Twenty two

870 158 127
                                    

(uzun süredir biraz fazla yoğun olduğumdan yb atamıyorum, bu yüzden bir önceki bölümü yeniden okuyup gelmenizi öneririm ballarım, iyi okumalar😽)

Minho son gaz koşmaya devam ederken, görüş açısına giren iki kişiyle duraksamış, eskiden en nefret ettiği adamın eşinin koluna dokunduğunu görmesiyle sinirden deliye dönmüş bir şekilde bağırmıştı.

"O pis elini çek kocamın üstünden!"

📎

Uzun boylu olan, eşinin ve eski en iyi arkadaşının yan yana durmasından rahatsız olmuş, etrafa kızgın bir gerginlik hissi yayarak ikiliye doğru ilerlemişti.

Jisung, minho'nun yemeğine attığı azdırıcı ilaçtan sonra hala ona kızgın olduğunu belli etmek istercesine oğlana gözlerini devirmiş, ardından soobin'e gülümseyerek kocasını duymazdan gelmişti.

Soobin ise jisung'un bu davranışından dolayı, iki evli çiftin arasında bir şey olduğunu anlayarak kaşlarını kaldırmış flörtöz bir şekilde yarım ağız sırıtmıştı.

Büyük olan, küçük olanın onu duymazdan gelmesini kaldıramayarak, hızla gittiği yerde eşinin kolunu sertçe tutmuş, arabaya doğru sürüklemeye başlamıştı.

"Minho, bırak! Ben seninle gelmiyorum!"

Çocuk kolunda hissettiği baskıyla gözlerini yummuş, çırpınmaya çalışmıştı. Ama ne yazık ki sinirden gözü dönmüş olan Lee minho'yu tanrı bile durduramazdı.

Yapılı olan vücut arabaya geldiklerinde çelimsiz olan oğlanı arka koltuğa fırlatırcasına atmış, sonrasında kendisi de ön koltuğa binerek kapıları kilitlemişti.

Büyük olan sinirle burnundan solumaya başlamış, hafifçe kafasını arka tarafa doğru yaslamıştı.

"Lee jisung, son zamanlarda fazlasıyla sinirlerimi bozduğunun farkındasındır umarım"

"Kim kimin sinirlerini bozuyor acaba? Yemeğime ilaç atıyorsun, sonrasında hiçbir şey olmamış gibi davranmamı bekleyip aptal bir adamla konuştum diye sinirlenip trip yapıyorsun"

Minho, hafiften gülerek ağzıyla 'hah' sesini çıkardığında, jisung gerginlik hissiyle birlikte kendini oturduğu koltuğa tam anlamıyla yapıştırmıştı.

"Kapının kilidini açar mısın minho?"

"Sebep?"

"Senin yanında nefes alamıyorum, dışarı çıkacağım ve bir süre buraya gelmeyeceğim"

"Pardon? Benim kocamken böyle rahatça hareket edebileceğini mi düşünüyorsun?"

"Evet seni lanet olası, şimdi kapıyı aç bana"

Minho, çocuğun bu lafından sonra tamamen kafasını arkaya doğru çevirmiş, yavaşça hareket ederek arka koltuğa oğlanın yanına oturmuştu.

"Lee jisung, bana bak"

küçük olan inatla kafasını ve gözlerini önündeki koltuğa dikmiş, mimik bile vermeyerek düz bir şekilde karşısındaki koltuğa odaklanmıştı.

"Lee jisung"

Büyüğü, küçüğünün onu duymazdan gelmesinden rahatsız olduğu için elini eşinin çenesine atmış, ardından güzel oğlanın bakışlarını kendine doğru çevirmişti.

Çocuğun bakışları, istemese de kocasının bakışlarıyla birleşince, derin bir nefes almıştı.

"Efendim"

"Hadi, gel barışalım hem biraz fazla abartmıyor musun sence de?"

"Ben mi abartıyorum? Farkındaysan ben de insanım minho. Başka bir varlık değilim, benim de sınırım var"

"biliyorum, biliyorum özür dilerim"

Jisung sessiz kalmaya inat edercesine, gözüne bakan oğlanın çenesindeki elini indirmiş, sakince kafasını sallamıştı.

"Hadi eve gidelim, orda konuşuruz"

"Tamam, evimize gidelim orda konuşalım"

{...}

"Jisung bey ile konuşabildiniz mi choi bey?"

"Evet, konuştum. Ve şansımız yaver gidiyor ki, minho ile araları bozuk"

"Bu gerçekten güzel bir haber, şirketin ortağı olmamız da bize yarar sağlar, çoğu hisseyi kendinize çekip jisung'u kendinize aşık edebilirseniz, para sadece size layık bir ödül olacak"

"Aynen öyle, şimdi çıkabilirsin Felix. İşini gayet iyi yapıyorsun, minho'dan aldığın bilgileri taşımayı unutma"

(Not; unutan varsa Felix minho'nun kişisel asistanı, ve burdan anlayacağınız üzere minho'ya ihanet ediyor)

"Tamamdır choi bey, izninizle"

Felix dışarı çıktığında, soobin elindeki jisung'un dosyasına bakmaya devam etmiş yarım ağız sırıtmıştı.

"Seninle evlenince her şey daha iyi olacak han jisung"

{...}

Akşam saatlerine doğru, küçük olan yatağa uzanmış, bu gün olanları umursamamaya çalışarak gözlerini kapıyordu, kocasıyla ikisi de şirket işleriyle ilgilendiğinden dolayı yüz yüze gelememişlerdi.

Jisung odasının kapısının açılma sesiyle birlikte gözlerini yummuş, uyuma taklidi yapmaya başlamıştı.

"Uyumadığını anlıyabiliyorum Lee jisung"

Minho pijamalarını giymiş, eşinin yanına uzanarak yorganı üstlerine kapatmıştı.

"Çok nazlısın"

küçük olan beline kolların dolanmasını hissetmesiyle istemsizce gülümsemiş, yavaşça yüzünü eşine doğru döndürüp inadını bir kenara bırakmış, kollarını sevdiği büyük bedenin boynuna dolamıştı.

Yapılı olan beden, çocuğun ona kollarını sarmasıyla huzurlu bir nefes almış, sevdiğinin yumuşak saçlarını koklamıştı.

İkili yarın yaşanacaklardan habersizce uykuya dalmış, tüm sorunlarını unutarak gecenin tadını çıkarmıştı.

...

Nasılsınız güzellerim?

Ailemden dolayı son iki aydır aktif değildim, geri döndüm ve aktifliğimi yoluna koydum😼

Hepinizi çok özlemişim, hepinizi çok seviyorum

Yb için 90 vote (aktifliğim çöp oldu ☠️)

Ece kaçar 😽

one house two enemy / minsungWhere stories live. Discover now