Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"ONLAR" YAŞANMIŞ GERÇEK CİN HİKAYELERİ KİTABI ÇIKTI. TRENDYOL ÜZERİNDEN İNDİRİMLİ BİR ŞEKİLDE ALABİLİRSİNİZ.
Bugünlerde bir çocukta paranormal temizlik yapıyorum. Tabi ki bunu talep eden de vekaletini veren de annesi. Evlerinde, özellikle yatak odalarında uyuyamaz olmuşlar. Üzerlerine çöküp nefes almalarını zorlaştıran gölgelerden, bu sırada seslerini dahi çıkaramamaktan, ani ter boşalmasından, huzursuzluk halinden, bir anda başlarını çevirince kayıp giden karanlık gölgelerden bahsediyor.
5 yaşındaki çocuğunda kemik hastalığı, sebepsiz ateşlenme, yaramazlıkta ve söz dinlemezlikte sınır tanımama hali, huysuzluk, mutsuzluk, gece gündüz çığlık atarak ağlamak gibi durumları varmış. Çocuğun uykudan sürekli kan ter içinde kalkıp, özellikle ebeveynlerin yatak odasında perdeye bakarak "Kurt var anne! Kurt beni ısıracak!" diye çığlıkla bağırmalarından sonra, annesi, duyduğu şüphelerin ete kemiğe büründüğünü söyleyip, benden yardım talep etti. Randevulaştık. Seansımızın olacağı güne dönen günde yatak odalarında uyumakta olan kocası karabasan yaşamış. Kalp krizine döneceğinden korkmuş. Kendine gelebildiğinde eşinin yattığı yere koşup ona sarılıp yatmış. Kadın yatak odasının istila edildiğini düşündüğünden, bir süredir giyim eşyalarını alıp çıkar, başka odada giyinirmiş.
Karabasan olayının yaşandığı gecenin sabahında; kombinin kaynar su borusunun patlama sesiyle uyanmışlar. Tamirci bul, temizlik yap... derken tezgahtaki tabaklar yere düşmeye başlamış. Oturdukları koltuklar sallanmaya başlamış. Deprem mi oluyor diye lambalara bakmışlar ama lambalarda hareket yokmuş. Kadın beni aradı "Hocam bir an evvel yapalım seansı. Evi başımıza yıkacaklar" dedi. Bu arada hocalığım yalnızca öğretmenliğimden gelmektedir. Aynı zamanda biyoenerji uzmanıyım. Benim işim enerjiler.
Akşam olup da çocuk uyuduktan sonra seans için giriş yaptığımda, gördüklerim normal bir insan için dehşet verici şeylerdi. Devasa korkunç bir yaratık... Ki bu bir komutan... Ve askerleri diyebileceğim ancak komutandan daha kısa boylu, 15 tane kadar, sütlü kahve renginde boynuzları olan, hepsi zift gibi siyah, kuyruklu yaratıklardı. Dediğim gibi normal insanlar için dehşet verici, benim içinse zor ama dehşeti kalmamış bir iş. Temizleme tekniklerimi paylaşamıyorum. Bu işlerden haksız kazanç sağlama amacındaki sahtekarlar bu uygulamaları gerçekleştiriyormuş gibi rol yaparak insanları kandırıp istismar edemesinler diye.
Evlerinin enerji temizliklerini yapıp, çocuğun beden temizliğine geçtim. Bedende gördüklerimi anlatabilirim. Kanından ve kemiklerinden kahverengi bir enerjiyi akıtıp, temizledim. Çocuğun bedeninin içini; kurtçukları büyütebilecekleri bir ekim toprağı gibi kullanmışlardı. Her yeri kurtçuktu (Maddi değil, bir çeşit enerjiden oluşan). Temizledim. Çocuğun gözlerine; kendilerini görmesi ve onların emirlerince hareket edecek "insan asker" gibi yetişmesi için özel mercek (Yine maddi olmayan, bir çeşit enerjiden oluşan) yerleştirmişlerdi. Bunu temizlemek epey epey zordu. Bu işlem o yaratıklar tarafından daha çocuğun bebekliğinde yapıldığı ve üzerinden yıllar geçtiği için sağ gözdeki mercek iyice yerleşmişti. Kendi tekniklerimle içli dışlı; kas, kemik, iç organ, enerji yıkaması, akıtması yapıp, pozitif enerji yüklemesi yaptım.
Aileyi sorguladığımda; yaşadıkları bu sorunun anneden kaynaklanıyor olduğunu fark ettim. Çocuğun annesi, başta söz ettiğim o büyük varlıkla evlilik yapmış ve 3 tane çocuğu var. Onun annesi de aynı kabileden bir başka varlıkla evlilik yapmış ve onun da çocukları var. "İnsan çocuğu" da bu yüzden istiyorlar. Karısının çocuğu kendisinin sayılır diye... Rüyalarda görülen ilişki ve doğum rüyaları boş değildir. Rüyada ilişkiye girmek; o varlığa kendi üzerinde hak vermektir. Senin üzerinde hakkı olursa, çocuğun üzerinde de hak iddia edebilir. Aslında çocuk üzerinde hak iddia etmek yahut benzeri şeyleri kafasına göre yapmak, o yaratıkların boyutunun yasalarına da uygun değil. Ancak orada da tıpkı bizim dünyamızda olduğu gibi: "Yapabiliyorsam yakalanana kadar yaparım yasayı kim takar..." şeklinde düşünenler olabiliyor.
