thirteen

1.7K 250 168
                                    

Evet, bu gün gerçekten Lee minho'ya bahsedilmiş bir sabır sınama günü olmalıydı..

📎

Minho sabrının sonuna gelmişçesine, kuzeni seungmin'i yerden kaldırıp, hala kuzeninin bacağına yapışık olan hyunjin'e bakmıştı.

"Senin burda ne işin var be?! Ayrıca kuzenimi rahat bırak, sülük gibi yapışmışsın bacağına!"

"Dün yaşananlardan sonra sen bana bakmayıp benden kaçtığın için, bende kuzenimi çağırdım kocacığım"

Oğlan, eşinin ona itafen konuştuğunu görünce, seungmin'le ayağına yapışık olan çocuğun yanından ayrılıp, eşinin yanına gitmişti.

"Sabahtan beri farkındaysan sana 'köle' kılığında hizmet ediyorum?"

"Ama benden kaçtığını da inkar edemezsin?"

Yapılı olan beden tam ağzını açıp itiraz edecekken, kuzeni lafa atılmıştı.

"Biraz fazla uzattınız. Bence bu gün dördümüz gayet güzel vakit geçirebiliriz"

Oğlanın konuşması bitince, jisung onaylarcasına sessiz bir biçimde kafasını sallamış, minho ise itiraz etmeyip eşinin yattığı koltuğun ucuna oturmuştu.

Seungmin, ayağından ayrılmayan oğlana kalkması için elini uzattığında,

Hyunjin'in gözü parlamış, hemen kendisine uzatılan eli kavrayıp, ona bakan güzel oğlanı kendisine çekmişti.

"Biliyordum işte! Sende beni seviyorsun!"

"Yah! Hyunjin ne saçmalıyorsun! Sana kaç kere söyledim, benim sevgilim var!"

"Aslında yok"

Minho ağzından çıkan cümleyle, sanki hiçbir şey yumurtlamamış gibi, masum masum etrafa bakarken, eşi, tek kaşını kaldırmış bir şekilde ayak ucunda oturan kocasına bakıyordu.

"Ne demek yok? Daha geçenlerde sevgilisi denilen 'hyuka' ile kavga ediyordu?"

Seungmin derin bir nefes verdiğinde, ona sarılan çocuktan ayrılıp, jisung'un yattığı koltuğun karşısındaki siyah, deri kaplamalı çift kişilik koltuğa oturduğunda, hyunjin meraklı parlak gözleriyle aşkından öldüğü çocuğun yanına oturmuş, ondan gelecek olan cümleleri beklemeye koyulmuştu.

"Şimdi hyunjin'le yaşanan geceden sonraki gün, işte hyuka olayları falan öğrendiği için baya kavga ettik. Sonra bende sinirlenip ayrıldım ondan, bana çok kötü şeyler söyledi"

Oğlanın konuşması bittiğinde, onu seven çocuk kimsenin duymayacağı şekilde 'evet' ve ya 'yaşasın' gibi kelimelerin ağzından çıkmasına engel olamamıştı.

Koltukta yatan çocuk, kuzenine bakmış, kuzeni hyunjin'in mutlu olduğunu görünce yüzünde oluşan sırıtmayla gamzelerini çıkarmıştı.

Minho ise kendi kuzeni konusunda 'hassas' olduğundan, konuyu değiştirmek adına telefonu eline almış, en yakın arkadaşı olan oğlanın numarasını tuşlamıştı.

"Alo?"

"Alo, Chan naber?"

"İyidir, biliyorsun bu aralar biraz daha yoğun çalışıyorum falan, patronu memnun etmek çok zor"

one house two enemy / minsungWhere stories live. Discover now