XXXV. TİTANLARIN SAVAŞI

43.9K 3.2K 1.4K
                                    



İyi okumalar dilerim... 🤍
Lütfen satır arası yorumları unutmayalım.

XXXV

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






XXXV. TİTANLARIN SAVAŞI

Charlotte Lawrence - Jokes On You
Rosenfeld - Body
Zayn - I Don't Wanna Live Forever

🔗


HELEN


Parmağımdaki yüzüğe baktım.

Kızıl yakut, beyaz tenimde bir uyarı işareti gibi parıldıyordu. Büyük bir taştı lakin ince dairenin üzerinde zarif gözüküyordu. Tam olarak zevkime hitabet edişiyle emin olmuştum ki Demir beni iyi tanıyordu.

Yüzümden gülümsememi silemiyordum. Oysa aylar öncesinde kalan Helen'in bu avare aşık hallerim ile dalga geçeceğine emindim. Fakat ben onun sahip olmadığı bir şeye sahiptim. Beni deli gibi seven bir adam artık hayatımın merkeziydi. Bu fikir beni alt üst etse de eski düşüncelerim artık bana mantıksız geliyordu. Anlaşılan insan gerçekten sevilmeden bazı şeyleri idrak edemiyordu.

Dudağımı hafifçe dişleyip sırıtışımı gölgelemeye çalıştım.

Giyinme odamın içinde adımlayıp geri kalan eşyalarıma göz attım. Dolabın köşesine düşmüş olan yazlık elbisemi fark edip diz çöktüm. Belimi saran ince askılı ve mini elbise oldukça günlüktü. Doğrulup elbiseyi üstüme geçirdim ve onunla uyumlu olacağını düşündüğüm kırmızı ince ipli topuklularımı giydim. Saçlarımı omzumun ardına atıp aynaya baktığımda güzel gözüktüğümü düşünerek daha fazla vakit kaybetmemek adına odadan çıktım.

Demir salonda beni bekliyordu.

Kendine hazırladığı kahveyi yudumlarken İstanbul'u aydınlatan güneşin berraklığıyla şehir manzarasında gözlerini dolaştırıyordu. Adımlarımı yavaşlatarak gözlerimi üzerinde gezdirdim. Takım elbisesinin içinde her zamanki gibi kusursuzdu. Hayatımda onun kadar dikkat çeken başka bir insan tanımamıştım. Sadece duruşuyla bile bütün bakışları üstünde toplayabilirdi. Ve bu düşünce istemsizce gülümsememi sağladı çünkü bu adam, benimdi.

Helen, kendine gel, gerçekten salak aşıksın.

Ona doğru adımladığımda bana bakmadan mırıldandı. "Hazır mısın bebeğim?"

Bana her bebeğim dediğinde kendimi gerçekten de bebeği gibi hissediyordum ve yirmi altı yaşında yetişkin bir kadın olarak bu durumu sağlıklı bulmamam gerekiyordu lakin elimde değildi. Demir varlığından bile haberdar olmadığım bir yanımı besliyor, bazı noktalardaki duygusal açlığımı doyurarak beni dünyanın en mutlu insanı haline getiriyordu.

İNFERNOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin