Cin Hikayesi Düğünüme Gel Ahmet

56 0 0
                                    

"Düğünüme Gel Ahmet": Annemin rahmetli dayısının başından geçmiş ilgin bir olay vardı. Onu paylaşmak istiyorum sizinle. Rahmetli hep anlatırdı ve her anlattığında da tüyleri diken diken olurdu.

Urla'da yaşayanlar Kamanlı Camii'ini bilir. Minaresi yıkık, tepesinde selvi bitmiş, harabe halinde bir cami idi. Sonraları restore edildi, düzeltildi. Bizim büyük dayıların tarlası da o caminin karşısındaydı hemen. Her yaz anneannemler bize geldiğinde oraya giderdik. Tarladan domates, salatalık toplar; yerdik.

Neyse... Büyük dayım gençliğinde bu tarlayı işlemekteymiş. Hanımıyla beraber tarlanın içindeki bağ kulesinde oturuyorlarmış. Dayım, her sabah; gün ağarmadan, alacakaranlıkta koyunları otlatmaya götürürmüş. Yine böyle bir sabahmış. Kamanlı Camisi'nin oraya koyunları götürmüş. Caminin içinden tef, dümbelek vb. sesler geldiğini fark etmiş...

Caminin İçinde Cüceler

Sabahın köründe bu duyduklarının ne olduğuna anlam verememiş. Bu seslere sebep olan durumun ne olduğunu merak ettiği için harabe halindeki caminin yıkık duvarının bir köşesinden içeri bakmış. İçeride cüceler... Kimi ud çalıyor, kimi darbuka... Dayı hala anlamamış, panayırla filan geldiler zannetmiş. Ama neden tarihi caminin içinde olduklarına ve neden caminin içinde çalgı çalmak gibi uygunsuz bir şey yaptıklarına anlam verememiş.

Hepsini tek tek saymamış tabi ama yaklaşık 20 tane cüce varmış orada. İlişmemiş, koyunlarını otlatmaya devam etmiş ama içi de huzursuz olmuş. Bul hal üzere koyunlarını otlatmaya devam ederken bir anda adını çağıran bir kadın sesi duymuş. Bir bakmış ki caminin tepesindeki pencerenin içinde oturan bir gelin. "Gel; düğünüme katıl" demiş dayıya. Dayının jeton o zaman düşmüş.

Hayvanı haşadı bırakıp, bi' topuk eve koşmuş. Kapıyı da sıkıca kilitlemiş. Gün ağarınca; komşulardan biri, sürüyü başıboş bulmuş caminin orada. Sıradışı bir durum olduğunu sezip, sürüyü toplayıp, dayıya getirmiş. Dayı daha sonra aynı gelini birkaç kez o bağ kulesinin bahçesindeki kuyunun başında da görmüş. Tek bir şey söylemiş hep Düğünüme gel Ahmet"

Ne zaman o kuyunun oradan bir adım öteye geçmeye kalksak, dayı "Gitmeyin oraya!" der dururdu. Caminin oraya hiç yollamazdı bizi. "Tekinsiz orası" derdi. Ayrıca; nedense o gelinin kuyuyu geçemediğini de söylerdi. Allah rahmet eylesin; ölene kadar anlattı durdu bu hikayeyi... Hala bizim ailedeki en efsaneleşmiş cin hikayelerinden biridir.

Korku Gecem

Bense neler olup bittiğini anlamaya çalışarak, şaşkınlıkla onu izliyordum. Kadın aniden kafasını bana doğru çevirdi! İçime ani bir korku doldu. Öyle ki korkudan boncuk boncuk terlemeye başladım. Hemen yatak odasına girdim ve kapıyı kilitledim...

İsmim Hanife, 46 yaşında bir ev hanımıyım. Evimde sakin, huzurlu bir hayat sürüyordum taa ki eşimin uzun bir iş seyahatine çıkmak zorunda kaldığı o güne dek... Eşim gittikten sonra evde tuhaf şeyler olmaya başladı. Banyo yaptığımda sırtımda soğuk bir nefes hissediyordum. Yemek yaparken sanki mutfağın kapısından birileri beni izliyormuş gibi bir hisse kapılıyorum. Eşim beni telefonla aradığında, onunla konuşurken telefon sürekli yüzüne kapanıyordu ama başkasıyla konuşurken bu sorunla karşılaşmıyordum...

Geceyarısı Kapımı Çaldı

İlk bir hafta geçtikten sonra bu rahatsızlıklar iyice arttı. Bir gece; takribi olarak saat üç sularında kapım çalındı. Korka korka da olsa gidip kapıyı açtım. Evde yalnız başına bir kadındım neticede. Kapıda gözlerinin kör olduğunu söyleyen yaşlı bir kadın duruyordu. Kadın, benden kendisini içeri almamı rica etti. Üstü başı kir içinde olmasına rağmen aldım. Koltuğa oturtup, yiyecek bir şeyler ikram etmek için mutfağa gittim.

Cin Hikayeleri  +18Where stories live. Discover now