Selam
Nasılsınız canımın içleri
🔥Bölümde yetişkin içerikli sahneler mevcut. Okumak istemeyenler için o kısımların başlangıcını ve sonunu belirttim.🔥
Okuduğunuz saati bu satıra not edebilirsiniz
Keyifli okumalar ♥️
*
Bölüm Yirmi Dokuz:
Aşk Isırıkları
*
🔥Yetişkin İçerik🔥
Yazar Anlatımından...
O yumuşacık kumaşların arasında gördüğü bembeyaz ten ilk andan itibaren dişlerini kamaştırmıştı. Kapıda karşılandığı an, nutku tutulmuştu adeta.
Çünkü nadiren böyle kısa ve dekolteli kıyafetler giyiyordu karısı. Her şeye karşı bir çekingenliği vardı. Ailesinin yıllar önce çizdiği sınırların dışına kolay kolay çıkamıyordu. Gülümserken bile şüpheye düşüyordu kimi zaman. Bastırılarak büyütülmüş bir kız çocuğu vardı karşısında.
Kılıç Arslan, o sınırları aşması için her şeyi yapmaya hazırdı. Ufak tefek çatlaklar oluşmuştu duvarlarında. Yavaş yavaş hem kendisine hem de yuvalarına alışacağına inanıyordu adam.
Çünkü aynı çatı altında oldukları ilk günden beri öylesine muhtaçtı ki karısı yuva sıcaklığına.
Küvetin içinde, ılık suyun ortasında kollarının arasında ürkekçe duran karısının nemlenen siyah saçlarını sağ omzunda toplayarak, açıkta kalan sol omzuna doğru eğildi. Nefesinin çarptığı beyaz ten anında kasılmıştı. Küçücük temaslarda bile bu denli etkilenmesi inanılmaz haz veriyordu. Zira kendisinin de pek farkı yoktu.
Yuvarlak omuz başına dudaklarını değdirdi nazikçe ve mis gibi kokan teni öptü. Kucağındaki beden öpücüğün sersemliğiyle hafifçe kıpırdandı bulunduğu yerde. Kasıklarına temas eden kalçaların hareketiyle dişlerini birbirine bastırdı Kılıç. Eşinin teninin tadına doyamıyordu. Hem mis gibi kokuyor hem de cezbedici bir yumuşaklığa sahipti.
Dişleriyle hafifçe baskıladığı teni dayanamayıp ısırdığında Aslıhan oturduğu yerde sıçramıştı. Küvetin kenarlarına tutundu ani ısırık darbesiyle. "Kılıç," diye sızlandı başını sol omzuna yatırarak.
Kılıç Arslan kaçınmaya çalışan karısının ince belini tek koluyla daha sıkı sardı. "Yavrum," dedi genizden gelen boğuk ses tonuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLLENEN YÜREKLER
General FictionSert yutkunuşlarım boğazıma dizildi. Çaresizlik boynuma bir urgan misali dolandı. Dudaklarım titrerken yavaşça araladım. "Nereye gideceğim peki? Benim bu kasabadan başka gidecek bir yerim yok." dedim çaresizce. Çaresizliğin bir dermanı yoktu. Göz b...