Demir Karadağ, Hades lakabıyla anılan yalnızlığını ceza olarak gören ve kendini lanetli olduğuna inandıran zevke saplantılı bir adamdır.
Değer verdiği ve sevdiği tek şey ise gözbebeği olan İnferno'dur.
Dante'nin cehenneminden yola çıkarak tasarlan...
Satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin. Düşünce ve fikirlerinizi öğrenmek isterim. İyi okumalar efenim...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
VI. ATEŞ IRMAĞI
Casual Sex - Locked Eyes Regard - Ride It (Slowed + Reverb) Limi - The Best I Ever Had
🔗
HELEN
Dingin uykunun kollarından ayrıldığımda bir süre tavana baktım. Hayatımın saatler içinde bambaşka bir hale bürünmesi öylesine tuhaftı ki sindirmek için birkaç dakikaya ihtiyacım vardı.
Son derece lüks ve büyük bir odanın içerisindeydim. Odayı çevreleyen geniş camlardan şehrin güzel manzarasını görebiliyor, berrak gökyüzünü izleyebiliyordum. Ne kadar düşünürsem düşüneyim, bir gün İnferno'nun dokuzuncu çemberinde gözlerimi açacağımı hayal edemezdim. Bunların hepsi küçük kız kardeşimin marifetiydi ve elimden çok fena çekeceği vardı. Artık güvende ve iyi olduğunu bildiğime göre endişelenmekten çok sinirlenebilirdim zira onun sayesinde her şey alt üst olmuştu.
Artık şeytanla iş birliği yapmalı, onun cehenneminde bir süre kalmalı ve küçük cadının ne haltlar karıştırdığını öğrenmeliydim. Yine belirtmeliydim ki, Demir'in varlığına minnettardım. O olmasaydı başım daha büyük belalara girebilirdi ve yalnız kalmak şu an için asla tercihim değildi.
Güne başlamam gerektiğini fark ederek kalktım ve dağınık yatağı düzelttikten sonra giyinme odasına girdim. Fazlasıyla genişti ve eşyalarımı rahatlıkla alabilirdi. Bavullarımı boşaltmak içimden gelmiyordu çünkü buraya yerleşmemem gerektiğine inanıyordum. Lakin bunu yapmak zorundaydım. İlk olarak uzun bir süre dokuzuncu çemberde kalabilirdim ve bu fikri ne kadar çabuk kabullenirsem her şey o kadar kolay olurdu. İkincisi de kıyafetlerimin bavulun içinde katlı bir şekilde kalması bende anksiyete yaratıyordu. Bu yüzden yarım saat içinde bütün eşyalarımı yeni yerlerine yerleştirdim.
Kızıl saçlarımı at kuyruğu yapıp üstüme siyah bir tayt ile sporcu sutyeni geçirdim. Oda bütün ihtiyaçlarımı karşılayacak bir şekilde tasarlanmıştı. Geniş bir banyosu bile vardı fakat evin geri kalanını da görmek istiyordum. Bir süre burada yaşayacaksam Demir'i rahatsız etmeden kendi başıma idare etmem gerekirdi. Her ne kadar onu sinir etme fikri hoşuma gitse de adam benim için gereğinden fazla şey yapmıştı. Doğru düzgün tanımadığı bir kadına evini açmak, onu siyah kanatlarının altına almak... Bunlar ondan bekleyemeyeceğim şeylerdi.
Tuhaf bir adamdı. Gözlemlerime göre değişken bir karaktere sahipti. Neye nasıl tepki vereceği belli olmuyordu ve açık sözlülüğü de kafa karıştırıcıydı. Yine de kabul etmeliydim, bana kendimi hatırlatıyordu.
