I. MAHŞER GÜNÜ

112K 6.2K 4.3K
                                    




I

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



I. MAHŞER GÜNÜ

Sub Urban & Bella Poarch - İnferno
Trippie Redd - Demon Time
Two Feet - Tell Me The Truth

🔗

HELEN

Cehennemin kapısında bekleyen biri için oldukça meleksi bir siluete sahiptim.

Öyle ki, beni gözleyen Tanrım yanlış yolda olduğumu haykırmak ister gibi nisanın ortasında sağanak yağmur yağdırıyor, göğün isyan edercesine gürlemesine neden oluyordu.

Hayatımın birçok evresinde günahkardım. Fani dünyanın verdiği her hazzı ve keyfi sömürmeyi kendime görev edinmiştim. Ölümden sonrasını düşünmemek gibi bir huyum vardı. Kendimi ruhum bedenimden ayrıldığında geriye kalacaklardan sorumlu tutmuyordum. Tek arzum yaşamak ve zevkten dört köşe olmaktı. Bir psikolog olarak şunu biliyordum ki bu saçma ve sınırsız düşüncelerimin nedeni beş yıl önce neredeyse ölecek olmamdı. O zamandan beri Azrail'in beni teyit geçtiğini hisseder, sadece nefes almaya değil hayatı gerçekten yaşamaya bakardım.

Pişmanlıklara yer bırakmaz, keşke demezdim. Bu yüzden binlerce kez kötü yollara sapmış, ağza bile alınmayacak saçmalıklara imzamı atmıştım.

Üniversite bitip meslek hayatıma atıldığımda ise bu haylazlıklarımın ölçüsünü kaçırmamam gerektiğini fark ederek yaşamımı düzenlemeyi kendime bir zorunluluk haline getirmiştim. Yirmi altı yaşında bekar bir kadın olarak İstanbul'da yaşıyordum. Sosyal medya hesabımdaki üç milyon takipçiyi saymazsak fazlasıyla minimal bir hayata sahiptim. Türkiye'nin en ünlü cinsel terapistlerinden biri olmam ve bu konu hakkında kitaplar yazmam beni meşhur etmişti. Küçük çaplı şöhretimin getirdiği nimetleri severdim.

Söz konusu kendim olduğunda arsızlıkta dünya markasıydım.

Genç yaşta ailemin yanından ayrılıp kendi düzenimi kurmuştum. Ebeveynlerimi sever, onlarla zaman geçirmeye çalışırdım fakat kendileri Yunanistan'da yaşadıkları için genel de görüntülü aramalar ile idare etmek zorunda kalırdık. Ailem haricindeki insanlarla yakın bağlar kurmazdım. Sevgi gibi geçici hisler benim ilgim ve alakam dışındaydı. Bu hayatta her şeyden öte, canımı verecek kadar çok sevdiğim tek bir insan vardı. Benim için hala minik bir bebek olan ama aslında üç ay önce yirmi yaşına basan güzel kız kardeşim kalbimin tamamını kaplıyordu.

Eylül ayında yanıma taşınıp üniversite hayatına Türkiye'de devam etmek istediğine karar veren kardeşim yaklaşık sekiz aydır yaşamımın büyük bir bölümünü oluşturuyordu. Onu yıllardır görmemiş olduğum için gelişini heyecanla beklemiş, geldiğinde ise neredeyse her anımı onunla geçirmiştim. Son iki aydır iş yoğunluğumdan ona vakit ayıramamış ve ne denli dağıttığını fark edememiştim. Geçen gün öğrendiğim bilgiler ışığında biliyordum ki üç aydır okuluna gitmiyordu. Okuldaki arkadaşlarıyla nadiren görüşür olmuş, yeni insanlarla tanıştığı için onlardan uzaklaşmıştı.

İNFERNOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin