Demir Karadağ, Hades lakabıyla anılan yalnızlığını ceza olarak gören ve kendini lanetli olduğuna inandıran zevke saplantılı bir adamdır.
Değer verdiği ve sevdiği tek şey ise gözbebeği olan İnferno'dur.
Dante'nin cehenneminden yola çıkarak tasarlan...
Son kez, iyi okumalar dilerim... Lütfen satır arası yorumları unutmayalım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
FİNAL
Keane - Somewhere Only We Know Christina Perri - A Thousand Years
🔗
HELEN
Ilık suda parmaklarımı dolaştırdım.
Elimi dans ettirerek dalgalar yarattığımda kulağıma dünya üzerindeki en eşsiz ve güzel melodik tını doldu. Yüzümü kaplayan gülümsemeyle kıkırdayan minik kızıma baktım. Onun için hazırladığım küvetin içinde otururken avuçlarını suya çarpıp etrafı ıslatmaya başlamıştı.
Ona bakmak kalbimin sevgiyle infilak etmesini sağlıyordu.
Benim için bir hediyeydi. İstediğimi bilmediğim lakin derinimde saklı olan en büyük arzuydu. Rahmime düştüğü ilk an onu nasıl sevdiğimi hatırladım. Kucağıma aldığımda ise varlığına adeta âşık olmuştum.
Güzel yüzü kalem ile çizilmiş gibiydi.
Beyaz teni porselen misali ışıldıyordu. Dudaklarını ve burnunu benden almıştı. Bir de kızıl tutamları, onlar benden birer yansımaydı. Her ne kadar şu an kısa olmalarından kaynaklı kendilerini gösteremiyor olsalar da büyüdüğünde en az benimkiler kadar göz alıcı olacakları belliydi.
Köpükleri ittirip başını kaldırdığında gözlerimiz buluştu. Bana her zaman ama her zaman sonsuz bir güven ile bakan gözleri, babasının mirasıydı. Altın hareleri, çarpıcıydı. Sadece gözlerinin rengini değil, bakışlarının derinliğini de Demir'den almıştı.
İkimizden birer parçaydı ve bu ona bir kez bakan birinin bile anlayabileceği derece de barizdi.
Üşümesinden korkarak doğruldum. Köşede duran bornozunu alıp tekrar eğildim ve onu küvetten çıkarıp havluya sıkıca sardım. Göğsüme bastırıp sıcak kalmasını sağlayarak banyodan çıktığımda minik parmaklarına kızıl tutamlarımı dolayarak onlarla oynamaya başladı.
Odasına yürürken Kerberos'u gördüm.
Bizi fark ederek yattığı yerden doğruldu ve hızla yanımıza geldi. Ayaklarımın dibinde döndüğünde Amara kahkahayla gülmeye başladı. Oyun arkadaşının ilgisiyle mest oluyordu. İkisinin arasındaki eşsiz bağa karşılık tebessüm ettim.
Güzel kızımın odasına girip onu yatağına yatırdım. Tenini kurulayıp kremledikten sonra bezini taktım ve kısa saçlarını taradım. Kızıl tutamlarını minik kuyruklar halinde başının tepesinde birleştirdim. İki kuyruk tepesinde şeytan boynuzları gibi dururken kendi kendime gözlerimi devirmeden edemedim. Amara kuyruklarını yoklayarak heyecanla bacaklarını salladığında memnun olduğunu biliyordum.
