün gece bana yalvarırken hiç böyle konuşmuyordun han jisung? Ne oldu, bir an kediden kaplana mı dönüştün"

"Ne demeye çalışıyorsun"

"Minho, lütfen beni si-"

"Kes sesini kesin götünden uyduruyorsun"

"Aynen öyle, ayrıca bakıyorum. Üst vücudumdan çok etkilendin? Yani seni dışardan görsem bana aşıksın sanardım"

"Siktir git orospu"


Jisung odadan çıktığında, aşağı kata inmişti. Aşağı kata indiğinde salonda gördüğü hizmetli kız hoşuna gitmiş yanına yaklaşmaya başlamıştı.

Kızları sevdiğinden değildi bu yaptıkları. O sadece ilgi görmek ve sikini indirebilecek birini istiyordu.

Jisung kıza arkadan yaklaşıp sarıldığında, kız duraksamış. Arkasında duran kişiye bakmıştı. Bu kız büyük ihtimal bir Lee personeliydi ama oğlan bunu siklemiyordu.

"Jisung bey, napıyorsunuz"

Kız fısıltıyla konuştuğunda, jisung kendini ona bastırmış ellerini kızın beline sarmıştı.

"Sencede belli değil mi güzelim hm?"

"Jisung bey ben daha 18 yaşındayım"

"Güzelll"

Jisung kızı bileğinden tutarak tuvalete götürdüğünde, içeri girip kapıyı kilitlemeli ihmal etmemişti.

"Seni özel hizmetlim olarak istiyorum"

"Peki. Ama eğer hamile kalırsam sorumlusu siz olursunuz"

"Bebeğim öyle bir ihtimal olması mümkün mü sence, ayrıca lütfen şu saygı unvanını bırakalım"

"Tamam sungie"

Jisung aşağı eğildiğinde yapıcağı iş çalınan kapıyla birlikte başlamadan sonra ermişti.

"Jisung hadi kahvaltı hazırlanmış, gidip kahvaltı yapalım, bu gün çok işimiz var, damatlık modelleri bakmaya gidicez"

Jisung kapıyı içeride olan hizmetlisi umursamadan açtığında ona göz deviren minho'yu umursamayıp upupzun olan yemek masasına gitmişti.

Masanın bir ucuna jisung, bir ucuna minho oturduğunda, ikili ölüm sessizliğiyle karşı karşıya yemek yiyorlardı.

"Biliyorsun, evlendiğimizde şirketin mirası bize bırakılacak yani artık şirkette çalışmaya başlamamız lazım. Kişisel asistanlarımız seçilmiş bile"

"Benim asistanım kız mı?"

"Hayır jisung erkek, ayrıca adıda yang jeongin, benimkisi ise Lee Felix"

"Napayım ben senin asistanını? Bana niye söylüyorsun"

Minho derin bir nefes aldığında yemeğini yemeye devam eden çocuğa bakıp gülmüştü.

"Gerçekten sincaba benziyorsun, hiçbir konuşmamda haksız olmadığımın bir kanıtı daha"

"Boş konuşma Lee, dalga geçmeyi bırak ve yemeğini ye"

...

İkili işlerini çoktan bitirdiğinde, seungmin daha yeni uyanmış, olduğu otel odasına bakmıştı.

Bir an fazla üşüdüğünü hissettiğinde kendi bedenine doğru baktığında, vücudunun tamamen mor işlerle dolu çıplak bir şekilde olmasını beklemiyordu.

Yanına baktığındaysa gördüğü uzun siyah saçlar, dün gece barda gördüğü jisung'un kuzeni olan kişiye ait gibi duruyordu. Oda tamamen çıplaktı ve üstünde sadece altını kapatan bir yorgan vardı.

Seungmin dün gece olanları az çok tahmin etse de, ilkini ona göre fazla aptal olan bu oğlana vermek onu hayal kırıklığına uğramıştı.

Heleki sevgilisi hyuka, kendisinin ona dokunmasına bile izin vermezken, ilkini daha dün gördüğü bir adama verdiğini öğrenseydi, büyük ihtimal onu paramparça ederdi.

Seungmin ayağa kalktığında kalçasında hissettiği ağrıyla topallayarak lavaboya gidip minho'yu aramıştı.

...

"Ne demek hyukayı aldattın?"

"Ne bileyim ben, daha dün gördüğüm adamın tekine gece olan sarhoşlukla götümü verdiğimi"

"Kim peki bu? Adam dediğine göre otuzlu yaşlarda biri herhalde"

"Jisung'un kuzeni..."

"NE!?"

Minho hızla ayağa kalktığında telefonu kuzeninin yüzüne kapatıp ona şaşkınca bakan jisung'a yanıt vermişti;

"Kalk ayağa kuzenini sikmeye gidiyorum"

...

Yb için 14 vote 😺

Ece kaçar 😽

one house two enemy / minsungWhere stories live. Discover now