K. Y. | Bölüm Altı: Sevgisizliğe Mahkûm Edilen Yaralı Kalpler

36.4K 4K 2.1K
                                    

Selam, nasılsınız görüşmeyeli?

Baya özleştik bu defa ♡

Okuduğunuz saati bu satıra not edebilirsiniz

Acaba diyorum bu bölüm 2K Oy yapabilir miyiz? Şu hayalet okurlarım kendilerini belli mi etse acaba :)

Kamuran Akkor | Bir Ateşe Attın

Çağan Şengül- Emre Aydın | Beni Anla

Bölüm Altı:
Sevgisizliğe Mahkum Edilen Yaralı Kalpler

"Bu söylediğiniz şeyden hiç sevilmeyeceğimi mi anlamalıyım?"

Gözlerim koyu yeşil gözlere mıhlanmış, ellerim eteğimin kumaşına sarılmış, kalbimse ritimlerini sessizleştirmiş bir biçimde tüm dikkatim alacağım cevaba kilitlenmişti. Kılıç Arslan'ın iki dudağının arasından çıkacak olan kelimeler bundan sonrası için bir yol haritası olacaktı bizim için.

İçimi bir kurt gibi kemiren ilk görüşmede söylediği o cümleyi dile dökmek hiç kolay değildi benim için. Alacağım karşılığın belirsizliği on üç gün boyunca beni düşündürüp durmuştu. İkinci görüşmeyi geciktirme nedenim buydu. Güven ve saygı demiştim evlilikten beklentilerimi açıklarken. Benim nezdimde en az o ikisi kadar değerli bir başka duygu sevgiydi. Sevgiden yoksun bir yuva kurmak istemiyordum.

Hiç sevilmediğinizi iliklerinize kadar hissettirdiler mi?

Ben hissettim. En dipte yaşadım bunu. Beni dünyaya getirenler sevmedi. En çok sevmesi gerekenler sırtlarını döndü acımasızca.

Hediye ablam ve Bahadır abimin beni canı gönülden sevdiğine şahit olana kadar da devam etti sevgiden mahrumiyetim. Ailemden zerre görmediğim sevgiyi onlardan da göremeseydim belki de onlar gibi duygusuz biri olur çıkardım. Aklım erinceye kadar sevgiden mahrum edilmiştim. Ne baba babalık ediyor, ne anne analık ediyor... Cehennemden farksız bir ev, birbirine düşman dört insan bu eve hapis. Kafayı yememek işten bile değil.

Bana sevmeyi Hediye ablam öğretti.
Sevmenin, sevilmenin ne olduğunu Bahadır abim gösterdi beni evladı gibi bağrına basarak. Ben babama sarılamadım mesela hiç. Ama Bahadır abime sarıldım küçücük bir çocukken. En mutlu anımda da, en kötü günümde de.

Sevginin olduğu bir eve doğmadım. Sevgisiz bir evde ölmek istemiyorum bu yüzden. Sevilmek istiyorum hiç sevilmediğim kadar. Ve sevmek istiyorum hiç sevmediğim kadar... Sevginin olmadığı evlerde büyüyen çocuklar o duyguya hep aç olurmuş. Sevgisiz bir yuva kurmak istemiyorum bu yüzden. Eşimi sevmek, ona bu sevgimi en temelinde hissettirmek istiyordum.

Ailemden sevgi görmemem, gösteremeyeceğim anlamına gelmiyordu. Ben çok güzel severim, birini çok seversem. Onu canımdan öteye koyarım. Kalbimin en özel köşesinde ağırlarım. Sevgimin en kıymetli olan kısmını o kişiye saklarım.

Hediye ablamın Bahadır abimi nasıl güzel sevdiğine şahit oldum bu yaşıma kadar. Annem de babam da hiç sevmediler birbirlerini. Babam sevilmeyi hak eden bir adam değildi. Annem de güzel sevecek bir kadın olmadı hiçbir zaman. Kırar, dökerlerdi birbirlerini. Huzur olmazdı hiç aralarında. Hayalim Hediye ablam gibi olmaktı bu yüzden. Günün birinde evlenirsem onun gibi seveceğim eşimi.

Sorduğum soruyla kaşları olabilirmiş gibi biraz daha çatıldı. Çenesinin kasıldığını gördüm. Esmer yüz hattındaki keskin çene kıvrımları biraz daha belirginleşti. "Sevmeyeceğim biriyle hayatımı birleştirmem Aslıhan." demişti son derece kendinden emin bir duruşla. "Bir yuva kuracaksak eğer, temelinde sevgi olmadan olmaz. Eşime bugüne kadar hiç kimseye vermediğim bir sevgiyle bağlanmak isterim," her bir kelimeyi gözlerimin içine bakarak bir kez bile gözlerini kaçırmadan tane tane sarf etmişti.

KÜLLENEN YÜREKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin